Kadın ve şiddet

Sayılan kadınlar... Tv sunucusunun mecliste kaç kadın vekil var sorusuna verilen cevap : 

- Kadın evde otursun, çocuklarına baksın. Eminim nüfusun büyük çoğunluğu böyle düşünüyor..... 

Kadınlar Günü'nün en önemli gündem maddesini şiddet oluşturuyor. Gazete sayfalarında yüzü gözü morarmış kadın resimlerine içimiz acıyarak bakıyoruz. Kırsal kesimde kadın karnı doyuyorsa, dayak yemiyorsa, üstüne kuma gelmiyorsa mutludur, ya da öyle olduğunu zanneder, çünkü bildiği hayat bu... Peki şehirde yaşayan doktor, mühendis veya başka meslek gurubuna dahil kadınların durumu nasıl? En çok şiddeti yaşayan, fakat kendilerine yediremediklerinden açığa çıkartamayan eğitimli kadınların hayatı ne halde bileniniz var mı? Nereye yetişeceğini şaşırmış, hayatını çocuklarını ve kocasını mutlu etmeye adamış bu arada kendini unutmuş kadınlar. İş yaşamıyla ev yaşamı arasında denge kurmaya çalışırken kimliğini kişiliğini kaybeder. Şiddetin en ağır şekli psikolojik olanıdır, ne ilaç ne terapi çözemez. İyileştiğini zannedersin, en beklenmeyen zamanda yaraların kanamaya başlar... Yüzün gözün morarmaz, sadece kendini paçavra gibi hisseder, yerlerde sürünürsün... Ruhuna, yüreğine, beynine saldırmayı amaçlayan bu eylemler erkek için güç göstergesidir. Gücünü ispat etmeye çalışan aciz insanların unuttuğu, kadının ilahi gücüdür. Tanrı doğurganlığı biz kadınlara vermiş, o halde üstün yeteneklerle donatıldığımızın farkına varmalıyız . Onuruna uygulanan psikolojik şiddet eyleminden sonra daha güçlenen kadınların sırrı buradadır. Şiddetin her türlüsünden uzak, güç savaşları yerine güç paylaşımlarıyla geçen yaşamlar diliyorum....