- Kategori
- Futbol
Kadıköy'de zoraki maç!

Avrupa maçlarının havasıyla Lig maçlarınınki farklı oluyor.
Borussia Mönchengladbach maçı da gerçekten farklı oldu. Ama bu farklılıkta olumsuzluk vardı. Taraftarın aldırmadığına bakmayın, nasıl olsa grup birinciliği garantilenmiş, yenilsen ne olacak ki?
Yenildiğin, “gazozuna” oynadığında bile maçları önem taşıyan “ezeli rakibi”n değil ki...
Bir Avrupa maçı...
Zaten Avrupa, sesini duyacağı kadar duymuş! Yenilgi gelse de, taraftar, niye o kadar üzülsün ki? Asıl üzülmesi gerekenler, farklı olduğunu gösterme fırsatı yakalayarak ilk onbirde yer bulanlar olmalıydı. Ama onlar, grup liderliğini garantilemişken bizi niye şu soğuk/ yağmurlu havada yoruyorlar ki havasındaydılar sanki.
Dünkü maçla ilgili başka ne söylenebilir ki?
*****
Avrupa maçlarının havasıyla Lig maçlarınınki farklı oluyor.
Avrupa maçlarının öncesi ve sonrası, ne hikmetse, takımlarımızda bir gevşeme göze çarpıyor. Öncesi için daha uygunu, “aklı Avrupa’daki maçta olma” demek yerinde olur. Aklı orada olunca, futbolcularımız, kendilerini maça bir türlü veremiyorlar.
Sonrasına gelince...
Elde edilen “sonuç” beklenense, asıl gevşeme o zaman ortaya çıkıyor. Bunun verdiği rahatlık, bakıyorsunuz, hiç beklenmeyen puan kayıplarına yol açıyor.
Şimdi, Galatasaray’ın Sivas’ta Sivaspor’la, Fenerbahçe’nin Kadıköy’de İstanbul Büyükşehir Belediyespor’la yapacakları merak etmiyor musunuz?
Borussia Mönchengladbach maçında ilk onbirde yer alan, sonradan oyuna girenlerden kaçının pazar günü sahada olacaklarını tahmin ediyorsunuz?
O “kaçı”, acaba nasıl oynayacaklar?
Aykut Kocaman, fırsat tanımakla iyi yaptı denecek mi?
*****
Avrupa maçlarının havasıyla Lig maçlarınınki farklı oluyor.
Fenerbahçe, gruptan çıkmayı birlikte garantilediği Borussia Mönchengladbach'ı “eli boş” göndereceğine, “eli dolu” gönderdi Almanya’ya.
İkisi de rahattı; amaç, taraftarı memnun etmek olmalıydı. Memnun etmek de, daha çok, ilk onbirde yer bulamayan futbolcular için bir fırsat oluyor. Böyle maçlarda bazen kimi futbolcular parlıyor; beni unuttunuz demeye getiriyorlar, bir bakıma.
Fenerbahçe’de genç oyunculara niye görev verilmediği hep sorgulanmıştır. Bu sorgulama içinde daha çok, Recep ile Salih yer aldı. Recep, sahada kaldığı sürece, her an kaleye yakın yerde bulunacağını, gol/ler atacağını gösterdi.
Aykut Kocaman, genç oyunculara sabırlı olmayı öğütlerken Krasic, Mehmet Topuz, Semih, Selçuk, Stoch, Bienvenu gibi futbolcuların bile yedek soyunduklarını, bazen onsekize de giremediklerini söylemiş. Maçta bunlardan sadece Mehmet Topuz ile Semih’i sahada göremedik.
Bienvenu mü?
Son düdüğe kadar sahada kaldı, ama sınıfı zor geçeceğe benziyor!
Stoch, her oyundan alınışında, çocuksu tepki gösteriyor. Şımarık öğrenci gibi. Oysa Aykut Kocaman, pazar günkü maçı düşünerek onu oyundan alıyor.
Stoch, böyle giderse, Aykut Kocaman’dan değil, taraftardan fırçayı yiyecek.
*****
Borussia Mönchengladbach maçında forma şansı bulanlar, bunu iyi kullanamadılar.
Önümüzdeki hafta Ziraat Türkiye Kupası'nda bir Göztepe maçı var.
Sakatlıklar, cezalar da yeni fırsatlar yaratabilir.
Maçla ilgili son söz söz ne olabilir?
Hilmi Türkay, "Üzmeyen Yenilgi" demiş, biz de başlığa çıkacağı söyleyelim:
Zoraki maç!
http://www.facebook.com/turgutcelik