İstanbul ve Ülke Hepimizin

Ne yalan söyleyeyim Gökçek'i sevmezdim ama Topbaş'ın o eski İstanbul efendiliği ve kibarlığı nedeniyle sever, tarihi restorasyon çalışmalarımdan dolayı da ayrıca takdir ederdim.

Resmi olmayan sonuçlara göre 31 Mart seçimlerini kazanan İmamoğlu yeni makamına oturduğunda muhtemelen bazı seçmenler şöyle demeye çalışacaklardır istemeye istemeye 'zaten çeyrek asırdır biz yönetiyorduk yorulduk biraz da başkaları yönetsin, her şeyi düzene koyduk bozmasalar iyi çünkü İstanbul hepimizin' demeye başlayacaklar..

Diğer yandan özellikle görsel medyanın bir bölümü İmamoğlu'na yanaşacak çünkü medya'da yerel yönetimin önemi büyüktür bilirsiniz. Bu konuda TGRT'nin diğer kanallara nazaran İmamoğlu'ya karşı tutumunu beğeniyorum doğrusunu söylemek gerekirse. Diğer kanallarda olduğu gibi yermeye çalışmıyor demokratik tutum sergilemeye çalışıyor. Bu tutumun İmamoğlu'nun makamına oturduğunda pozitif olarak geri döneceğini öngörüyor TGRT.

Bırakınız yanlı yayın yapmalarını doğru dürüst izlenebilecek ve takip edilecek tek bir programa rastlayamıyoruz yıllardır televizyon kanallarında.

Tv kanalları her ne kadar Ankara'dan yönetiliyor olsa da İstanbul yerel yönetiminin etki payı büyüktür..

İnanınız eski o 'Televole' yıllarını, asparagas haberlerini, sanatçi dedikodularını özledik hepimiz. Bir tek komedi dizisine rastlayamazsınız. Müzik programları yok denecek kadar az. Daha doğrusu TRT müzik dışında yok!

Tiyatro konusuna gelince..

Tv ekranlarında görmemiz imkansız zaten de sahne olarak da çok yetersiz. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) inşaati bittiğinde umarız iyi oyunlar iyi oyuncular tarafından sergilenecektir.

Sanatçı ve sanatseverler kollarını sıvayacaktır diye düşünüyorum yeni İstanbul Büyükşehir Başkanı yeni koltuğuna oturduğunda..

İstanbul hepimizin, ülke hepimizin hiç bir siyasi ayırım yapmadan.