- Kategori
- Güncel
Kader...mişşşş...

Nedir kader? Eğer boş vermiş, cahil, düşünmeyen biri iseniz başınıza gelen her şey kaderdir. Bir de üstelik Allah’tandır. Sizi Allah ile aldatanlar, kendi kusurlarını da Allahın üzerine yükleyiverirler. Sizde inanırsınız. Tabii kimsenin inancını sorgulamak haddimize değil. Öyle diyorsanız öyle inanmaya devam ediniz.
Ancak çağdaş düşüncede, alınması mümkün olan bütün önlemler alındıktan sonra iradeniz dışında bir durum ortaya çıkarsa kader denilebilir.
Son üç ayda taşkömürü ocaklarında oluşan katliam da 60 civarında insanımızı kaybettik. Bilhassa kaza demiyoruz. Zira kaza öngörülmeyen kötü durumlardır. Oysa yıllardır bu sektörde aynı nedenlerle insanlarımızı kaybediyoruz. Bunun adı bence kaza değil bilerek adam öldürmektir.
Başbakanımız çıkıp “Kader” derse hukuk ceza vermeyecek, işverenlerde önlem almayacaktır. Olan insanımıza olacaktır. Kısa bir süre sonra aynı film tekrar gösterime girecektir.
Son patlama özelinde bakarsak, bu son derece tehlikeli, bilgi, beceri, donanım isteyen iş taşaron firmaya verilmiş. İşverenlerin daha çok kazanmak adına oluşturduğu taşeron firmalarda hangi koşullar altında çalışıldığı hepimizin malumudur. İnşallah bu insanlar sigortalıdır.
Avrupa işçisi için kader olmayan bizim için oluyorsa bunun tek sorumlusu önlemlerin alınmasını sağlamayan veya sağlayamayan hükümettir. -540 da karbon monoksit gazı ile yavaş yavaş ölen, veya patlamada kavrulan işçilerimiz için bakanların oraya koşup bakışması hiçbir şey ifade etmez.
Yetkilerini kullanıp bilimin ışığında önlemlerin tam ve eksiksiz alınmasını sağlasalar görevlerini yapmış olurlar.
20/05/2010
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 151 kez görüntülenmiştir