Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '13

 
Kategori
Futbol
 

Kadıköy klasiği...

Kadıköy klasiği...
 

Şimdiye kadar ki hiçbir blogumda hakemlerden bahsetmedim ama dün oynanan karşılaşma  ve iki gün önceki Galatasaray maçı için sanırım birkaç satır yazmak gerekecek.

Öncelikle dün akşamki maç ile ilgili konuşacak olursak; Fenerbahçe'nin Meireles ile bulduğu gol için çok fazla yorum yapıldı ve genel olarak maçın, hakem sayesinde Fenerbahçe'nin galibiyetiyle bittiği söyleniyor. Ama bana göre golde ne ofsayt var ne de faul. Hatta tam tersi, Sow'un hava topuna yükselmesinden önce Bursaspor'un 3 numaralı defans oyuncusu tarafından arkadan itilmesi var. Yan hakemin bunu net görmesi lazım. Sow'la kalecinin pozisyonu için ise Tolga Özkalfa'nın açısı, yan hakemin açısından çok daha iyi. Ben Sow'un kaleciye temasının olduğu kanaatinde değilim ama olduysa bile bu itilmeden dolayı oldu. Yani demek istediğim hakemler her zaman için hata yapabilirler ve bu hataları yorumlamak isterseniz, herkes kendine göre bir bakış açısı bulabilir.

Tıpkı iki gece önceki karşılaşma gibi. Galatasaray'ın kazandığı penaltı sonrası bence Drogba'nın ne Türkiye'ye, ne Türkiye ligine ne de Türk hakemlerine herhangi bir saygısı kalmıştır. Çünkü böyle bir penaltıyı ne kendisi şimdiye kadar kazanmıştır ne de oynadığı liglerde görmüştür. Buna Çin ligi de dahil. Ve sanırım kariyerine yakıştıramadığı için de penaltıyı kaçırmıştır. Kaçırmış olması sayesinde de bu penaltı o kadar çok konuşulmadı ve olası bir Galatasaray şampiyonluğunda rakiplerine ve kamuoyuna koz verilmemiş oldu.

Dün akşamki karşılaşmaya dönecek olursak aslında söylenecek pek bir şey yok. Aykut Kocaman'lı klasik Kadıköy maçlarından birisini daha yaşadık. Maçın başında yenik duruma düşen bir Fenerbahçe, galip gelmeden çok yenilmemeyi arzu eden bir kadro seçimi ve seyircisinin itelemesi sayesinde kazanılmış bir üç puan. Maçın 23. dakikasında sakatlanıp oyun dışı kalan Emre ve zaten sakat olduğu için oynayamayan Webo olmayınca Fenerbahçe sıradan takım hüvviyetine tekrar kavuştu. Tam doksan dakika sahada dolaşan Christian'a sabreden Aykut Kocaman, belki son goldeki asisti yüzünden kendini haklı görebilir ama acaba Christian'ın yerinde başka bir futbolcu oynuyor olsaydı ne kadar daha fazla verim alabilirdi hiç düşünüyor mu? Bu arada,  bu maçla beraber bir kez daha görüldü ki artık Semih, Fenerbahçe misyonunu tamamlamış durumda. Ne kafa topu alabiliyor, ne çalım atabiliyor ne de düzgün pas verebiliyor. En büyük özelliği olan top tutmayı dahi beceremiyor. Zaten taraftarın maç boyunca homurdanmalarını kendisi de duymuştur. Bir parantez de Hasan Ali'ye açmak gerekecek. Ziegler ne kadar düzse Hasan Ali bir o kadar teknik ama ne yazık ki fizik olarak ve rakibe müdahale olarak hala istenen seviyede değil. Kafa toplarını veriyor, rakibine basamıyor ve bu nedenlerden ötürü dirençli ve sağlam bir sol bek görüntüsü çizemiyor. Aslında yeteneği var ama bunu geliştirmesi gerekli. Eğer geliştirebilirse yıllarca Türkiye'nin en iyi sol beki olan Abdullah Ercan'ın yerini alabilir. Ama Aykut Kocaman'ın elinde hangi futbolcu gelişti ki Hasan Ali gelişsin. Umarım onun da sonu, sönen diğer yerli ve yabancı genç yetenekler gibi olmaz. Takımda çok iyi olan futbolcuları da saymamız lazım. Dün sahanın en iyi Meireles'ti. Geldiği günden beri en iyi futbolunu oynadı diyebiliriz. Attığı golden de anlaşılacağı üzere Fenerbahçe'nin kendisinden beklediği gibi oynadı. Pasif değil, oyunun hem ofansif hem defansif kısmında yer aldı. Hem pres yapıp top kapan, hem ileriye derinlemesine pas yapıp oyunu yönlendiren bir rol oynadı. Ve tabii ki Kuyt. Bitmek bilmeyen enerjisiyle ileri geri çok çalıştı. Top çaldı, pres yaptı, arkadaşlarına boşluklar açtı, gol pozisyonlarına soktu, kendisi de fırsatçılığını konuşturup bu çalışkanlılığının ödülünü aldı. Acaba diyor insan, keşke kanat yerine Christian'ın yerinde oynatılsa daha verimli olamaz mı? Topuz da haftalar sonra ilk onbirde başlayıp Gökhan'ın görevini elinden geldiğince yapmaya çalıştı ve alkışı hakketti.

Burada yine klasik bir eleştiriyi yapmadan geçemiyorum. Oyun 4-1' e gelmişken son dakikalarda neden Meireles-Egemen değişikliği yapılır da kenarda oturan genç oyuncular sahaya sürülmez çok merak ediyorum? Hadi genç oyuncuları geçtim neden bir defans oyuncusu oyuna alınır gerçekten garip!

Her şeye rağmen Fenerbahçe geçmişteki maçlardan biraz daha iyi oynadı ve rakiplerinin puan kaybı yaşadığı bir haftayı ilk defa değerlendirdi. Anlaşılan o ki; bu sezon bu ligde daha pek çok puan kayıpları ve tartışmalarla karşılaşacağız...  

 
Toplam blog
: 38
: 273
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Futbol ve Fenerbahçeyi ne kadar çok seviyorum ki hayatımda ilk defa blog yazmaya karar verdim... ..