Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

İttirmeyle kaktırmayla bir yere varılmaz durumdayız, bunu da görün artık…

İttirmeyle kaktırmayla bir yere varılmaz durumdayız, bunu da görün artık…
 

Başka sözlere kulaklarınızı kapatın, beni dinleyin...


Kâinat’ın <ı>“İlahi” bir denge üzerinde durduğu gibi, her şeyin de bir <ı>“Dengesi” var… Olması gerekir, aksi halde bir tarafa doğru çöker…

O nedenle <ı>“Denge” çok önemli bir kavramdır, olmazsa olmaz…

Yaşadığımız şu günlerde, gerek Dünya’da ve gerekse Türkiye’de dengeler bozuldu, bir tarafa doğru eğilmeye başladı.

Türkiye’de bozulan dengeleri ise, her alanda görmek mümkün…

Biz, Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi ve etkin olduğu gerçeğinden hareket ederek, sürekli iktidarı, dolayısıyla da Başbakan’ın takip ediyor ve dengelerin giderek daha da bozulduğunu, halkın gözünü açması ve geleceğine sahip çıkması yolunda uyarılarımızı yapıyoruz.

<ı>“Basın” olarak da bunu görev sayıyoruz elbette.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, partisinin kapatma davası süreci içinde milletvekillerini <ı>“Sağlam” tutabilmek için onlarla görüşmeler yapıyor ve sözüm ona fikirlerini alıyor.

Ama onlara da <ı>“Millete”e<ı> karşı gösterdiği tahammülsüzlüğü göstererek. Bakın nasıl…

Öncelikle Milletvekilleri AKP hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili olarak da Başbakan’a, <ı>“Topluma güven vererek süreci yönetin” diyor. Onlar da ortamı <ı>“Gerdiğinin” farkındalar. Yine aynı toplantıda AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Başbakan’ı çok fazla açıklama yapmakla eleştiriyor, <ı>“Çok açıklama olunca yanlış anlamalara neden oluyor” diyor. Başbakan bu uyarıya kızarak <ı>“Nerede fazla açıklama yapıyorum. Önemli konuları gruptan gruba konuşuyorum. Sen yarım saattir konuşuyorsun, seni dinliyoruz” diyor…

Demem o ki, parti içinde de dengeler bozuluyor.

Ben şimdi <ı>“Denge” diyorum ya, bu tanımlamadan yola çıkarak devam edeyim.

Dediğim gibi <ı>“Denge” çok önemli bir konu. Terazinin bir kefesine, bir <ı>“Değer”, yani ağırlık koyarsınız, ama karşı kefesine de <ı>“Denge” sağlamak için <ı>“Eşdeğer” bir ağırlık koymak zorundasınız.

Daha açık bir ifade ile bir şey veriyorsanız, mutlaka <ı>“Denge” için bir şey almanız gerekir.

Karşınızdakine <ı>“Çiçek” verirsiniz, karşılığında <ı>“Teşekkür” alırsınız. İlla ki <ı>“Akçeli” değer olması gerekmez yani. Selam verirsiniz, selam alırsınız, akçeli değer değildir. Bunlar, insanların arasındaki ilişkileri dengeler.

Türkiye’nin de ekonomik bir dengesi vardır, bu dengeyi de yönetmek, Başbakan’ın sorumluluğunda hükümete aittir.

Başbakan, kürsüye her çıktığında, terazinin bir tarafını bize gösteriyor. Bize<ı> “Bakın bilânçomuzun ‘aktif’ hanesinde bu güzellikler var” diyor.

Peki, terazinin öbür kefesinde, bu güzellikleri dengeleyecek ne var?

Sayın Başbakan, o tarafı bize hiç anlatmıyor. Oysa orada bir şey yok, terazinin dengesi bozulmuş, altından birileri ittirip duruyor.

Bu ittirmeye nereye kadar dayanabileceğiz? Esas sorun burada.

AKP, bu dengesizliğin altından kalmak, milletin görüş alanını kapatmak için hakkında açılan <ı>“Kapatma davasını” kullanmaya çalışıyor.

Kapatılması halinde de kullanmaya çalışıyor, kapatılmasa da kullanmaya çalışıyor. Her iki durumdan da <ı>“Karlı” çıkmayı umuyor.

Bakın nasıl?

AKP eğer ki kapatılırsa, milletin önüne çıkıp <ı>“Mağdur” rolünü bir kez daha oynamaya hazırlanıyor. Ancak burada bir tehlike var. Milletin karşısında <ı>“Mağdur” rolünü birkaç kez oynadı, bu sefer tutmayabilir.

Eğer kapatılmazsa…

O zaman ortaya konulacak tavır, ekonomiyi gündeme getirip, bugüne kadar yaptıkları <ı>“Mali uygulamalar” ile milleti ve devleti <ı>“İflas” boyutuna getiren AKP,<ı> “Bakın, partimizi kapatmaya kalkıştılar, yolumuza engel koydular, ekonomik dengeleri bozdular, durum böyle oldu” diyecekler.

Her ikisi de yanlış…

AKP olarak <ı>“Devlet”in temellerindeki <ı>“Hatıllar”[1] ile oynadınız…

Yani… Devletin <ı>“Dengeleri” ile oynadınız… Hem ekonomik anlamda, hem de sosyal anlamda zorlamalarla, kendi kafanızdaki <ı>“Şekli” dayatmaya kalktınız.

Uyarılara kulak vermediniz, <ı>“Uzlaşma”dan yana olmadınız <ı>“Dediğim dedik, çaldığım düdük” demede inatçı ve ısrarcı oldunuz.

Sonuçta AKP ve Başbakan’ın yönetiminde ülkede <ı>“Denge” denilen şey kalmadı, şimdi de terazinin aşağı düşen kefesini alttan yukarı doğru ittirmeye çalışıyorlar…

Dönüp millete de <ı>“Bakın mağdur olduk, yardım edin” diyecekler. Ya da <ı>“Tekerimize çomak soktular, görüyorsunuz” diyecekler…

Tutar mı?

Millet’in en küçük birimi olarak <ı>“Aile içindeki” dengenizi bir kontrol edin. Eğer sizin dengeniz bozulmadı ise, destek verin, vermeye devam edin.

Ya sizin de dengeniz bozuldu ise!…

İttirmeyle kaktırmayla artık bir yere varılmaz durumdayız, bunu da görün artık…

<ı>16 MAYIS 2008

<ı>[1]<ı> İnşaatlarda ağırlığı yatay olarak dağıtmak ve duvarların düşey doğrultudaki çatlamalarını önlemek için yatay olarak boydan boya yerleştirilen ahşap, tuğla veya beton bağlama öğesi…

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..