İZMİR BLOG TOPLANTISI

Tatilden sonra anılarımı yazmak isterken birde baktım ki 24 ağustosta İzmir'de bir blog toplantısı organize ediliyor. İlki 3 ağustosta yapılan İzmir blog toplantısı hakkında henüz birşey yazamadan birde ne göreyim ikincisi gümbür gümbür geliyor. Tatil maceralarına geçmeden önce 3 ağustos ve 24 ağustos toplantılarından bende biraz bahsetmek istiyorum.

Üç ağustos toplantısı benim Milliyet Blog Hatıra Ormanı açılışından sonra katılacağım ilk blog toplantısı idi.3000 kişiyi arkamızda hissettiğimiz fakat bir elin beş parmağını geçmeyen sayıdaki blogçuyla gerçekleştirdiğimiz bu güzel organizasyon Milliyet bloğun toplanma havasını yakalamama sebep oldu. Bu sebeple İzmir'li blogçulardan yazılarını takip ettiğim Mustafa Mumcu ağabeyimizin Bursa yazarlarından Adem Çalışkan arkadaşımızla birlikte organize ettiği 3 Ağustos toplantısına katılmayı severek kabul ettim. Tek sorun o gün tatile çıkıyor olmamızdı. Fakat sevgili eşimin anlayışlı olması sebebiyle tatil çıkışımızı bir sonra ki güne erteleyerek toplantıya eşim ve bebişimiz Gülse ile birlikte katılma olanağı sağlamış olduk. Ne iyi etmişiz de katılmışız...

O gün küçük bir yerde buluşmuş büyük yazarlar vardı aramızda. Tüm bakışları üzerimizde hissetmek ve tanınmak tabiki çok güzeldi. Kimin kim olduğunu önemsemeden herkesle selamlaşarak biz de yanlarında sıcak bir yer bulmuştuk kendimize.

24 ağustos toplantısına ise yalnız katılmak zorunda kalmıştım. Eşim Mustafa Mumcu’nun bloğunu okuyarak bir tepsi browniyi hazırlamıştı aramıza katılamasada. Saat 14:00’tü Şükrü Bey’in dördüncü adresini bulduğumda. Kalabalık bir grubu gördüğümde ister istemez heyecanlanmıştım. İlk toplantıdan tanıdığım simaları gördükçe heyecanım mutluluğa dönüştü.

Toplantıya gelen blogçular hakkında birer kelimede olsa bir şeyler yazmak istiyorum. Fakat yazılarımda herkesin blogda kullandığı isimleri kullanacağım. Ne olur ne olmaz belki deşifre olmak istemeyenler vardır aramızda. Bu toplantılara vesile olan Mustafa Mumcu ile başlamak istiyorum yazmaya. Kendisini ilk toplantıda tanıdım. Sivri dilli bir yazar olarak tanınıyor. Öyle mi ? Öyle !!!... Fakat kendi doğrularının arkasında olan birisi. İlk toplantıda çektiği fotoğrafları bizlere dağıtarak yaptığı jest için çok teşekkür ediyorum kendisine. Agora Meyhaneside şahaneydi.

Sırada organizasyonun kaynağı Adem Bey var. Bursa’da Çalışkan Kargo’nun sahibi. Sıcakkanlı sempatik bir insan. Biz onu değil o bizi İzmir’de ağırladı desek yeri. Dağıttığı Çalışkan Kargo eşentiyonları ve toplantı için ayrıca teşekkür ediyorum kendisine.

Çalışkan Kargo’nun birde çalışkan müdürü var tabii. Arslan İlhami Bey. İzmir Torbalı’dan hemşehrimde sayılır kendisi. Onun için ısını verdi kanlarımız herhalde.

Hayali bloğumda gördüğümü söylediğim. Fakat bu güne kadar hiç tanımadığım kişi ilk toplantıya yalnız gelmişti. Fakat bu toplantıya eşiyle birlikte katılan Robert ve Alev Meisel çiftini tanımak benim için gerçekten çok hoş oldu. Robert biz Türkler kadar sıcakkanlı ; Alev Hanım ise asil duruşlu idi.

Yazılarını beğenerek okuduğum , şiirleri ile bloğumuza bahar havası katan değerli öğretmenimiz Zirve Hanım ilk toplantıyı beğenmiş olmalı ki yine aramızdaydı. Onun güleryüzlülüğü, sıcakkanlılığı ve nazikliği tüm öğretmenlere ve öğretmen olacaklara örnek olabilecek tarzdaydı.

Üç ağustosta gördüğüm Nilüfer Hanımı ise bu sefer görememiştim. O gün çok konuşma imkanı bulamasakta, kendisini notlarımın arasına ve blog habercime eklemeyi ihmal etmedim tabi ki.

İzmir Mavilim hanımefendide mavilerini giyip gelmişti toplantımıza. İlk buluşmamız ormanda olmuştu ama şehirdede anlaşabilmiştik kendisiyle. Yine toplantının neşe kaynağıydı diyebilirim. Demeliyi :))

Göcekler Güverince var bir de. Şimdiye kadar hiç duymamıştım ismini, meğer oda Adem Çalışkan'ın iyi arkadaşlarından biriymiş ve henüz bir blog yazmamış. Anlatılan hikayelerinden sonra eşimin onunla arkadaşlık etmemi isteyeceğini pek sanmıyorum.

Gelmeyenlerden biri daha geldi aklıma. Bisikletçi Ahmet Üstündağ ağabeyimiz. Yazılarını okuduğum gibi Fenerbahçe'liliğinide bildiğim için geçen toplantıda kalabalıkla birlikte azda olsa sohbet etme imkanı bulabildiğim için mutlu oldum kendisiyle.

Ali Açıköz ağabeyimiz biraz geç geldi bu sefer toplantıya. Mustafa Mumcu'nun ona ve Akp’ye takılmalarından pek sohbet etme imkanı bulamamıştık kendisiyle ama tanışmakta güzeldi.

Alyoşa Hanım ise benim özbeöz akrabalarımdandır. Milliyet bloğu kendisine ben tavsiye ettiğim halde benden çok blok yazarak patlama yapanlardan kendisi. Öyle resimlerde genç ve güzel olduğuna aldanmayın sakın yaşıt değiliz. Hâlâm olur kendisi ve emekli. Güzellik sırrını merak edenler kendisiyle iritibata geçsinler lütfen. Fazla yaklaşmayın gözlerinden büyülenebilirsiniz J

Geçen toplantıda çekilen fotoğraflarda benim yanımda oturan beyazlı bayan ise blogçu değil blogçu eşi. Yani benim eşim olurlar kendileri. Ufaklıkta bizim ilk gözağrımız. Gülse. Bu toplantıya getirmediğim için daha önce görenlerin hepsinin gözlerinin onu aradığının farkındayım. Bir dahakine inşallah.

Görünümüyle Mustafa Mumcu'dan daha genç; konuşması ile hepimizden daha genç olduğunu kanıtlayan Hilmi Bey ve eşide bu toplantıda bizleri yalnız bırakmadı. Hilmi amcanın güzel konuşması ile iyi bir giriş yapmışlardı aramıza. İhtiyar delikanlının cüretkar sesi, güzel şiirleri ve yanındaki güzel hanımefendi hepimizi büyülemedi desem yalan olur. İlk toplantıda öpemediğim elini bu sefer zorla öptüm. Nedime annenin yaptığı kurabiye ve kekte mükemmel ötesiydi ellerine sağlık.

Tansel S.Çam ile yeni tanıştık. Sıcakkanlı bir İzmir’li olduğu her halinden belli. Hemen habercime ekledim.

Deniz Hanım vardı. Bursa’dan geliyormuş ve emlakçıymış öğrenebildiğim kadarıyla…

Ali Nail Bey eşi Nejla hanımla birlikte renk kattılar toplantımıza.

Adaşım Murat Taşkın vardı. Yeni tanıştık kendisiyle fakat sohbet etme imkanı pek bulamadık. Fakat yanılmıyorsam Demet hanımla uzun uzun sohbet ettiler. Demet Hanımıda ilkkez burada tanıdım.

Blogçu olmayan fakat iyi bir okuyucu olan yeşil gözlü güzel bayan Zehra Hanımda aramızdaydı.

Oğuz Tümbaş ağabeyimizlede burada tanışmış olduk. Meziyetlerini bende sayfasını ziyaret edince öğrendim. Kendisi hala bir dergide editörlük yapmakta. Dergisindeki güzel bir şiiri Mustafa Mumcu bizlere okudu. Kedisiyle tanışmak beni şereflendirdi.

Hilmi Bey’in yazdığı şiirleri görünce dayanamayarak “şair koca bulmak varmış” diyerek herkezi kahkahalara boğan Tijhal hanımı tanımakta çok keyifliydi.

Hatice Gürbüz Hanımefendide gülücükleriyle neşe saçtı etrafına bütüngün. Yanında okuyucu arkadaşı Deniz Hanımla birlikte katıldılar aramıza. Habercime ekledim hemen.

Adnan Tokdemir aramızdan ilk ayrılandı. Kendisiyle pek görüşme imkanı bulamadıysakta Narlıdere’de emlakçı olduğunu öğrenmem iyi oldu. Yakın olduğu için heran ziyaret edebilirim kendisini.

Mavi gözlü güzel bir kadın resmi görmüşsünüzdür blogta. Görmeyenler Gülgün Karaoğlu olarak arama yapabilirler. Mavi gözlerinide alıp gelmiş Gülgün Hanım toplantımıza. Şen şakrak, sıcakkanlı ve kibar.Tüm gününü şarkı söyleyerek, dans ederek, eğlenerek geçirdi. Tanıdığıma çok memnun oldum.

Toplantı tüm hızıyla devam ederken genç bir bayan katıldı aramıza. Bloğunda “sil baştan yaşamak gerek bazen” diyerek hislerini yansıtan Seda Karagülmez. Soyismi ile çelişkili olacak kadar güleryüzlüydü.

Aramıza sonradan katılan Ahmet Doğan İlkel Bey ile çok konuşamadık. Milliyet blogda ise kendisini aradım fakat bulamadım. Rumuzunu sormadım bilmiyorum belki rumuz kullanıyordur. Bilenler banada söylesinler.

Haberci olduğunu öğrendiğim Ali Merdivan ve değerli eşide aramıza sonradan katılanlardandı. Onun haberciliği gönüllü olarak yaptığını duyunca şaşırmadım diyemem. Hala bir yerlerde gönüllü insanların var oluşu ne güzel değil mi ? Yapabilen için büyük bir mutluluk olsa gerek.

Yazılarından ve varlığından haberim olan , edebiyat dalında yazan , fakat kendisiyle hiç görüşmediğim üç noktada aramıza katıldı ilerleyen saatler içinde.

Sanırım en son aramıza katılan Nazan Hanım ve Gülümser Hanım oldular. Nazan Hanımı – Smyrnazan olarak buldum blogta ve hemen ekledim. Fakat Gülümser Hanımı bulamadım. Rumuzunu İzmirim diye yazmışım ama yanlış mı yazdım acep.

Tabii Şükrü Bey’i yazmazsam ayıp olur herhalde. Pazar günleri dükkana uğramıyormuş. Fakat bu Pazar bizim için bütün gün dükkandaydı. Yanımızdan hiç ayrılmadı. Kahvelerimize kattığı sevgisiyle dahada çok tatlandırdı diyebilirim. Tüm hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum kendisine ve ekibine.

Bir teşekkür de bize böyle bir olanak sağlayan Milliyet gazetesi ve tüm Milliyet blog çalışanlarına. Organizasyonda emeği geçen Mustafa Mumcu, Adem Çalışkan, İzmir Mavilim ve Arslan İlhami’yede teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Biraz uzun oldu ama olsun. Katılım çok olunca yaşananlar güzel olunca yazıda uzun oluyor işte. Arada atladığım o kadar güzel detaylar var ki yazmaya kalksam sayfalar yetmez. Detayları merak edenler buyurup toplantıya gelecekler efendim. Benden bu kadar. Tanıştığımıza memnun oldum. Sevgilerimle.