Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '07

 
Kategori
Felsefe
 

İyi, doğru ve güzel

İyi, doğru ve güzel
 

Nemrut hazırlattığı devasa odun yığınında İbrahim’i ateşe verir; tam o sırada minnacık bir serçe belirir ateşin üstünde ve gagasındaki bir damla suyu alevlerin üzerine bırakır.

Serçeye sorarlar: "Behey gafil, bir damlacık su koskocaman ateşe ne yapar ki?"

Serçe cevap verir: "Bir şey yapmayacağını ben de biliyorum ama hiç değilse tarafım bilinsin istedim."

İyi doğru ve güzele gidiş, kısaca olgunlaşma ve kişiye göre evrimsel ya da devrimsel olarak sürekli gelişim yönünde ilerleyiş ve değişimdir. Olgunlaşma yolundaki düşünen, sorgulayan, insan gibi insanın iyi, doğru ve güzele giden yolda yönü de tarafı da bellidir.

Kişi, yaşamı boyunca kendisine karşı dürüst olmalı, kendini geliştirmeye, evrensel iyi, doğru ve güzele ulaşmada kendini sürekli yenilemeye devam etmelidir. Zenginlik, mevki, paye, güç sahibi olma peşinde koşma gibi hırslarını kontrol etmeli; en önemlisi her konuda ölçülü olmalıdır. Bu yaşamda insanlık için de iyi, doğru, güzel olanı istemeli ve bunun için çalışmalıdır. Hayat öğrenme, bilme ve paylaşmaktır; insanlığa yaratıcı düşünce ile bir nevi servis yapma ve paylaşma sanatıdır.

Akil insanların, sadece kendisi için yaşama hevesleri yoktur, onlar kendilerinde taş üstüne taş korken, bir yandan da anlayabilecek olanlarla birikimlerini paylaşırlar. İnsanların çalışmalarında başarılı olarak iyiyi, doğruyu ve güzeli yaratabilmek için sevmeye, akil olanlar ile işbirliği içerisinde çalışmaya ihtiyaçları vardır.

Bilge insan, bilgisini iyi, doğru ve güzele yönelik olarak, yaşam için kullanmasını bilen insan demektir. O, bir öncüdür. Bilinçli birey, toplum hayatında pozitif yönde bir fark yaratma görevini üstlenmiştir.

İyi, doğru ve güzele ulaşma hedefi yaşamı daha estetik hale getirmek, güzelleştirmektir. Yaratıcı düşünceye önem vermektir. Denildiği gibi yüksek duygular çoğunlukla anadan doğma verilmez, eğitimle kazandırılır. Bu yönde yapılan eğitimdir.

Tanrının insanlara verdiği en büyük vasıf, akıldır. İnsanlar akıllarını kullanarak, iyiyi, doğruyu ve güzeli aramakla yükümlüdür. Üç değer vardır, iyi, doğru ve güzel. Amacımız doğruya erişmektir. Felsefe, hepsi ile iç içedir. “Bilim ile felsefe doğruyu, sanat ile felsefe güzeli, ahlak ve toplum felsefesi ise iyiyi hedefler.” denir.

İyi, doğru ve güzele gidenler bilmekle yetinmezler, olmak isterler. Kendimizi yaşarken bu üç düstura yönelik olarak değiştirip, kendimize rağmen yaşarken ölüp, sonra aydınlanmayı becerebilmek, işte bu yolda olmaktır. İyi, doğru ve güzel bir bütünün üç temel ayağı, üçgenin üç köşesidir.

Akıl ve hikmet sahibi, bilge kişiler arasına girebilmeyi başarabilenlere...

İnsanlık için yaptığı çalışmalarda, iyi, doğru, güzel eserler bırakabilenlere...

Bu yolda yürüyenlere...

Ne mutlu!

Eflatun şöyle bitirir: “İyi, doğru ve güzel kavramları, insanoğlunun doğuştan sahip olduğu özelliklerdir."

Berk Yüksel

 
Toplam blog
: 242
: 32770
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

21 Aralık 1973, Ankara doğumludur. Lisans ve yüksek lisansını “İşletme” alanında yapmıştır. Araşt..