İyi Parti...

Televizyonun başına geçtim. “İYİ PARTİ’nin” Kuruluş açıklaması için Meral Akşener’in konuşmasını izliyorum.

MHP, AKP ve kısmen de CHP tabanından oy alabileceği düşünülen ve adı “İYİ” olan bir parti kuruldu.

Özellikle iktidar partisinden ve iktidar partisinin destekçisi MHP’den çok rahatsız olan geniş bir halk kitlesi var. Bu halk kitlesi, kendisini bulabileceği, AKP’ye dur diyebileceği bir siyasi oluşuma ihtiyaç duyuyordu. Özellikle sağın her fraksiyonundan oy alabilecek bir parti ancak AKP’ye dur diyebilecekti… AKP’nin şimdiye kadar iktidar olabilmesinin nedeni karşısında güçlü bir sağ muhalefetin olmayışıydı. Şimdi mevcut iktidara kızgın olup oy ver(e)meyecek sağ seçmen,  sağdaki bu boşluğun dolmasını bekliyordu. Bu boşluğu Meral Akşener’in başkanlığındaki “İYİ PARTİ” dolduracak mı hep birlikte göreceğiz…

 Partinin adı bana çok ilginç geldi ve neden başka bir isim bulamadılar diyebildim…

İyi nedir? Kısaca: İyi, kötünün karşıtıdır diyebiliriz. Asıl sorun iyi ve kötüyü sorgulamaktır. İnsanoğlu bunu hep sorgulaya gelmiştir. Sokrates “iyi nedir” sorusuna hep yanıt aramıştır. “Kendini bil” demiştir. Kişi kendisini tanımadıkça neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemez.”

İyinin, kişiye, topluma, zamana göre değişebilen yönleri vardır. “İyi” görecelidir diyebiliriz. İyi ve kötünün olmadığını söyleyen anlayışlar da vardır.  Bir Ulusun kültürüne göre iyi olan bir davranış başka bir ulusun davranışına göre kötü olabilir. Dünün iyi sayılan davranışları bugünün kötüleri veya bugünün iyi saydığımız davranışları yarının kötüleri olabilir.

Kendimiz, kendi çıkarlarımız için iyi olan –iyi saydığımız bir durum- başkası için veya ilişki içinde olduğumuz başkası için kötü olabilir. Diğer önemli bir sorun da neyin iyi neyin kötü olduğuna kim karar verecektir… Elbette tüm bunları söylerken evrensel iyilerin varlığından da söz etmek gerekiyor. Tüm Dünyanın her tarafında iyi sayılan kötü sayılan davranışlar vardır. Küreselleşme ile birlikte bu yönde önemli bir birliktelikte oluşuyor gibi görünmekte… Buradaki asıl sorun ve yanıltıcı durum da “iyi ve kötü kavramlarının- davranışlarının- emperyalist güçler –kültürler- tarafından çeşitli algılar sonucunda dayatılması sorunudur… Kısacası “iyi” kavramı o kadar kolay bir kavram değildir…

Meral Akşener’in sekiz ışıklı güneş logolu “İYİ PARTİSİ” neden bu adı seçti biraz garipsedim. Bu olsa olsa “iyi” adına sığınılma psikolojisinden kaynaklanıyor ve mevcut iktidarın da toplumda “kötü” olarak algılanması olasılığından kaynaklanıyor olabilir.

Her neyse biz şimdi gelelim “İYİ PARTİNİN” neler yapabileceğine:

* Ülkemizin içte ve dışta yaşadığı büyük sıkıntılar var.  Metal yorgunluğu, bıkkınlığı, moralsizliği var.  Ekonomik sıkıntılar, özgürlük sıkıntıları, baskı ve şiddete yönelik uygulamalar, hukuka ve yargıya yönelik güvensizlik had safhadadır. Tek adam yönetiminin sıkıntıları tüm toplumu germiş durumdadır. Tüm bu sıkıntılardan kurtulmak için sağdaki boşluğu dolduracak bir partiye ihtiyaç vardı. Bu parti de kuruldu.

* Meral Akşener, Doğru Yol ve MHP’de siyaset yapmış ve Bakanlık görevlerinde bulunmuş sağcı bir siyasetçidir. Bu yönüyle sağın önemli kesiminden oy alabilecektir.

* Her benzetme yanlıştır ama ben Meral Akşener’i Almanların sağcı başbakanları Merkel’e benzetiyorum. Şimdi Merkel büyük olasılıkla Yeşiller veya Sosyal Demokratlarla güçlü bir koalisyon kuracak gibidir. Koalisyonlardan korkmamak gerekiyor demokrasinin en uzlaşmacı bir aracı olan koalisyon tek adamlığa, diktaya, diktatörlüğe karşı da bir duruştur. Ayrıca koalisyonların çok önemli bir yönü de toplumun çoğunluğunu temsil etmesidir.

* İYİ PARTİ’NİN kuruluşunda AKP iktidarı tarafından bir engelleme- sorun çıkarılmazsa- İYİ PARTİ’NİN girilecek ilk seçimlerde önemli bir oy oranına ulaşacağını dolayısıyla AKP iktidarının son bulacağını düşünüyorum.

* Gelecekte kurulacak bir CHP – İYİ PARTİ koalisyonu ülkemizi düzlüğe çıkaracaktır.

İYİ PARTİ’NİN ülkemize hayırlı olmasını diliyorum…