İyi Başbakanlar huzursuzdurlar..

“Tavuk değilim, yumurta yapamam ama yumurtanın iyisinden anlarım.” 

Sonu gelmez çekişmeler içinde ziyan oluyor günleriz. Bu çekişmede muhalefete sözüm yok. Muhalefet iktidara gelmeye çalışandır. Bu çalışma aşamasında biraz da ifrata kaçandır. Ne de olsa sırtına yük almamıştır. Yoğurdu yumrukla yiyendir. O ancak sırtına yük binince anlayacaktır, “turpun büyüğü torbadadır”. Millet tuz dedikçe yüreği cız edecektir! 

Benim anlayamadığım hatta biraz da suçladığım bu süreçte; iktidarı elinde tutan güçtür, iktidardır! İktidar; ben bu sorumluluğu “her şeye karşın üzerime alıyorum” demektir! 

Örneğin: 

*Aykırılıklar, ayrılıklar olacak birleştireceğim.  

*Dedikodular yapılacak susturacağım.  

*Kırılanlarım olacak gönüllerini alacağım.  

*Düşmanlıklar olacak barışı sağlayacağım.  

*Başarısızlıklarım olacak başarıya çevireceğim.  

*Karalayıcı muhalefet olacak doğal karşılayacağım.  

*Açlık, açıklık yokluk olacak gidereceğim.  

*Yoksulluk olacak varsıllık yaratacağım.  

*Çirkinlik olacak güzelleştireceğim.  

*Eleştiriler olacak olgunlukla karşılayacağım, eleştirilerin üzerine gidip düzelteceğim, asla “sütten çıkmış ak kaşık” sanılmak istemeyeceğim. Benden şüphelenenleri düşmanım saymayacağım, işin doğrusunu anlatacağım.  

*Etrafımı yağcılar, yalakalar saracak; bunları etrafımda barındırmayacağım, onların nifak yaymalarına fırsat vermeyeceğim. Beni övene değil, yerene kıymet vereceğim.  

*Verdiğim sözleri mutlaka tutacağım.  

*Doğru sözlü olacağım.  

*Müşfik olacağım.  

*Etkin dinleyici olacağım.  

*Ülke çapında görevdeşlik ve duygudaşlık yaratacağım.  

*Böylece en münafık olanı bile iyilikte yanımda bulacağım.  

*Daima hayra barışa dönük olacak yüzüm.  

*Kinden, nefretten, kıskançlıktan, düşmanlıktan uzak duracağım.  

*Evrensel değerlerin yılmaz savunucusu olacağım.  

*Ülkemi, çağdaş ülkeler arasında daima hatırı sayılır konuma getireceğim.  

*Yönetimimde yalnızca şeffaflık hüküm sürecek, gizliliğin amansız karşısında olacağım.  

*Ülkemde, sosyal adaleti yaygınlaştıracağım, insanların insanca yaşamasını sağlayacağım.  

*Asla yaptıklarımla övünmeyeceğim.  

*İyi olmayı lafta değil işte göstermeyi şart koşacağım.  

*Dinimi dilimi cinsimi öne çıkarıp, bundan kazanç sağlamayacağım.  

*Yapamayacağım diye hiç düşünmüyorum, çünkü yapmak istediklerimi düşmanımla da olsa birlikte yapacağım.  

*İktidarımda işi ehline vermeyi namus sayacağım.  

*Daima “akıl, ahlak, adap, adalet ve aşk” ile işe sarılacağım.  

*”Bilen, yapabilen, olabilen, sahip olabilen ve yakın olma ilişkisi güçlü olan” a değer vereceğim.  

*Komşularımızla iyi ilişkiler kuracağım, varsa gizli emellerimiz bunları yırtıp atacağım. 

Evet, iktidara gelen bunları söyler bana, onun için ben iktidara bakarım. Ve ben bugün de iktidara bakıyorum ancak iktidarı sorumluluklarına sahip görmüyorum. 

Ülkenin bugünkü “hercümerç halinin” sorumluluğunu iktidarda görüyorum ancak o istese bunu düzeltir. Ergenekon davası olsun, Balyoz davası olsun, yargının anlaşılmaz yaklaşımları olsun vs… 

İşte benim başbakanım böyle olmalı, böyle yapmalı… Bilgeleşmeli... Söyleyeceğini bala batırıp söylemeli, dinleyenler baldan tatlı bulmalı... 

Aklını kullanmalı, başkasının da aklını kullanmalı. 

Yani başbakanlık yeri ebedi rahatsızlık yeri olmalı; iyi başbakan asla huzura eremeyendir! 

Aklın egemenliğinde güzel günlere…