Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Mayıs '10

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

İşyerlerinde Anti-Sosyal Duvarlar

İşyerlerinde Anti-Sosyal Duvarlar
 

Teknolojinin ilermesiyle artık çevremizde olup biten iyi ve kötü olaylardan çok daha hızlı hatta neredeyse anında haberdar olma şansını yakaladık. Herşey bir tık uzağımızda gerçekleşmeye başladı. İnsanların eskilere göre daha sosyal, daha verimli olmaları açısında son derece pratik ve verimli bu sistem her insanın bireysel özgürlüğünü bir adım öne çıkartmaktadır. Bu özgürlüğe kısaca bilgi edinme ve/veya haberdar olma özgürlüğü diye biliriz. Yaşamımızı kapsayan bir çok özgürlüğün dışında bu özgürlüğe sahip olurken kimsenin farklı bir özgürlüğü kısıtlanmamaktadır. Sadece ve sadece bilgiye, habere sahip olma özgürlüğü bir çok mutluluğa ve gelişime sebebiyet vermektedir. Özellikle günün belirli sürelerini çalışarak ve dış dünya’ya kapalı bir şekilde geçiren insanlar için bu bulunmaz bir hazinedir.

Yüz yıllardır insanların belirli sebeplerle özgürlükleri kısıtlanmış, fikir ayrılıklarına ve/veya farklı özgürlüklere zararları sebep gösterilerek çeşitli yaptırımlar uygulanmıştır. Yeni yüz yılımızda bu yaptırımlar teknolojinin ilerlemesi ile boyut değiştirmiş ve akla sığmayan uygulamalar açığa çıkmıştır.

Bilgi edinme ve/veya haberdar olma özgürlüğünün kısıtlanmasının çok açık bir şekilde görüldüğü yerlerin başında kurumsal firmaların çalışanlarına uyguladığı yaptırımlar vardır. Ülkemizde halen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesi, haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu, aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin çalışma günlerine eşit olarak dağıtılacağını hükme bağlamaktadır. Bu durmdan yola çıkarak bir çalışanın günlük yaşamının yaklaşık 8 saatlik bölümünü çalışarak ve işe geliş gidişlerde yaklaşık 1 – 2 saatlik bölümünüde yollarda harcayarak geçirmiş olduğunu hesaplaya biliriz. Saat 18:00’da işyerinden ayrılan bir insan saat 19:00 – 20:00 gibi evinde olduğunda yemek ve diğer hazırlıklarını tamamlaması yaklaşık 21:00 – 21:30 saatlerine denk gelmektedir. Bu saatten sonra çeşitli organizasyonlardan haberdar olmak için bireysel internet erişimine girmesi ve durum değerlendirmesi yapması, ya istediği organizasyonları kaçırmış olduğunu görmesine yada yetişmek için yeterli zaman ve enerjiye sahip olmadığını görmesine neden olacaktır.

Çalışma koşullarının oldukça yoğun olduğu ülkemizde firmaların çalışanlarına özellikle internet üzerinden koyduğu özgürlük block’ları ile nereye varmaya çalışmaktadır. Belirli erişkinliğe ulaşmış ve işyerinde çalışmaya hak kazanmış bir kişiye uygulanan block neyi ifade etmektedir? İşyerlerinde çalışanların tüm durumları zaten çeşitli sistemlerle denetlenmekteyken, yapılan işler her zaman görülmekteyken bu block’ların anlamı nedir? Her işyerinde belirli performans kriterleri bir çalışanın ne durumda olduğunu açık açık göstermekte ve verimliliği ölçülmektedir. Zaten sorumluluklarının bilincinde olan çoğu çalışan iş bilinciyle tabir yerindeyse yan gelip yatmamaktadır. İş veren tüm bu sistmlerin farkındayken hala block inadından vazgeçmeyerek çalışanları için açık olan tek pencereyi kapatmaktadır. Bu özgürlük kısıtının sebebi nedir? Çalışanlarım işten başka bir şey düşünmesin, görmesin, duymasın mıdır? Yoksa aman bu adam sosyal olmasın, orada burada gezip tozup yorulmasın sonra performansı düşer düşüncesi mi?

İnsanların yaşam kısıtında zamanlarının çoğunu işlerinde geçirmeleri ve en büyük hazineleri olan zamanlarını harcamaları işyerleri için bir anlam ifade etmemektemidir? Bu durum karşısında dünyanın en önemli varlığı olan insan yaşamının büyük bir çoğunluğunu çalışarak geçirmekte ve kayıpları karşısında ister istemez çaresiz kalmaktadır.

Kurumlar tarafından yapılan bu özgürlük ihlalinin istisnalar hariç kaldırılması, gerektiği noktada devlet düzenlemesiyle son bulması insanlık gereğidir. Bilgi ve haberdar olma özgürlüğü kısıtlanamaz, yasaklanamaz.

Kısıtlar ve yasaklar tarihin her anınında görüldüğü gibi insanları farklı yönlere, farklı alternatiflere itmektedir. Yasakları ihlal etmek insanlığın varoluşundan beri cazip hale gelmiştir. İlk ihlal yasak meyva’nın yenmesiyle başlamış ve günümüze kadar şekil değiştirerek gelmiştir. Kurumlarda uygulanan bu yasak motivasyon kaybı ve güvensizlik hissi ile başlayarak işyerine karşı bağlılığı ve kaliteyi düşürmekle kalmayıp aynı zamanda kurum açısından kötü bir vizyon anlayışı içerisnde olduğunun yayılmasına neden olur.

Bütün bu neden ve sonuç içerisine giren kurumların insanların bilgi özgürlüklerine müdehale etmeden daha verimli ve sosyal olarak çalışmalarını sağlayarak insanlığa karşı azda olsa bir yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir. Her insanın en değerli hazinesi olan zaman kimsenin tekelinde olmamalı, unutulmamalıdır ki hayat çok kısa.

 
Toplam blog
: 99
: 2370
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1977 yılında İstanbul'da doğdu, zamanının getirdiği bir çok avantajı değerlendirdi. Sokakta oynad..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara