Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '09

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul Güler'e fazla geliyor!

İstanbul Güler'e fazla geliyor!
 

Muammer GÜLER


Tarifi zor görüntüleri hep beraber ekranların başında izledik, gazetelerden takip ettik.

2010 yılının kültür başkenti İstanbul, 2010’a 3 ay kala ne hallere geldi. Ülkenin en önemli karayolu sular altında kaldı. Güpegündüz suyun altında 20’yi aşkın kişi can verdi.

1995 yılında yaşanan selin ardından aynı bölgede aynı olay bir kez daha yaşandı.

Hiç önlem alınmadığı belliydi. İstanbul hızla betonlaşırken, her seçim öncesi verilen sözlerle artan kaçak yapılaşma İstanbul’u ne hale getirdi. Dere yataklarındaki evler yıkıldı, masumane insanlar can verdi.

İstanbul’un kamu görevlileri

İstanbul gibi bu ülkenin en önemli ve stratejik şehrindeki kamu görevlilerine bakıyorum. Aklım almıyor. Bunca yapılamayana ve İstanbul’a zararlarına rağmen iş başındalar. Onca saçma sapan açıklama yaparak bulundukları makama olan saygımızı yok ediyorlar. İstanbul gibi bir şehrin valisinin ağzından çıkan kelimeler kendisine yakışmıyor. Geçmişte çok değerli Cerrah müdürümüzün yaptıkları gibi…

Başbakan kamuoyundan tepki alan ve basının da baskı altına aldığı çok sevdiği çalışma arkadaşlarını ödüllendirmeyi alışkanlık haline getirdi. Mehmet Ali Şahin’in ısrarla TBMM başkanlığına aday yapılması süreci de bu sürecin benzeriydi. Öyle talihsiz beyanatlar vermişti ki Şahin kellesi koltuktaydı. Bakanlık görevine son verildikten sonra bir süre dinlendirildi, medyanın gazı alındı. Daha sonra ben çalışma arkadaşımı ezdirmem anlayışı ile tepeden inme meclis başkanı oldu.

Keza Bülent Arınç. Görüldüğü gibi Başbakan Yardımcısı kendisi…

Cerrah Örneği

Hiç unutmam. Hrant Dink’in öldürüldüğü gün Belçika’da Zaventam Havaalanı’ndaydım. Türkiye’ye dönmek üzereydim. Pasaport kuyruğunda panik halde beklerken bir an elimde bulunan TC pasaportumu yerdeki el çantamın üstüne bıraktım.

Üzerinde ay yıldız bulunan pasaportun çantanın üzerine bırakılma anında önümde eşiyle bekleyen beyefendi arkasına dönerek merhaba dedi. Bu isim Celalettin Cerrah’tı. Kısa süreli sohbetimizde yüzündeki endişe belli oluyordu.

Meğerse Cerrah Hollanda’da polisgücü takımının maçını izlemeye gelmiş. Dink’in öldürülmesi üzerine apar topar geri çağrılmış. İstanbul’da olaylar yaşanırken emniyet müdürü yurtdışında eşiyle bulunuyordu.

Ben bunları İstanbul’a döndüğümde basından öğrendim.

Olaylar silsilesi böyle başlamıştı İstanbul’da. Birçok talihsiz açıklama ve soru işaretleri ile Cerrah ve Muammer Güler çok uyumlu bir biçimde birbirlerini kolladılar.

Basın üstlerine gittikçe daha sıkı oldular, kendilerinden emin görüntülerini sürdürdüler.

En son Münevver Karabulut olayındaki tavırları ile iyice tepki alınca ödüllendirme gibi bir kararla Osmaniye Valiliği’ne atandı Cerrah.

Baskıdan ve gürültüden, İstanbul’un en uzun süre emniyet müdürlüğü yapan ismi olarak kurtuldu. Görevi sırasında birçok soru işaretini akıllarda bırakarak.

Ya Muammer Güler?

Konuşma tarzı ve olaylara bakışı ile insanları çileden çıkaran Muammer Güler, karşısında basın ordusunu görünce şaşırmaya çok müsait.

En büyük takım arkadaşı Cerrah’ı kaybettikten sonra iyice yalnızlaştı. Cerrah’ın veda yemeğine katılmamasıyla dedikodulara da maruz kalmıştı zaten.

Büyük sel felaketinin ardından yaşanan yağma olaylarına verdiği yanıt evlere şenlikti.

Güler: "Hayır. Yağmalama söz konusu değil. Oradan çıkan malın da kimse tarafından alınması söz konusu değil. O konuyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bunu yağmalama şeklinde değerlendirmeniz yanlış bir yorum olur" dedi; ama yağmalamalar güle oynaya devam ediyordu. Kameralar dakika dakika görüntü aldı. Rezillik evlere yansıdı.

Güler öfkesini soruyu soran basın mensubundan çıkardı. Bir valiye yakışmayacak tarzdaki konuşmasıyla karizmayı iyiden iyiye çizdirdi.

Şubat 2003’ten beri valilik yapan Güler İstanbul’un en uzun görevde kalan valilerinden olmaya aday. Başbakanın da kendisini çok sevdiği belli. Yoksa şimdiye çoktan giderdi.

Ancak her şeyin bir sırası olduğu gibi valinin gidişi de çok yakın olacak belli.

Bir kriz anında kendi kişisel hırslarına boyun eğmek yerine doğru bilgilendirmeyi tercih etseydi şayet herkesin gözünde daha yüksekte bir yeri olabilirdi. Ancak bu konuşma tarzı ile 6 yıl çok oldu Sayın Güler’e…

Kimin Eseri?

Gelmiş geçmiş tüm belediyeler ve çarpık yapılaşmaya göz yumanların eseridir bu sel. Ölenlerin günahını çekilen eziyetin acısını yüreklerinde hissetsinler. Göz göre göre yaşananlar yakışmıyor İstanbul’a!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..