İstemekle yapmak arasındaki 7 fark

Fenerbahçe'de en büyük hedefler ve en istikrarsız sonuçlarla yola çıktığımız sezonda; en azından hiçbir kulvarda henüz havlu atmamanın avuntusuyla, bir heyecan ve umut maçına daha çıkıyoruz.

Savunmada Lugano ve ileri uçta Semih gibi önemli iki as oyuncudan yoksunuz bu akşam. Güiza'nın tek başına hücumda yetersizliğini düşündükçe, en büyük umutlarımız her zamanki gibi kaptan Alex ve Deivid.

Orta alanda Maldonado-Josico ikilisindense, Emre'nin varlığı ve maça hırslı başlaması hücum organizasyonları açısından olumlu bir tablo çiziyor. Deivid'in sağ koridoru kontrollü kullanışı ve her fırsatta Gökhan'a alan yaratması takımın dikine oynamasını sağlıyor.

Fenerbahçe; maça pozisyonlarla başladı. Alex'in; duran topları Carlos'a kulandırması tribünlerin heyecanını daha da arttırıyor. Takım olarak istekli başladık, Kadıköy'de Gökhan fırtınası esiyor.

İyi başladık ama ardarda gelen gollere engel olamadık. Saha içinde azim var, inanç var ama en zayıf halkalar Yasin ve Josico'nun yetersiz kalışı, boş alan bırakıp adam kaçırmaları Porto'ya önemli ataklar kazandırıyor.

Avrupa maçlarında nedense Alman takımlarıyla oynarız Belçikalı hakem atanır, Portekiz takımıyla oynarız İspanyol hakem atanır. Daha sonra tarafsız bir maç yönetimi bekleriz. Yazık değilmi verilen emeklere. Porto'nun ikinci golü bal gibi elle oynama ama kim görecek kim duyacak.

Türk takımlarının, özellikle Fenerbahçe'nin mahut kaderi tekerrür ediyor bu akşam. Basit hatalarla ardarda 2-3 gol yenir ve 2. yarı boyunca en azından beraberliği kurtarmak için boşa çaba harcanır.

2. gol sonrası gardımız iyice düşmeye başladı. İleride organize ataklar geliştirilemiyor. Araya atılmaya çalışılan toplar rakip oyuncularda kalıyor. Güiza, ha var ha yok. Orta alanı çok çabuk geçen Porto'ya karşı Güiza'nın yerine orta alana bir takviye yapılıp forvetsiz oynanması gibi abes düşünce bile daha mantıklı geliyor bana. Güiza, hala karavana sallıyor, hala boş kaleyi tutturamıyor.

Bu akşam galip gelmeyi herkes istiyor, sahadaki tüm futbolcular çaba harcıyor ama istemekle yapmak farklı şeyler. Anadolu takımlarında oynayamayacak kapasitede oyuncular mevcut takımda. Herkesin belli bir kapasitesi vardır. Bu sezonki kadro ile ite kaka, devre arasına en az kayıpla ilerlemeye çalışıyoruz.

Şampiyonlar Ligine ve hatta (matematiksel hesaplardan medet ummak gereksiz) UEFA hedefinden bile uzaklaşıp havlu attığı maçta; Aziz'in eseri, Dede'nin torunları ancak bu kadar yapabiliyor.