- Kategori
- Gezi - Tatil
Kaçkar eteklerinde bir saklı doğa harikası, Kaçkar'ın gülü: Cimil
Cimil Derneği web sayfasından
Cimil, Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı, üç köyden oluşan bir platodur. İkizdere'ye uzaklığı 28 kilometredir. Dünyanın sayılı vadileri arasında yer alan, gerek fauna ve gerekse flora olarak bir çok endemik türleri barındıran ve iki dereyle ikiye ayrılan İkizdere vadisinin doğu yönünden Kaçkarlara uzanan son yerleşim yeridir Cimil.
Cimil, bozulan dünyamızda bakir kalmayı başarabilen ender yerlerden biridir. Bunun en önemli nedeni de Cimillilerin kendilerine miras kalan bu harika doğa parçasına sahip çıkmalarıdır. Bu uğurda o kadar fedakarlığa katlanmaktadırlar ki, çakır-çukur bozuk yolların kahrını çekiyorlar ama bu yolların devlet tarafından yapılmasını istemiyorlar. Şaşırtıcı bir önseziyle, güzel yolların çirkin doğa anlamına geldiğini düşünmektedirler. Belki komik gelecek ama, devlet israrla "yollarınızı yapalım" dedikçe onlar inatla "hayır" demektedirler! Kimbilir, belki de çok haklıdırlar...
Her insanın hayatında doğduğu ve çocukluğunun geçtiği yerlerin ayrı bir anlamı vardır. Ayrı kalındığında o yerlerin değeri çok daha fazla hissedilmektedir. Zaman geçtikçe oraların taşı toprağı insanın burnunda tütmektedir. Benim için de böyle olmakla beraber, Cimil'in aynı zamanda bir doğa harıkası olduğu da bir gerçektir.
Bu duygularla Cimil için yazdığım şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum...
CİMİL
Cimil'in deresinde bulunur kayalıklar
Her tarafta çiçekler, suda alabalıklar
Binbir çeşit rengarenk çiçeklerin balosu
Yaz aylarında Cimil canlı resim tablosu
Seni anlatmak için yazmak lazım bir destan
Çiçek tarlası mısın yoksa bağ-ı gülistan?
Sıra sıra sarp dağlar, ortalarda yaylalar
Güneş doğmadan mallar yamaca yayılırlar
Çocukluk günlerimin anılarıyla dolu
Seni hiç unutamam Çırmanıman'ın gölü
Kalçarak yaylasında alabalık avlardık
Adalar'da karışık su oyunu oynardık
Yaylaların içinde Sarpinovit yaylası
Kız Gölleri'nde vardır, garipin hatırası
Yaylanın adetidir her taraf b.klu patak
Bir de seni görseydim, ah gidi Kuruyatak
Met-değnekle ciriti sıra ile oynardık
Kışın buzda rampadan kızak ile atlardık
Yüzerken ürperirdik buz gibi deresinden
Balıklama atlardık Palenik Köprüsü'nden
Cimil kış geldiğinde giyerdi beyaz basma
Tilkilerle ahbinde oynardık "arakesme"
Ne kadar çok severdik "tandır"ın yanmasını
Üzerinde kaynayan "lobiye" çorbasını
Suda pişmiş "kartof"u çok sarardı çalması
Körali'nin kartofu hakiki yer elması
Senden ayrıldım diye sanma uzaklardasın
Gündüz hayallerimde, gece de rüyadasın
Bugün hava yağışlı yine dere bulanmış
Toru eline alan dereleri dolanmış
Toru saldım dereye, ucu gider nereye?
Balıkların şaşkını düşüyor içeriye
Ocakta ne pişiyor, nedir bu kalabalık?
Tereyağı içinde tavada alabalık
Köğüt'ün yaylasına gidenler hep atlıdır
Köğüt'ün deresinin suyu baldan tatlıdır
Suların çok soğuktur, dolu bardak içilmez
Bir bardak içilmeden hiç birinden geçilmez
Ben içmiş gibi oldum Cincekar'ın suyundan
Acaba almış mıdır sahibinin huyundan :))
Dede Kaya karşıda dede gibi durursun
Kim bilir kaç dedeyi mezara götürürsün
Karşıdan hep bakarsın, kayıta alır mısın?
Cimil'in tarihini bana anlatırmısın
İçin için ah çekip, yüreği dağlar mısın?
Cimil'in bu haline güler mi, ağlar mısın?
Nüfusu bir zamanlar binleri aşıyordu
Üç pare köy, kaç hane burada yaşıyordu
Eskiden nal sesleri müzik gibi gelirdi
Şimdi korna sesinden senin başın ağrıdı
Bilmemezlikten gelme, her şeyi anlıyorsun
Kışın ıssız kalıp da kafa mı dinliyorsun?
Geçmiş kara günlerde boynunu bükmüşsündür
O büyük yangınlarda gözyaşı dökmüşsündür
Zaman azgın canavar, bekliyor devrilmeni
Bir anda nasıl yuttu; harmanı, değirmeni
Yavruları kaptırmış, bak farenin yasına
Şahinler yuva kurmuş Aşut'un kayasına
Avaz avaz bağırır, kuşun dünya neyine?
Yuvada yumurtayı bir yılan yedi yine
Yılanı doğan kaptı, gökte asılı kaldı
Kuşun intikamını yine başka kuş aldı
Kerendiyi salladım, ben bir günah işledim
Otların arasında yavru karnını deştim
Bıldırcın çalılarda acıyla bağırırmış
Yavrumu kesme diye, meğer o yalvarırmış
Cimil'i çok dolaştı, acıktı bu fukara
Peynir, ekmek, domates, geçelim Kılçıkar'a
Dertliyim efkar basmış, dağları duman sarmış
Coğuni kalabalık, yaylada şenlik varmış
Cimil ata ocağı, bizlerin anayurdu
Alaettin kardeşim derneğimizi kurdu
O da Cimil hayranı; Recep Ali Kumbasar
Kaybolmuş yıllarını Çitrik Gölü'nde arar
Arkadaş benim gibi sakın siz de yanmayın
Anlattığım bu rüya bu kadardır sanmayın
Yeşil yeşil çimenin, taşın, toprağın özel
Dağlarla kucaklaşan dumanın bile güzel
Lanet olsun şehirin yatına sarayına
Hasret kaldım Cimil'in havasına, suyuna
Tarabya, Hazıran 2004