Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

İyi bilinen süreç

İyi bilinen süreç
 

Bursa Manzara


Doğru bildiğinde yanılmak, dost bildiğinden düşmanlık bulmak, içinde bulunduğumuz günlerin haleti ruhiyesi bu işte.

Birisine inan, onu destekle, savun; sonrada inandığın en kötü işleri yapar olsun!

Hani derler ya: “ Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.” İşte bunu yaşıyoruz. Buna inandığın kişiyi tanıyamamak mı denilir, oyuna gelmek mi denilir! İşte bunu ayıramıyoruz.

Bunun için inançları kullanıyorlar, kutsallarını kullanıyorlar, mazlum rolüne giriyorlar, sonrada hiç aklımıza gelmeyen şeyler oluyor.

Kırmızı çizgiler yok oldu. Asılacak gözü ile bakılan insan, kahraman oldu. Şehit ve gazi anaları, oğlunun bu günler için mi şehit - gazi olduğunu anlayamaz oldu.

Hafızayı beşer nisyan ile maluldür. Bundan dolayı İnsanlar, olaylar karşısında şaşırır oldu. Ölçüyorsun, tartıyorsun bu sıklet bu vücudu taşımıyor. Bu olaylarda bir yanlışlık var ama ben mi yanılıyorum; el mi yanılıyor. Olaylar karşısın da kararsız kalıyoruz.

Söylenen: Yapılacak başka şey yok. Daha fazla kan dökülmesin. Yeni fırsatlar doğuralım. Hani derler ya: Cambaza bak, cambaza. Sen elindeki deveni kaybet, sonra da deve ara. Bir oyun vardı, nakarat halinde şöyle söylenirdi: civciv çıkacak, kuş çıkacak. Bu işin sonu ne olacak.

Dimağlar tutulmuş, gözler görmüyor. Sanki insanlar büyülenmiş, çoğu aynı şeyi söylüyor. “İyi olacak.” Nasıl iyi olacak? Bütün olaylar aleyhimize gelişiyor. Ajanda sahipleri 100 yıldır aynı planını oynuyor. Bizim burada da halen, civciv çıkacak kuş çıkacak oyunu oynanıyor. Bazen düşünüyorum: “Ben mi yanlış düşünüyorum, başkaları mı yanlış düşünüyor. Ortaya atılan fikirlerin çoğunu kabul edemiyorum. Atılan fikirlerin doğruluğunu göremiyorum. Düşünüyorum: ben mi yanlış görüyorum, başkalarımı?

Dünyaya Türkçe öğretmeye kalkan harekete soruyorlar. “ Okullarınız Kürt’çe eğitime hazır mı?” Cevap veriliyor- “ Biz gerekli hazırlığı yaptık. Çoktan hazırız.”

Soruyorlar:- “ Tüm okullarınız da Türkçe öğretiliyor mu?” Cevap veriliyor- “ Tüm okullarda Türkçe öğretmek gibi bir kararımız yok.” Ama tüm okullarda İngilizce öğretiliyor. Bir yanlışlık var ama nerede?

Bir taraf savaş açtıklarını, bu savaştan zaferle çıktıklarını söylüyorlar. Biz onların zaferini pekiştirmek için anayasa değişikliği yapıp, bölgesel yönetime gitmeyi, Başkanlık sistemine geçmeyi düşünüyoruz. Zaferlerine taç giydirme merasimi yapıyoruz.

Büyükşehir Belediyesi Kanunun da değişiklik yapılarak, Büyükşehir Belediyeleri yetki sınırını , il sınırı olarak değiştirildi. Yani Diyarbakır belediyesinin yetki sınırı, il sınırı olarak yürürlüğe girdi. İl merkezinde yasaların gereğini yerine getirip, sağlıklı planlar, nazım planları yapıp uygulayamayan belediyelere bu az, daha çoğu senin olsun diyoruz.

Lazın biri şehirde gezerken, minareye çıkıp oradan aşağı inemeyen birini; minareden indirilmeye çalıştıklarını görmüş.

Yanlarına yaklaşıp-“ Durun da pen oni indurum oradan.” Demiş.

Sonrada- “ Bana bir urgan bulun da.” Demiş. Urganı getirmişler. Aşağıdan urganı atarak- “Dud buni.” Demiş. Neticede minaredeki adam, urganı yakalamış. Aşağıdan bağırmış- “Bağla belüne.” Adam çaresiz beline urganı bağlamış.

Aşağıdan tekrar bağırmış- “Çık şerefenun uzerune. “ Adamcağız şerefenin üzerine çıkınca, bizim laz urganı aşağı çekmiş. Adamcağız gümmm yere düşmüş. Başına gitmişler ki adam cansız yerde yatıyor.

Laza sormuşlar-“ Ne yaptın, adamı öldürdün.”

Laz cevap vermiş- Da pen birinu urganla çekip kurtarmıştım ama oni kuyudan mi çekmişdum? Yüksekden mu çekmisdum?

Bir sıkıntılı dönemdeyiz. Bizi kurtaracaklar mı, batıracaklar mı? Bunu zaman gösterecek.

Mustafa Yolcu

 
Toplam blog
: 172
: 1405
Kayıt tarihi
: 26.06.09
 
 

1953 Yılı Çorum iskilip doğumluyum.  inşaat mühendisiyim. Ankara'da ikamet ediyorum Yazılarım baz..