İşte Blog güzelleri...

Ne o? Heyecanlandınız değil mi? Size söylüyorum hanımlar...Ne dersiniz, yapalım mı bir yarışma? Şu sıralar Blokçular çarşısı biraz karışık gibi geliyor bana. Havası biraz ağırlaştı mı ne? Hani düşünüyorum da bir "güzellik yarışması" yapsak ortalık biraz yumuşar.

Kötü senaryoların yazarı Solohan Bey mesaj üstüne mesaj çekiyordu son günlerde."Usta çarşıyı karıştırdın, bir icad çıkar da havayı biraz yumuşat, sonunu hayırlı görmüyorum senin" diyordu.

Ben de ne yapayım, aklıma bu fikir geldi. Hemen bizim takıma haber uçurdum, niyetim fikirlerini almak. İlk yanıt Ali Gülcü kardeşimden geldi. Bizler aramızda şifreli haberleşiriz. Editörlerimiz uyanmasın diye. Ali'nin yanıtı her zaman olduğu gibi kısa ve manzumdu...

"Ben sazlı gölün tahta iskelesiyim Usta, ayrıca aşığa Bağdat sorulmaz!" şeklindeydi. Anladım tabii...Bu yarışmayı canı gönülden desteklerim, jüri üyesi bile olurum ama yengen paralar beni, demek istiyor. Ben de şifreli yanıtımı anında gönderdim tabii...

"Ben de İskenderun Demir Çelik Fabrikası'nın isli bacasıyım, damlaya damlaya göl olur!" dedim. Ne anlama geldiğini sormayın işte, Ali anlar.

Kerem Oğuz arkadaşımın şifresi ise şu şekildeydi: ":((((((((?% H.......r.:(((+:(((+zrrrrrrt!!!!!! K." Anladım tabii, ama size bu şifreyi tercüme edemem."Bip" içerikli bir şifreydi bu. Ben de "Aman, aman, ne halin varsa gör"dedim. Köpeği Romeo ishal olmuş onun matemini tutuyormuş! Ayrıca gönderdi bu mesajı. Aklı sıra kalbimi kazanacak. Yanıt bile vermedim.

Hazır bahar gelmişken, kelebekler uçarken ve dalları kiraz basmışken bir güzellik yarışması yapalım diyorum ben. Hazır seçimler de yaklaştı, aradan çıkarırız diyorum yani. Biliyorum, hanımlar pek yarışmayı sevmezler ama iş güzellik meselesine gelince durum değişir biraz.

"Biz burada yazılarımızı paylaşıyoruz ayol, kimin daha çok okunduğunun ne önemi var?" diyen hanımlar, iş güzellik yarışmasına kalınca aynı fikirde olmayacakları bilinen bir şey. Dünya kuruldu kurulalı yarıştırır hanımlar. Birbirleriyle tabii! Biz saftorik erkekler de kendimize pay çıkarırız.

Valla çok merak ediyorum şu yarışmanın neticesini. Tamam, benim de kendime göre bir listem var ama açıklayamam tabii. Aklımı peynir ekmekle yemedim çünkü. İkinci Blog yazarları buluşmasında meydan dayağı yemek gibi bir niyetim yok hanımlardan!

Konu basit aslında... Kırgınlıkları, dargınlıkları önlemek için "kategorilere" bölüştürürüz olayı... Esmerler, çokomeller ayrı değerlendirilir.... Kumrallar bir gurupta toplanır.... Buraya kadar problem olmaz. Sarışınlar kategorisi biraz baş ağrıtır ama... Sarışınlar... Öz sarışınlar... Kuaför sarışınları... Hakiki sarışınlar... Esmer tenli sarışınlar... Permalılar ve Civciv sarışınlar diye uzatırız listeyi. Keyif bizim değil mi?

Ayrıca bu yarışmaya yaş kategorisini de ekleriz. Ne kadar çok blog güzeli çıkarırsak, o kadar iyi bizim site için. Reklamımız olur. Diğer blog siteleri çatır çatır çatlar.

Kategorilerinde ilk üç sırayı paylaşan güzellerimize Milliyet gazetesi birer bilgisayar armağan eder. Ödül olarak yani. Siz şimdi diyeceksiniz ki Milliyet gazetesinin ne suçu var? Öyle demeyin lütfen. Reyting şeyimiz artar bir kere. Televizyonların halini görüyorsunuz işte. Düzenlemedikleri bir tek "Kim daha uzağa i....r yarışması" kaldı.

Evet hanımlar, hadi bakalım, doğru kuaföre... Ondan sonra da fotoğraf stüdyosuna. Pek fazla zamanınız yok ona göre. Anasayfalarınızdaki resimleri bir an önce yenileyin.

Yarışmaya aday olan hanımlar isimlerini benim sayfama gönderebilirler. Oylama da benim sayfada olabilir (feda olsun sayfam ben yazı yazmasam da olur)...

Açıkça söyleyeyim. kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Maksat ortalık şenlensin, kasvet dağılsın. Blog yazarı hanımların hepsi de birbirinden güzel ama...

En güzel olanlar kazansın.

Var mısınız?