- Kategori
- Futbol
İsviçre çikolatasının tadı da güzelmiş! Afiyet olsun Türkiye!...

http://www.milliyet.com.tr/Euro2008.aspx?aType=Euro2008&KategoriID=37&ver=2662
Yer İsviçre Basel St. Jakob-Park Stadyumu...
Tarih 11 haziran 2008 Çarşamba... Rakip 2005 Dünya kupasına katılmamıza engel olan ev sahibi İsviçre...
Gazetelerinde Fatih Terim’in kişiliğinde Türk takımını döner kebap yapıp yiyebileceğinden emin karikatürlerin yayınlandığı ülke... Hala aleyhimize açık olan hesabımızı kapatabilmek için son fırsat belki de...
Türibinler hınca hınç dolu... Üstelik kırmızı beyaz...
Ya tamam ya devam diyeceğiz...
İlk maçımızda Portekiz’e karşı fazla bir varlık gösteremedik. Sergilediğimiz oyun vasattan öteye geçemedi. İşimiz zor. Ev sahibi İsviçre’de kazanmak zorunda. O da ilk maçını Çeklere karşı kaybetmişti. Zoru başarmalıyız.
Bu takımın yapması gereken sadece gerçek gücünü ortaya koymak. İyi bir oyun ve temiz bir skor olsun artık...
İlk 14 dakika tehlike oluşturmayan karşılıklı ataklarla geçti. Bu dakikadan sonra bardaktan boşalırcasına başlayan sağanak oyunu iyice ağırlaştırmaya başladı.
Hakan Yakın’ın 24. dakikadaki şutu yarattığımız en ciddi pozisyondu. Ardından rakibin faul sonrası kullandığı serbest vuruş Volkan’ın son salise müdahalesiyle yön değiştirerek kornere çıktı.
Bu dakikalarda maçın sığ bir gölde oynandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Vurulan tekmenin şiddeti ne kadar güçlü olursa olsun top ancak birkaç metre gidebiliyor. Topu ısrarla takip etmek gerekiyor. Bu durum beni endişelendiriyor.
28. dakikada penaltı diye sevinirken hakem ceza sahası dışından serbest vuruşa hükmediyor. Nihat’ın düzgün vuruşu Diego’nun ellerinin arasından kayıp Arda’nı kafasına oradan da direği sıyırarak dışarıya çıkıyor.
Top gitmiyor. Her gölcükte durup dinleniyor, adeta yüzüyor. Bu durum pas hatalarına ve kalitenin düşmesine yol açıyor. 31. dakikada Tuncay’ın gördüğü sarı kartı hak etmediğini düşünüyorum.
31 Uğursuz zaman. İki Türk Eren ve Murat... Eren’in ortasını Murat yakın rakibimiz adına gole çeviriyor. Bu çocuklar profesyonel, yapmaları gerekeni yapıyorlar, ama pek de sevinmiyorlar. İşimiz iyice zorlaşıyor. İsviçre göle dönüşen sahada kesinlikle daha iyi oynuyor. Ve top gitmiyor.
Ruh halimizi Fatih Terim’in her hali yansıtıyor.
İlk yarı Alpler’in zengin ülkesinin Türk oyuncularının attığı golle 1-0 bitiyor.
Türkiye ikinci yarıya Gökdeniz'in yerine Semih; Tümer'in yerine Mehmet Topal ile başlıyor. Zaman aleyhimize işliyor. Gollere ihtiyacımız var. Umudumuzu kaybetmek istemiyoruz. Pozisyon üretemiyoruz.
İşte o muhteşem 57. dakika geliyor. Semih Nihat’ın sol kanattan gönderdiği hava topunu düzgün bir kafa vuruşuyla rakip ağlarla buluşturuyor. Hayır, hayır özel yapım topa ağları öptürüyor. Durum eşit. 1-1.
60. dakikada kalemizin önünde cereyan eden arbede durumu hepimizi endişelendiriyor.
Terim’in kendini yırtarcasına bağırması sırasında yüzünden dökülenlerin yağmurdan çok ter olduğunu düşündürüyor.
67. dakikada Nihat’ın şutu rakibin koluna çarpıyor. Hakem devam diyor. Bu dakikalarda savunma güvenliğini ihmal ediyoruz. Bu acil önlem gerektiren bir durum.
Dakika 72. Tuncay’ın verdiği kalenin 1m önündeki şut gibi pasa Nihat yetişemiyor. Büyük fırsat kaçıyor.
Maçın 84. dakikası. Kontratakta dörde karşı bir yakalanıyoruz. Bu hatayı Volkan’ın hayat veren kurtarışı telafi ediyor.
Uzatmalar oynanıyor. Sayaç 92. dakikayı gösteriyor. Sevgili 92. dakikayı...
Arda aldığı pasla rakip kaleye doğru ilerliyor, hayır uçuyor. Ceza çizgisinin önüne kadar geliyor. Ve vuruyor. Vurmuyor. Destan yazıyor. İnanılır gibi değil, muhteşem hatlı yuvarlak rakibe çarptığı halde gideceği yere ulaşıyor. Bu seferde doğru fileleri öpmüyor, kucaklıyor, sarılıyor, kokluyor. 2-1. Üç puan oluyor.
Bu sevinç tarif edilebilir mi? Edilebilir. Sevinci görmek için lütfen gol sonrası çekilen görüntülere bakın.
Maç böyle bitiyor. İsviçre Alpleri’nin çikolatasını bizim çocuklar severek yiyor. Afiyet olsun Volkan Demirel, Hamit Altıntop, Servet Çetin, Emre Aşık, Hakan Balta, Aurelio, Tümer Metin, Arda Turan, Gökdeniz Karadeniz, Tuncay Şanlı, Nihat Kahveci ve diğer gençler.
Helal olsun Fatih Terim...
2005 Dünya Kupası’na gitmemize engel olan çelmeyi İsviçre takmıştı. Şimdi ödeştik.
Portekiz maçında vasattık.
Dün akşam daha iyiydik.
Çek Cumhuriyeti karşısında mükemmel olmalıyız.