- Kategori
- Güncel
İşte YGS'de şifreli sorularla kopya çekildiğinin ispatı!
Bu bir nisan 1 şakası olmalı...
Zira ilk nisan 1 tarihinde Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) şifreli sorularla kopya çekildiği iddiası bomba gibi düştü basına... Bomba diyorum zira basın bu iddiayı sorgusuz sualsiz çok çabuk sahiplendi...
İddiaya göre matematik testindeki soruların şıklarında yer alan rakamlar, şıkların altında küçükten büyüğe doğru sıralandığında, hangi şıkta sıralama rakamı ile şıktaki rakam aynı ise yani hanki şıkta çakışma varsa doğru yanıt o şıktı. Eğer küçükten büyüğe yapılan sıralamada çakışma yoksa, bu defa büyükten küçüğe sıralama yapılarak çakışan yani doğru şık rahatlıkla bulunabiliyordu. Şıkların hepsinde çakışma olması halinde ise yanıt A şıkkı yani ilk çakışan şıktı...
Herkes gibi ben de hemen OSYM'nin sitesinde kamuoyuna açıklanan soru kitapçığını ve cevap anahtarını indirdim ve başladım analize... Her bir çakışmada hayretim biraz daha arttı. Bu nasıl olabilirdi?... Bu kadar güvenlik önleminden sonra kopya çekilmiş olması ihtimaline inanmak istemedim, direndim, fakat şifre olduğu iddia edilen formülü her uyguladığım soruda, doğru şıkkı soruya bile bakmadan rahatlıkla buluyordum. Matematikteki 40 sorudan yaklaşık 35'ine şifre olduğu iddia edilen ve yukarıda açıkladığım formülle ulaştım. Uzman olarak ve yaklaşık 10 yıldır üniversiteye geçiş sistemi konusuna yoğunlaştığımdan ÖSYM'nin en son aldığı tedbirlerle beraber soru kitapçığı oluşturma, basma ve soru kitaplarının adayların önüne gelişiyle ilgili süreci iyi bildiğimi düşünüyorum. Bu nedenle soğukkanlı olmam gerektiği ve bu durumun mutlaka makul bir açıklaması olması gerektiğine ikna ettim kendimi...
Sayın Abbas Güçlü, Kendisine Gelen Mailerdeki Uzmanlar ve Kamuoyunun Gözünden Kaçan Önemli Ayrıntı
İddiayı test ettikten sonra ÖSYM'nin açıklamasını bekledim ve sitedeki açıklamayı birkaç defa okudum. Evet, ÖSYM 'deki açıklama belli ki aceleye gelmişti. Zira net değildi ve içerisinde çelişki vardı. Sayın milliyet gazetesi yazarı sayın Abbas GÜÇLÜ de bu çelişkiye dikat çekerek iddianın doğruluğunun güçlendiğine dair yazısını kaleme almıştı...
ÖSYM sitesindeki açıklamanın başında, basına verilen kopya soru kitapçığı oluşturulurken doğru şıklar sabit tutularak yanlış şıkların yerlerinin değiştirildiği ifade edilirken aynı açıklamanın sonuna doğru ise soru kitapları oluşturulurken doğru şıklar da dahil bütün şıkların yerlerinin değiştirildiği ifade ediliyordu. İşte açıklamadaki bu iki bölüm;
"Basında ‘YGS’de Gizli Şifre” başlığı ile yer alan kitapçık, ÖSYM’nin sınav sonrasında basına vermek ve internet sitesinden duyurmak üzere hazırlanmış, ana soru kitapçığından türetilmiş, tek bir soru kitapçığıdır. Bu soru kitapçığının herhangi bir adaya verilmesi söz konusu olmadığından, doğru cevabın bulunduğu yer değiştirilmeden sadece yanlış cevap seçeneklerinin yerleri değiştirilmiştir.”
“...Her sorunun doğru cevabı da her bir adayın soru kitapçığında yine rastgele biçimde bir şıka atanmaktadır. ...”
İşte bu çelişki, kamuoyunu yanıltmaya yetmiş ve basının da popilist yaklaşımı, kopya çekildiği şüphelerini iyice artırmıştı. Oysa ki bu açıklamada çelişki yoktu sadece yanlış anlaşılma söz konusu idi. Bunun böyle olduğu dün ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in yaptığı açıklama sonrasında da rahatlıkla anlaşılabilirdi.
ÖSYM sitesindeki açıklama tekrar okunduğunda farkedilecek ki; ilk paragraf, basına verilen ve ÖSYM stesinden ilan edilen kopya soru kitapçığının nasıl oluşturulduğundan bahsediyordu ve bu kopyanın, ana soru kitapçığındaki soruların doğru şıkları sabit kalmak koşulu ile yanlış şıkların yerlerinin değiştirlmesi ile oluşturulduğu belirtiliyordu. Açıklamanın diğer paragrafında ise adaylara verilen kitapçıkların nasıl oluşturulduğundan bahsediliyor ve adaylara verilen kitapçıkların, ana soru kitapçığındaki hem soruların, hem şıkların hem de doğru şıkların yerlerinin değiştirilmesi ile oluşturulduğunu belirtiyordu.
Siz De "Şifreli Soru" Oluşturabilirsiniz! İşte Şifreli Soru Oluşturma Rehberi...
Yani ortada bir çelişki yok, hatta ilk paragraf şifre gibi algılanan durumun da neden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Zira şıkları sıralı bir soruyu, doğru yanıtı sabit kalmak koşulu ile diğer şıkları ne kadar karıştırırsanız karıştırın, şıklardaki rakamları şıkların altına yeniden sıraladığınızda doğru yanıt mutlaka çakışacaktır. Zira doğru yanıtın yeri sabit kalmaktadır.
İsterseniz siz de kolaylıkla bu şekilde şifreli olduğu iddia edilen sorulardan hazırlayabilirsiniz. Hatta soruya bile gerek yok. 5 rakamı 5 şıkka sıralı olarak dağıtın. Sonra herhangi birini doğru şık olarak atayın. Son olarak da doğru olarak belirlediğiniz şık sabit kalmak koşulu ile diğer şıklardaki rakamların yerlerini değiştiriniz. Hayrlı olsun, şifreli sorunuz oluştu... Çözümü ise çok basit, dağıttığınız şıkları sıralayın çakışan şık, doğru olarak atadığınız şı olacak.
İşte ÖSYM'nin basın ve kamuoyu ile paylaşmak için oluşturduğu kopya da aynen böyle oluştu. Sanırım şimdi doğru şıkların neden çakıştığı daha iyi anlaşılıyor zira doğru şık sabit kaldığından çakışmama gibi bir durumu yok.
Ana Soru Kitapçığı Adaylara Verilmiş Olabilir Mi?
Bu durumda kopya ihtimalinin geçerli olabileceği tek durum, şıklarının sıralı olduğu ana soru kitapçığının adaylara da verilmiş olma ihtimali... ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, ana soru kitapçığının hiçbir adaya verilmediğini, bununla birlikte her adaya verilen kitapçığın bu ana soru kitapçığındaki soruların ve şıkların dizilişlerinin değiştirilmesinden oluştuğunu açıkladı. Ayrıca hiçbir adaya verilmeyip kamuoyuna ve basına verilen kitapçık da bu ana soru kitapçığından oluşmuştu ve basın için oluşturulan kitapçık da hiçbir adaya verilmemişti. Zaten hiçbir adaya verilmeyeceğinden basın için oluşturulan kitaptaki doğru şıkların yeri değiştirilmemişti.
Ayrıca adaylara verilen hiçbir soru kitapçığı tıpa tıp birbirinin aynısı değil. Her soru kitabı soruların ya da şıkların dizilişine göre farklı. Bununla birlikte elbetteki soru sırası farklı olsa bile şıkların dizilişinin ana soru kitapçığı ile aynı olabilecek soruların olması oldukça mümkün. Zira sadece 5 şık var ve bu 5 şıkkı 1 milyon 700 bin farklı şekilde dizmek olanaksız. Fakat rastgele bir soru ve şık sırası belirleyen sistemde bir adaya bu şekilde sıralı şıklı soru en fazla birkaç tane gelir ve birkaç soruyu tutturmak için böylesi bir formülle soruları çözmek asla anlamlı değildir.
Adaylar, Şifre Olduğu İddia Edilen Yaklaşımla Soruları Çözmüş Olsaydı Neyle Karşılaşırdı?
Nitekim ÖSYM, adayların soru kitaplarını kime ait olduğunu belirtmeksizin yayınlamaya başladı. Ben de rastgele bir soru kitabını indirdim ve matematikten ilk 10 soruyu yazımın başında belirttiğim ve şifre olduğu iddia edilen yaklaşımla (formülle) çözdüm. Devam etmedim çünkü ilk 10 soru bana yetti. Peki ne mi oldu? 3 soruda hiçbir şekilde çakışma olmadı (büyükten küçüğe de küçükten büyüğe de çakışma olmadı), 5 soruda çakışma oldu fakat çakışan şık doğru yanıt değildi. 2 soru ise sırası farklı olmakla birlikte şıkların dizilişi itibari ile ana soru kitapçığı ile tıpa tıp aynıydı. Bu nedenle bu yöntemle bu 2 sorunun yanıtını buldum.
Ancak bu iki doğruyu bulmak adına böylesi bir şifre yaklaşımı ile sorular çözülmeye kalkışılsaydı sonuç ne olacaktı? 10 sorudan 2 doğru, 8 yanlış olacaktı. 8 yanlış 2 doğruyu götürecek ve adayın elinde içbir net kalmayacaktı. Yani sonuç tam bir fiyasko... Herhalde 40 soru için bu yaklaşım uygulansaydı en iyi ihtimalle en fazla 5-6 net çıkartılabilirdi...
Peki Ana Soru Kitapçığının Şıkları Neden Sıralı?
Şİmdi bazı adaylarımızın aklına "Peki Ana Soru Kitapçığının Şıkları Neden Sıralı?" sorusu gelebilir. Fakat buraya kadar yazımı okuyanlar anlamıştır ki, ana soru kitapçığındaki soru şıklarının sıralı olmasının adaylar açısından hiçbir önemi ve anlamı yok. Bununla birlikte bu, ÖSYM açısından kolaylaştırıcı ve hata riskini azaltan bir durum. Ayrıca soru hazırlayan uzmanların şıklarda sıralı gitmeye özen gösteriği de önceki bilgilerimden hatırladığım bir durum...
ÖSYM ve Başkanın Açıklamaları Kamuoyunu Tatmin Etti Mi?
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in basın açıklamasını yerinde değil ama televizyondan canlı olarak izledim. Sonrasında bazı internet sitelerindeki konu ile ilgili anketleri ve ilgili facebook sayfalarını incelediğimde kamuoyunda çok az bir kesimin (yüzde 20 civarı) açklamalardan ikna olduğunu gözlemledim. Bunda basının tutumu oldukça önemli. Zira bazı basın mensupları açıklamalar sonrasında açıklamaları hiç dinlememiş gibi sorular sordu. Açıkçası bu tutumu ve kopya çekildiğine dair kesin önyargıdan başka değerlendirmeyi kabule yanaşmayan tutumu da anlayabilmiş değilim. Bununla brlikte ÖSYM başkanı da kendsini yeterince ifade edememiş olabilir. Zira açıklamalarında yanlış anlamalara çekilebilecek kavram krmaşaları oluştu zaman zaman... Fakat bunu henüz görevinde yeni olması, ilk basın açıklamalarından biri olması ve istatistikçi olmaması gibi gerçeklerle açıklamak mümkün.
Bazı yaklaşımlarda “Bağımsız uzman bir kadro oluşturduk, tüm iddiaları inceliyoruz, sonuçları da en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” gibi bir açıklamanın daha inandırıcı olacağını ifade ediyor. Ben iki nedenden ötürü buna katılmıyorum. 1. konu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddiayı incelemeye aldı ve bu çerçevede de kitapçıklar başsavcılığa ulatırıldı. Demir, bu durumu da basın açıklamasında belirtti. Hukukun incelemeye başlattığı bir duruma bağımsız bir kurulun da dahil olması anlamlı olmazdı.
İkincisi her ne kadar kurul bağımsız da olsa ve bağımsız olduğu da söylense, kamuoyu "körler sağırlar, birbirini ağırlar" yaklaşımında olacaktı. ÖSYM bence bağımsız kuruldan daha anlamlı bir adım attı ve soru kitapçıklarını paylaşacağını açıklayarak paylaşmaya da başladı. Yani kamuoyuna alın siz inceleyin dedi. Hatta belli bir sırada dereceye giren adayların isimleri ile birlikte soru kitapçıklarını da yayınlayacağını duyurdu. Yani varsa bu şekilde bir kopya siz bakın denildi. Bence bunlar çok daha güven verici adımlar. Fakat elbette ki gerçekleşirse. Zira ÖSYM henüz çok az kitapçığı paylaştı ve onları da indirmek oldukça zor. Şahzen ben zor da olsa ancak bir soru kitapçığı indirebildim. Bu durumun teknik yetersizlikten olduğu belli, ancak ÖSYM teknik altyapı sorunlarını ivedilikle çözmeli ve açıkladığı sözleri yerine getirmeli. Yoksa durum, "kurdun adı çıkmış, çakal dünyaı yıkmış"a döner...
Konunun Özeti: ÖSYM'de hem adaylara verilen hem de basına verilen bütün kitapçıkların kendisinden oluşturuduğu (türetildiği) bir ana soru kitapçığı var ki buna "Master Kitap" deniyor. Master Soru Kitapçığındaki soruların ve doğru şıklar da dahil şıkların dizilişlerinin yerleri değiştirilerek, her aday için bir soru kitapçığı oluşturuldu. Fakat bu ana soru kitapçığı yani "Master Soru Kitabı" hiçbir adaya verilmedi.
Basına verilen ve ÖSYM sitesinde yayınlanan soru kitapçığı da bu ana soru kitapçığından (Master Soru Kitabı) oluşturuldu ve hiçbir adaya verilmedi. Fakat bu oluşturma sırasında, aday kitapçıklarının oluşumundan farklı olarak doğru şıklar sabit bırakıldı. Ana soru kitapçığındaki şıklar büyükten küçüğe sıralı olduğundan, doğru şık sabit kalarak oluşturulan basın kitapçığındaki şıkların sıralanması ile çakışan şıkkın doğru yanıt olması oldukça normal. Fakat bu durum, adaylara dağıtılan kitapçıklardaki doğru şıkların sabit olmadığı göz ardı edilerek şifreleme olarak algılandı ve kamuoyunda yanılgı oluşturdu. Tabiri yerindeyse tam bir "bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış" vakası gerçekleşti.
Özetin özeti: Bu konu daha çok tartışılır ama iddia olarak kalır, zira kopya amaçlı özel şifreleme mifreleme yok. YGS bitti bunlarla meşkul olup kafa karışıklığı oluşturmaktansa LYS'ye konsatre olmak çok daha anlamlı ve doru bir adım...
Sinan ÇAĞIRAN
Psikolojik Danışman | Rehberlik Uzmanı
www.EgitimHaberim.com