Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kader mi Desek Buna?

Kader mi Desek Buna?
 

“Kader”, inanç sahibi insanların ekmeği, suyu gibidir. İnançlı insanın yaşamsal süreç içerisinde güçlü kalmasına neden olur. Başına gelen melaneti Kader’e bağlayarak çıkar işin içinden inançlı insan.

Nedense ben bir türlü “Kader” denen kavramla barışık olamadım. Hatta daha derinlere gittiğimde, toplumun genel çoğunluğunun düşünce sistematiği ile çatışmaya başladım bu hususta.

“Kader” kavramı, geçtiğimiz günlerde Zonguldak’da yaşanan grizu faciasında Başbakan’ın ağzından çıkarak bir kez daha gündemimize oturdu.

Maden ocaklarında çalışanların Kader’i olarak niteledi Başbakan grizu faciasını ve bu mesleği seçenlerin başına bu gibi hadiselerin her an gelebileceğinden demler vurdu.

Pek tabiki gülünç yaklaşımlar bunlar. Hatta utanç vericide diyebiliriz bu yaklaşımlara.

Sayın Başbakan hiç kimsenin, yerin bilmem kaç metre altında çalışacağı bir ortamı keyften seçmediğini bilmesi gerekirdi. Keyfi bir seçim değil, zorunluluk. Hele hele halkın içinden çıktım böbürlenmesi ile ahkâm kesmekten beri durmayan Başbakan’ın böyle bir ifade kullanması haliyle insanın tüylerini diken haline getiriyor.

Madencilerin seçimi, yoksulluğun dayatmasıdır, keyfi seçim değildir.

Başbakan’ın neden halen maden ocaklarındaki üretimin bu denli ilkel bir şekilde yapıldığını, teknolojik imkân ve olanaklardan neden son haddinde yararlanılmadığını, taşeronlaştırma gibi bir sömürü mekanizmasının neden bu ve benzeri kuruluşlarda işlevselliğini koruduğunu kamuoyuna açıklamak gibi bir zorunluluğu vardır. Oysa Başbakan bunları bir kenara itip, işin içine inanç kavramının en pespaye hali ile nasıl sömürülmesi gerektiğine dair örneklerle, yaşanan katliamı Kader’in üzerine tahvil ediyor.

25.05.2010 tarihinde Antalya’da katliam gibi bir trafik kazası yaşandı. Alanya yolu üzerinde bir tur şirketine ait otobüs, Pamukkale’ye giderken yoldan çıkıp, dereye uçtu. 16 ölü ve çok sayıda yaralı ile acı bir gün yaşandı Antalya’da.

Başbakan’ın zihin dünyası eminimki bu yaşanan kazayıda Kader’e bağlamak üzerine kurulmuştur.

Ve diyecektirki Başbakan;

“Tatile çıkıyorsan, tatile çıkmanında risklerini alacaksın. Kader bu, trafik kazası olarak karşına çıkabilir.”

Bu yaklaşım tarzını tuhaf karşılamıyorum ben. Başbakan’ın sekiz yıllık iktidarı boyunca baş vurmuş olduğu yegâne yaklaşım türleridir bunlar. Başbakan lütfedip tur şirketlerinin nasıl ve ne şekilde çalıştığına dair bir kafa yorsa hiç fena olmaz. Örneğin mesai saatlerine gözünü dikip bir baksa ve taşımacı firmaların şoförleri kaç saat çalıştırdığını bir incelese eminimki gözleri yuvalarından fırlar. Gözleri yuvalarından fırlamış Başbakan, işte o zaman eminimki Kader denen inanç kavramının insan üzerindeki güce tahvil halini terk etmek zorunda kalır.

Kendi yönetim anlayışındaki zaafları daha net bir şekilde görür. Yeterki dürüst olsun ve inançlı saf ve temiz vatandaşların inançlarını, siyasetinin zeminine oturtmasın.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara