Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '10

 
Kategori
Eğitim
 

Kaç tane “can”ımız var?

“Oku da adam ol” derler aileler çocuklara, büyükler küçüklere… Okuyup adam olanlar da ellerinde tuttukları topu atıyorlar, kim yakalarsa “can” ı var, yakalayamayanlar ise büyüklerin oyununda kaybeden çocuklar… Sınav kaygısıyla büyüyen çocuklar ve sınav kaygısının iş, aş kaygısına karıştığı üniversite sınavı. Hayatınıza yön verecek bir sınav… Bu sınav sonucunda bir meslek sahibi olacak ve geleceğinizle ilgili planlar yapabileceksiniz. İş bulma sorununu aşarsanız… İlköğretim, ortaöğretim ve ardından yükseköğretim sürecindeki çocuklar, gençler… Onlarla beraber sınava giren anneler, babalar, halalar, teyzeler… Bunların dışında bir de her yıl değişen sınav sistemi… Belki ailenizin seçimiyle, belki de yaşadığınız çevrenin etkisiyle meslek lisesine gittiniz ve ardından bu mesleğin size göre olmadığının farkına vardınız… Ne yaparsınız? İkinci lise şansınız yok, üniversite gibi… Çocuk yaşta yaptığınız seçimin bütün ağrılığını ömrünüz boyunca yaşayacaksınız… Bu ailelere mi, çocuklara mı, yoksa bu çocukların potansiyelini farklı değerlendirenlere verilen bir ceza mı? Eğer normal liseye gidenlere oranla sınavlarda daha başarılı olabiliyorsanız ve engelleniyorsanız bunun suçu kimde? Çayeli’nde doğum büyüdüm… Kızların okumasına tepkili olan bir çevre… Buna rağmen aile desteğiyle pek çok arkadaşımın gidemediği ortaokula devam etme… Ardından ne olduğunu tam bilemediğim bir sınava girmem ve kazanmam. Artık Trabzon’da okuyacaktım, daha büyük bir şehir, açılan bir kapı… Kayıt olmak için bile gidip görmeden kararlılıkla gidişim ve müfredatı gördüğümde yıkılışım… Dikiş, el sanatları, yemek, ziraat, ev idaresi, çocuk gelişimi vs pek çok eğitimin içinde olduğu bir meslek lisesi… Mecburi olması nedeniyle okutulan birkaç ders… Öğretmenlerimden sene kaybını göze alarak normal liseye geçmem yönünde öneriler… Benim gibi Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlarım… Bizlerin geleceğiyle ilgilenen öğretmenlerimiz, bizim geleceğimizi 4 yıl okuyup ardından mecburi hizmet gereği doğuda görev yapmak olarak gören öğretenlerimiz… Bunları kabullenmeyle geçen 3 yıl ve son sene geleceğimi yönlendirme yönündeki uyanışım ve uyanışımız… Üniversite sınavına hazırlanmaya karar verişimiz… Kazanacağımıza inanmayan, vazgeçirmeye çalışan öğretenlerimiz, bize destek olan öğretmenlerimiz… O dönem katsayı engelimiz yoktu. Çalışan kazanıyordu… Biz çok yoğun ders programı ve engellemelerle mücadeleyle sınava hazırlandık… Son yıl sadece edebiyat dersi görüyorduk, diğer okullardaki arkadaşlarımız gibi… Büyük hedefler koyamadık kendimize, örnekler yoktu önümüzde…Mücadele ettik ve ben İÜ Kimya Müh, iki arkadaşım Gazi Üniversitesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler, bir arkadaşımız Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi, bir arkadaşımız Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Ev Ekonomisi bölümlerini kazandık… Kazanmıştık, zorluklara rağmen… Bizim gibi pek çok kişi hem meslek lisesinde okudu hem de üniversite kazandılar. Mesleki eğitime yönlendirme ülkemizin ihtiyaçlarından biri… Mesleki eğitime yönlendirilecek ve üniversite sınavında başarı gösteremeyecek öğrenciler yönlendirilmeli… Fakat kapasiteli olanların önüne engel koymak ne derece doğru… Değişen sınav sistemiyle işimiz biraz şansa kalmış… Çocukken oynadığımız bir oyundu. “Can” diye bağırırdık topu kapınca. Bu durumda biz topu kapanlardan olduk… Heyecanla kitaplara sarılan, çalışmaya başlayan ve her iptalde heyecanlarını kaybeden çocuklar… Büyüklerin oyununda kaybeden çocuklar… Hayat boyunca oynanacak bir oyun… Bugünün büyükleri hiç çocuk olmadı mı? Yakaladığımız toplar hep avucumuzda kalmaz…
 
Toplam blog
: 69
: 718
Kayıt tarihi
: 29.01.09
 
 

Kelimeleri ardı sıra ekleyerek ve içine yüreğimden gelen sesi katarak yazdıklarım anlatır beni size..