- Kategori
- Gündelik Yaşam
İtalyan komşularımız

Hadi bakalımmm. Evde misiniz? Nerdesiniz? Bilmiyorum nerede olduğunuzu, bununla birlikte evde olduğunuzu varsayıyorum ve şu önermeyi sunuyorum. Önce gözlerinizi kapatıp, kulaklarınızı kabartın. Ne türden sesler duyuyorsunuz?
Ben: Gözlerimi kapadım, kulağımı kabarttım. Tarrrrrrr, torrrr –matkap sesi- horrrkkkk hoooo – egzos sesi- viyakkkk, ciyakkk -bebek sesi.- Maaauvvvvv -azmış kedi sesi- cikcikcickcicykk -aaaa hayret kuş sesleri geliyor hâlâ.- Takır tukur takır tukur -alt kattaki kadının mutfak aletleri ile savaşının sesi.-
Çocuum burda top oynamayınn, gelirsem oraya o topu keserim kime diyomm benn... -oyun oynayan çocuklara bağıran cazgır kadın.- *Çocuklardan çok gürültüsü var.
Bi de vuuuooovvvvv – vuvuzela illetinin sesi bunlara tüy dikti.-
Üstüne üstlük benim odanın karşısındaki apartmana İtalyanlar taşınmış. Aynı hizadayız. Ben bunları önce Türk sandım. Öğrenci gibi bişeyler. Çocuk salona bilgisayarı kurmuş, denize nazır habire klavyeye şak şaka şakada şak vurarak yazıyor. Artık bilmiyorum adam yazar mı, araştırmacı mı, blogçu mu, facebookçu mu, twittercı mı, ne? Arada bir de yazarken bilgisayara gülüyor falan...
Bütün bunlar beni ilgilendirmiyor.
Da… da gecenin bi yarısı kalkıp, momentoo, momentoooo diye bağıra bağıra avazları çıktığınca takır tukur mutfakta yemek yapıyorlar. Ne o öyle gece yarısı sahura kalkar gibi anlamadım gitti.
Birdenbire uykumun arasında Ferzan Özpetek’in film platosunda gibi hissediyorum..
Gecenin sessizliğinde o bağırarak konuşmaları yok mu delirtiyor insanı.
Bilmiyorum ki Sicilyalı mı, Toscanolu mu, Bolognalı mı? Banane, nerelilerse de, bütün bu soruları bana Şerafettin Amca geçen hafta sordu.
Şerafettin Amca evde oturmaktan çok sıkılmış ve karakteri itibarıyla sinirli fakat sezarın hakkını sezara vermesini de bilen biri doğrusu, hakkını yemeyeyim.
Sevgili zevcesi Sühendan Teyze beni ne zaman görse Şerafettin Amca’dan dert yanıyor. Ben “hıı hııı evet evet karı koca arasında olur böyle şeyler, aa aaa ama gül goncası tazeliğinde yuvanız var. N’apcan Sühendan Teyzecim, idare ediver gitsin. Bak ne güzel anlaşıyorsunuz falan" deyip vın vınlıyorum.” O da bana “ööööle kızım n'apcan, zaten benimki de astropoza girmiş, bütün bunlar ondanmış” diyor. Ben gülmemek için kendimi zor tutarak “he he heee, ööle Sühendan Teyzecim, bu insanoğlunun yazgısı, hormonlar diyorum bi varrr, bi yokkk.” “öööle n'apcan kızım” diyor.
Ve ben bu sıkıcı muhabbetten sonra alıp başımı yelkovan kuşları özgürlüğüyle bizim kata uçuyorum. “Ohhh alllamm yaa, sana şükürler, sana şükürler olsun” deyip. Bi daha en az onbeş gün boyunca merdivenlerde karşılaşmamayı diliyorum.
Sühendan Teyzeyi anlıyorum o da deşarj olmak istiyor ama... zarif ve nazik bi hanım, severim kendilerini ama hep aynı muhabbet olunca sıkılıyorum n'appim?
Tamam şimdi size komşularımızdan İtalyanları ve Sühendan Teyze ile Şerafettin Amcayı tanıttım.
Gelelim dün geceye:
Dün gece benim uykum yoktu. Elimde de süpersonik bi roman var.İşte o romanın içinde gezerken, İtalyanlar gene gece yarısı yemek yapmaya kalktılar. Aman bi konuşmak bi konuşmak, allamm bi çene vermiş uzata uzata koca sesleriyle insanın içine fenalık getiriyorlar. Bereket uyanıksın dedi içsesim. Ben içsesimi onaylarken, Sühendan Teyze’lerin balkonundan Şerafettin Amca böğürerek bağırmaya başladı. "Lannnnn susun lannn, lime diğiiiyommm." Bu arada Şerafettin Amca iyi içmiş. Konuşması iyi kayıyor. Ben “eyvahhh" diyerek balkona koştum. Tabii diğer komşular da çıkmış. İtalyanlar hariç herkes olaya uyanmış, İtalyanlar hâlâ kendi alemlerinde. Habire momentoooo çekerek makarna pişiriyorlar. Biri sarımsak dövüyor, diğeri şangırt şungurt sesler çıkararak süzgeci çıkarıyor. Valla inanın bana bunların mutfak araç ve gereçleri bile kendileri gibi gürültücü.
Şerafettin Amca körkütük sarhoş. Zavallı Sühendan Teyze, “yapma Şerafettinbey, etme onlar genç, sabah olsun, komşuları da şahit yazdırıp, polise haber veririz” diyor.
Ben Şerafettin Amca’nın elindeki beylik tabancasını görünce “hinnnkkk” korktum tabii tüm komşularımız gibi.
Başladı komşular panikle: “heyyyy İtalyanooo hopp baksana kardeşim, hop dedik, ne bu gürültü lannn, kimisi terlik atıyor, kimi saksıya davranıyor. Nihayet bunlar duruma uyandılar, şaşkın gözlerle bize mi diyorlar? Haa evettt size diye bağırıyor, millet.
Şerafettin Amca’nın elindeki silahı gösterdiler. Aman bunlar bi kork, bi kork, hemen yere attılar kendilerini.
Şerafettin Amca bunları böyle görünce daha bi güven geldi. Karnını içine çekip, göğsünü şişirerek “lağnnn bana bakın lağnnn alkolün bana vermiş olduğu yetkiye dayanarakkkk, sizi zımbalarım lağnnn” diye avazı çıktığı kadar bağırdı..
Bütün komşular “aman Şerafettin Amca yapma, bak adamlar nası korktular, artık bunlar evden taşınana kadar bu korku onlara yeter. Sen büyüksün. Büyüklüğünü göster." dedik.
Sedef Abla var. Gecenin üçünde başladı "Şerafettin Amca sen bitanesin / sen bi numarasın / Şerafettin Amca var mı sen gibisi / alemin kralısın" diye rap tarzı şarkı söylemeye. Tabii dans da ediyor. Bizde arada "ooo yeaaa Şerafettin bi numara, görmedi böylesini mahalle" diye nakarat yaptık. Yeter ki Şerafettin Amca ikna olsun. Oldu.
Allamm Şerafettin Amca’yı bu sabahtan itibaren görmelisiniz. Bi güvenli gür gür gürlüyor ki sesi. Bu sefer de İtalyanlar sustu, Şerafettin Amca başladı.
Yarın o susar, İtalyanlar başlar. Allamm her şey böyle bi sarmal mı?