- Kategori
- Siyaset
Mecliste Üflemesi Gerekenler
Metin Akpınar’ın Bir Komedi Dizisinde Âlete Üflemesi
80’li yıllardaki ‘Deliler’ gibisinden bir komedi dizisinde Metin Akpınar trafikte polis tarafından durdurulur. Sarhoş izlenimi vermektedir Akpınar. Ayakta duramıyordur çünkü. Onca uğraşmadan sonra Metin Akpınar polisler tarafından doktorun elindeki alkol ölçüm âletine üflemeye ikna edilir. Komedi tam da buradadır. Çünkü ‘âlet’ sıfır promileyi göstermektedir. Metin Akpınar giderken yapıştırır cümleyi, şaşkın şaşkın bakarak durumu kavrayamayan doktor ve polislere:
-Abi benim anlımda dallama mı yazıyor? Alkol alınır mı bu sıkı denetimde? Sardım iki ‘cıgaralık’ ohhhhhhhhh!
Rakı, Şişede Durduğu Gibi Durmaz Midede
Tecrübeyle sâbittir: Bir kişi gecenin ilerlemiş bir saatinde ‘sefam olsun’ diyerek en basitinden bir küçükten biraz fazla ‘devir’mişse ertesi gün öğleye kadar kendine zor gelir. Hele hele kalktığı gibi ağzını dayarsa musluğa, pasif de olsa yeniden sarhoş olur. Dolayısıyla da ağzının ayarı yoktur, Hele hele bir de bir toplantı vesilesiyle bulunduğu bir ortamda sevmediği, nefret ettiği kişiler varsa ve bir de eleştirilere muhatap olursa yandı gülüm keten helva! Söz sırası kendisine geldiğinde muhatabına, “şerefsiz’ de der, “namussuz’ da der, ‘ahlâksız’ da der.
Mecliste Havada Uçuşan Hakaretler
Yakın gemişte Bülent Arınç hakkında verilen bir önergenin görüşülmesi esnasında muhterem Arınç son derece sâkin tavrıyla (bir o kadar kibarca iğneleyici) İnce hakkında ‘cinsel tâciz”den dolayı dosyasının bulunduğunu söyleyince –ki doğru- Muharrem İnce’nin hakaretleri uçuştu havada.
Son söz: Her ne kadar bâzen TBMM’de siyasi tansiyon yükselse de özellikle birkaç milletvekili öyle bir dil kullanıyor ki resmen hakaret, resmen tahrik edici cümleler kuruyorlar. Muharrem İnce meselâ. Kamer Genç meselâ. Bence bu tiplerin ‘dokunulmazlık’ zırhının arkasına sığınarak ‘üfürme’lerinin engellemenin önüne geçmek için TBMM’de bulunabilmeye ‘promile sınırlaması’ getirilmeli ve ‘tescilli sarhoşlar’ genel toplantı salonuna girmeden önce kapıda alkol ölçüm âletine üfletilmeli, sınırı aşmışlarsa içeriye alınmamalı.
Eski 10 Kasımlar ve İçki Yasağı
Rahmetli Özal’a kadar 10 Kasımlar’da içki yasağı vardı. Bu yasakla ilgili komik bir efsane sürekli anlatılır. Rivayete göre bir şahıs bir 10 Kasım’da rakı şişesinde balık olmuş vurmuş kendini sokaklara. Emniyet güçleri tarafından ‘enselenmiş”. Emniyet güçleri sarhoş şahsa sormuşlar:
-Bilmiyor musun bu günde içkinin yasak olduğunu?
Yürüyen bulutun cevabı gerçek bir zekâ ürünüdür:
-Öyle demeyin ağabeyler. Böyle bir gün de nasıl ayık kalabilirim? Bu gün Yüce Ata’mı kaybedişimin yıldönümü. Üzüntümden içiyorum ağabeyler!