Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '22

 
Kategori
Futbol
 

Kadıköy'de Dejavuya Ramak Kala

Karşılaşmanın ikinci yarısının hemen ilk dakikalarında sarı lacivertli ekibin üç farklı skor üstünlüğünü ele geçirmesi, karşılaşmayı izleyen futbolseverlerde haklı olarak  “farklı biter” beklentisini oluşturdu. Ama 3-0’dan sonrası, Adana Demirspor karşılaşmasının Fenerbahçe için Kasımpaşa maçı kadar pek de kolay geçmeyeceğini gösterdi bizlere. Zira böylesine farklı sonuçlardan çevrilen hatta kazanılan ve kaybedilen karşılaşmalara, senelerdir bu ligin müdavimi futbolseverler olarak hepimiz aşinayız.

O kadar eskilere gitmeye gerek yok, henüz geçen hafta Beşiktaş’ın yine üç farkla öne geçtiği Alanyaspor deplasmanında aldığı bir puan; karşılaşmaların ortalarında farklı skorlarda elde edilen üstünlüklerin, galip takımlar üzerinde oluşturduğu yoğun rehavet kadar, geriye düşen takımlarda maçın farklı skoruyla daha da baskın hale gelen maça ortak olma, hatta kazanma çabasının bir nevi sonucu. Geçmiş yıllarda farklı skorlarla geriye düştüğü pek çok karşılaşmayı çeviren, hatta kazanan Fenerbahçe (2000-2001 sezonu Gaziantepspor: 4-3, … hatırlayın); saha içindeki bazı bireysel çabalar ve Teknik Direktör Jesus’un, giderek zora girmeye yüz tutan karşılaşmaya yedek kulübesinden yaptığı sihirli dokunuşlar da olmasa, belki de bu defa gecenin kaybedeni olmaya yakın adaydı.

Bireysel çabalara atfen, Enner Valencia’ya ayrı bir paragraf açmak gerek. Neredeyse sezonun başından bu yana, ligde Fenerbahçe’nin skor yükünü tek başına sırtladı, gidiyor desek, sanırım abartılı bir yaklaşım olmaz. Elbette Fenerbahçe’nin diğer sürpriz gol ayakları da onunla birlikte. Transfer döneminin sona ermesine kısa bir süre kala yine de takıma alınması düşünülen sürpriz bir golcü isim, tablo böyleyken kadroda bir şişkinliğe yol açacaktır. Çünkü Valencia’nın olası bir sakatlık ve kart cezalısı olması durumunda, kritik karşılaşmalarda Fenerbahçe’nin gol yükünü üstlenebilecek pek çok isim var kadroda. Yine de Jesus’un raporu ve isteği doğrultusunda transfer edilecek sürpriz bir yıldız golcüye kimse hayır demez. Ama tabi bir taraftan kulübün mali dengelerini de düşünmek şart. Çünkü zamanında çok çekti Fenerbahçe, Kadıköy çimlerinde ağları sarsan onlarca yıldız ismin transferinin yıllar sonra mali sonuçlarından.

Adana Demirspor cephesine gelelim. Ne yazık ki Adana Demirspor için dün akşamki karşılaşmaya dair pek de iyi gözlemlerim olmadı benim. 3-0 olan, daha farklı sonuca da gidebilecek maçı bir anda 3-2’ye getirecek reaksiyonu ortaya koymaları ayrı konu elbette. Ama iki gollerinde de ev sahibi takım tribünlerine yönelik tahrik amaçlı hareketleri, güzel bitmesi ümit edilen futbol gecesine gölge düşüren tek olaydı belki de. Neyse ki geçmişten ders almış taraftar gruplarının yalnız tezahürata varan, taşkınlıklara dönüşmeyen anlık sağduyulu tepkileri; bireysel provokatif hareketlerle sabote edilmeye çalışılan bir futbol gecesinin daha da kararmasına engel oldu.

Ne olursa olsun büyük takım taraftarlığıyla, takım oyunculuğunu birbirinden ayırmak gerek. Formasını giydiğiniz, başarısı için ter döktüğünüz kulübün, taraftarı da olacaksınız diye bir kural yok. Profesyonellik, taraftarlık boyutuna erişince; dün akşam izlediğimiz gibi hoş olmayan görüntüler ortaya çıkıyor yeşil sahalarda. İşin ilginç tarafı, bir dönem her ikisi de Galatasaray formasını terletmiş olan Adana Demirspor oyuncuları Belhanda ile Onyekuru’nun; sarı kırmızılı ekipten bonservisleriyle gönderilmiş olmalarına karşın, hâlâ kendilerini kulübün bir parçası olarak görmeleri ve iki ezeli rakibin aralarındaki ebedi dostluğa gölge düşürecek hal ve hareketlerde bulunarak bir bakıma sarı kırmızılı kulübe muhtemel geri dönüşlerine beyhude bir şekilde zemin hazırlamaya çalışmalarıydı.

Evet, Adana Demirspor maçı kaybetti. Ama hakçası iyi de oynadı. Zaten ardı ardına buldukları gollerden de belli. Fenerbahçe’nin üzerine biraz daha gelebilselerdi, belki puanla bile ayrılabilirlerdi. Ama Onyekuru ile Belhanda, takımlarının zorlu Kadıköy deplasmanında buldukları gollerde sergiledikleri sportmenlik dışı sevgi gösterileriyle futbol akşamının tek kaybedenleri oldular.  

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..