İşte özlenen Fenerbahçe

İŞTE ÖZLENEN FENERBAHÇE

Oyunun her dakikasında mücadelenin içerisinde olan, yardımlaşmanın ve pas alışverişinin üst seviyede olduğu, bundan önceki maçlarda olduğu gibi rakip takımın rahat paslaşmasına izin vermeyen ve maçı izlemeye gelen taraftarların futbolunu ve mücadelesini ayakta alkışlaması.

Neydi Fenerbahçe’yi farklı kılan.

Bundan önceki yazımda da belirtmiştim evet Alex topu çok iyi kullanıyor, çok iyi asistleri var ama top rakipteyken Fenerbahçe 1 kişi eksik mücadele ediyordu Alex sahada yürüyor ve dolayısıyla rakibi baskı altına alamıyordu Fenerbahçe, defalarca hepimiz şahit olmuşuzdur. Saraçoğlu’ndaki maçlarda bile rakibin bizim yarı alanımızda bile rahat- rahat pas yapmasını. Dünkü kupa maçında ise Deivid hem Alex’in görevini çok iyi yaptı ve buna ilave olarak Deivid’te savaştı orta sahaya epey yardımı oldu kanatlardaydı sürekli topun peşindeydi ve doğal olarak takımdaki herkesin mücadele ettiği Fenerbahçe. Bursaspor’u rahat oynatmadı ve pozisyon dahi vermedi diyebiliriz.

Dünkü FB’te Uğur Boral’ın ve Guiza’nın yerine Vederson ve Semih’in oynaması da takıma olumlu yansıdı. Uğur Boral iyi niyetli yetenekli bir oyuncu ama pas alışverişi iyi değil ve topu çok kaptırıyor, takım oyununa ayak uyduramıyordu. Vedorson’un pas alışverişinin daha iyi olması ve takım oyununa daha yatkın kimliği takıma çok olumlu yansıdı. Ve Semih Şentürk.

İlerde yalnız kaldı diyebiliriz ama Guiza’nın yaptığını yapmadı pasları ve mücadelesi ile hep oyundaydı topa iyi hükmetmesi takımı rahatlattı. Tekmeye kafa sokan mücadelesi ile her an gol atabilirim tehlikesiyle rakibi çok tedirgin etti ve bu takım tek forvet oynayacaksa bunun ben olmam gerektiğini izleyen herkese oynadığı futbol ile gösterdi.

Dünkü Fenerbahçe takım olarak çok iyiydi Gökhan Gönül’den Roberto Carlos’a. Önder’den Semih‘e Deivid’ten genç kalecimiz Volkan Babacan’a ama oynadığı futbolla takıma olan katkısı daha da artan ve daha çok mücadele eden Emre Belozoğlu’nu kutlarım.