Kadın haklarını çiğneyip onları sömürenler...

Kadın haklarını bu kadar konuşup yazan bir başka ülke var mı?

Eğer konuşulanlar, yazıp çizilenler yerine getirilseydi bugün böyle bir konudan söz etmeye gerek de kalmayacaktı.

Kadına zulmedenler bile kadın haklarından bahsediyorsa bu işte bir bit yeniği var demektir.

Elbette kadına yalnızca erkekler haksızlık yapmıyor.

Kadınlarda kendilerine haksızlık yapıyorlar.

Birileri onları cahil bırakarak, onlarda cehalete boyun eğerek…

***

Televizyon kanalları kadın programlarıyla dolu.

Günün önemli saatleri onlara ayrılıyor.

Gazeteler baş sayfadan son sayfaya kadar onlara ayrılmış durumda.

Bugün kadınların günü olduğu için kadın haklarından söz ediyorum.

Konumuz bu.

Yoksa erkek hakları da göz ardı edilemez.

Yani erkeklerin uğradığı haksızlıklarında onlardan aşağı kalır yanları yok.

Kantarın topuzu iki tarafa da çalışıyor.

***

Dikkat edin kadın hakları günü dediniz mi dünya da en çok kadınları ticaret sektörü haline getirip onların sırtından köşeyi dönen para babalarının daha çok seslerinin çıktığını görürsünüz.

Acaba onlar olmasaydı gıda sektörünün hali ne olurdu?

Son model arabalar, hatta lastikler nasıl satılabilirdi?

Gazetelerin, dergilerin, televizyonların haline nice olurdu?

Eğlence yerlerinin kapılarına üst üste kilitler vurulmaz mıydı?

Kadını ticari meta haline getirenler bütün bunları bir kenara bırakıp köylü Hakkı dayının eşine yaptıklarına dikkat çekmeye çalışmaları kendilerini kamufle etmeleri anlamını taşımıyor mu?

Kılık kıyafetlerinden dolayı onurlarını kıracak, eğitim haklarını engelleyecek üniversite kapılarından geri çevireceksiniz.

Sonra da kalkıp koca koca laflar edip kadın hakları savunuculuğu yapacaksınız.

Kim inanır buna?

Aslında böyle yapanların yaptıkları işe kendilerinin bile inanmadıklarını söylemek hiç de zor değil.

***

Töre cinayetleri yalnızca kırsal kesimlerde değil ki.

Oralarda adı töre oluyor da şehirlere inince isim mi değiştiriyor?

Akşama kadar kadınları kimler hangi tuzaklarla nerelere düşürüyor?

Çapkınlık adı altında kadınlarına haksızlık yapanlar, renkli sayfalarda sırıtıyorlar.

Onlara gelince bir şey yok.

Neden? Nedeni gayet açık.

Biri yaparsa çapkın, öteki yaparsa sapık.

Bunu da ötekileştirdik ya bravo…

Kadın merdiven yıkar, gündeliğe gider. Kadın tarla tapan çalışır…

Çocukları aşsız, kocası işsizdir.

Görenler kadına acırlar.

Kocasına iş vermezler.

Hani nerede kaldı kadın hakları?

Alıştık ya her işin edebiyatını yaparak işin içinden sıyrılmak kolayımıza geliyor.

***

Bazıları da öylesine şeytanlaşmışlar ki kadına karşı yapılan haksızlıkları dine yüklemek istiyorlar.
Bunlar üstelik dinden imandan bihabersizdirler.
Dini bir kelimeyi bile telaffuz etmekten bile yoksundurlar.
Din adına bırakın cahili, zırcahildirler.
Fakat Müftüden çok müftü olurlar.
Dinimizin kadına verdiği değeri hele bir okusalar ya
Hani insan bilmediğinin düşmanıdır.
İşte bunlarda öyle.
Bilseler de yapsalar söyleseler gam yemeyeceğim.
Bunları söylerken yine kendi ayıplarını böylece örtmeye çalışıyorlar.
Akıllarınca karşısındakiler saf kimseler ya!?
Deveyi hamuduyla yutanlardır bunlar.

Evliliği kaldırıp rasgele yatanlardır bunlar.
Cemiyeti binbir rezalete dönüştürüp sonrada çamura batanlardır bunlar...

***

Yine bak birileri daha takındığı masum maske altında kadın haklarından söz ediyor.

Hem de ağlattığı kadınların ağlamaktan feri kaçmış gözlerinin içine bakarak…

Neyse geldik bir yazının daha sonuna.

Ne diyeyim işte anlayan anladı…