- Kategori
- Kişisel Gelişim
Kader olumlu düşünce ile değişir mi?

alıntıdır
Bir şeyi çok mu istemeli, hiç mi üstüne gitmemeli? Bilemedim.
Bir süredir büyük yeğen ile spor üzerine konuşuyoruz. Büyük dediysem henüz 15 yaşında. 8 yaşında olan kardeşine göre büyük sayılır. Yaza çeyrek kala formda kalmak adına spora yazıldı.
O kadar çok istedi ki, tarifsiz bir heyecandı onun için. Henüz sporun 2.gününde ayağını burktu ve lifleri zedelendi. Dolayısıyla şimdi 1 haftalık rapor ile evde dinlenmede.
Çektiği ağrıda cabası. Onca hevesin kursağında kalmasını saymıyorum bile. Telefonla konuşuyoruz dün akşam; “üzülme zaten çok istemiştin” dedim ve telefonu kapatınca pişman oldum bir an.
Ben hep demez miydim ona “içinden gelerek iste, elinden geleni yap mutlaka istediğine kavuşursun” diye. Nasıl çeliştim birden kendi içimde.
Sonra düşündüm de, çok isteyip, çabalayıp, emek verip ulaşamadığım ne çok şey olmuştu. Ufak tefek şeylerdi belki ama emek sarf etmiştim ve neticesi istediğim gibi şekillenmedi.
O zaman ne yapmalıydı?
Elinden geleni yapıp yinede olumsuzluğa seyirci kalmak mı? hiç mücadele etmeden “kaderimde varsa zaten olur” diyerek oluruna bırak mı?
Hep aynı konu etrafında döndüğümü fark ettim. Bin bir hevesle başladığımız işlerin, hevesimizi kursağımızda bırakana dek olumsuz seyir etmesi. Sanki hayatın bizimle inatlaşırcasına olumlularımızı olumsuza çevirmesi.
Bir tek yolu vardı bu çelişkinin; her iki ihtimale her zaman hazırlıklı olup hayal kırıklıklarını en aza indirgemek!
Kişisel gelişim kitaplarında her ne kadar “olumsuzu hiç düşünme” denilse de, yaşadıklarımızı fazlasıyla pembe görüp sonra grileştiğine şahit olmak yaşanan hayal kırıklığını daha ifadesi zor bir hale getiriyor.
Yani yine; önce mantık diyenlerin lafına geldim.
Gerçekçi olmak gerekiyor. Her ihtimal her an bizler için.
Ve sonuç itibariyle biri bana kader mi? olumlu düşünce mi? diye sorduğunda ben yine aklın yettiği yere kadar kendi emeğin, sonrası kader-kısmet diyeceğim.
Yoksa bir şeyi oturduğun yerden istediğin kadar iste, olmayınca olmuyor.
Can Yücel’in dediği gibi;
(…)Olmuyorsa, olmuyordur!
Gönlün rahat mı?
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın…