Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '14

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadın kadının kurdu

Kadın kadının kurdu
 

alıntı


“Kadın, kadının kurdudur”

Genel kanı şöyledir:

Kadınlar birbirlerini rakip olarak görürler. Birbirlerini kıskandırma yarışında başı çekmek için ölürler.

Nedense aşk şiirleri, en duygulu şarkı sözleri hep erkekler tarafından yazılmıştır. Çok duygusal olduklarını iddia eden kadınlar o sırada ne yaparlar? Bence kadınlar o sırada başka kadınları alt etmekle meşguldürler.

Kendisinden 30 yaş büyük bir kadınla, sırf parası için evlenen pek az erkek vardır. Buna karşılık babası, hatta dedesi yaşındaki erkeklere “âşık” olan pek çok kadın vardır. Ne hikmetse bu erkeklerin hepsi mutlaka zengindirler. Kadının derdi aslında aşk değil, diğer kadınlardan üstün giyinip kuşanmaktır.

Hiçbir kadın bir başka kadının emrinde çalışmak istemez.

Erkekler kadınlardan yemek ve sevgi dışında pek bir şey beklemezler. Kadınlara bunlar asla yetmez; sevginin ve aşkın yanına hesabı sorulmayan bir kredi kartı iliştirilmesini beklerler. Kadın, aşk tasmasıyla kendine bağladığı erkeği başka kadınları çatlatmak için kullanır.

Gelin-kaynana kavgası olur da damat-kayınpeder kavgası pek olmaz

Kadınlar bir araya geldiğinde vay orada olmayan diğer kadınların haline!

Kocası tarafından aldatılan kadın hemen boşanmak yerine bir çocuk yapıp erkeği kendine bağlamayı dener. Böylece öteki kadının ruhunu acıtmayı ve ondan üstün olmayı hesap etmiştir.

Kadınlar eşlerinden izin almadan annelerini ziyaret edebilirler. Kocaları bunu sorun yapmaz. Evli erkek annesini tek başına ziyarete giderse “benim hakkımda ne konuştunuz” sorusuna asla cevap bulamaz.

Vücutlarını göstermeye bayılırlar. Açık, dar, şeffaf, kısa giyerler. Sonra da “ne bakıyorsun terbiyesiz?” diyerek erkeklere çatarlar. Aslında kendilerince tutarlı bir mantıkları vardır. Bu kadınlar erkeklerden çok diğer kadınları kıskandırmak için giyinir kuşanır ve süslenirler. Fakat asla bunu böyle kabul etmezler. Özgürlükten, eşitlikten ve medeniyetten dem vururlar.

Bunları da nereden çıkardın derseniz, “bir kadının Tanrı’ya itiraflarını ele geçirdim” derim.

Ara not:

İstisnalar kaideyi bozmazlar. Bence bunu okuyan her kadın kendini istisnadan sayacaktır…

***

Philippa Gregory'nin 'Boleyn Kızı' adlı kitabının konusu bir kralın aşkı için iki kız kardeşin birbiriyle kıyasıya kavgası üzerine kuruludur. İki kadının bir erkeği sahiplenmek için çevirdikleri entrika dümenleri üzerine kurgulanmış hikâyeler, “kadın kadının kurdudur” sözünü haklı çıkarır niteliktedir. Kadın aslında erkeğin de kurdudur. Ancak, kurdun kurdu olan asıl “kurt kadın”, bir başka kadının sahiplendiği erkeği kapma hikâyesinde ortaya çıkar. Hemcinslerini kıskanan, onları kurt kapanına kıstırıp ellerindeki erkeği kapan bu kadınlar hem menem hem yaman olurlar. Sahip olduğu erkeği “en büyük av” olarak gösterip havasını basan sözde "kurt kadını" alt eden diğer kadın” "kurdun kurdu" olur.

Kadınlar hiç kusura bakmasınlar; hepsi kurt olamıyor. Bazıları avını kurda kaptıran aptal çakal gibi uluyup durur ortalıkta. Kadının kurdu, sevdiği erkekle yaşadığı ilişkinin mahrem sırlarını en samimi kız arkadaşıyla bile paylaşmaz. Erkeğini olabildiğince kız arkadaşlarından uzak tutar. Çünkü kadının kurdu bilir ki, 'kankam' dediği kız arkadaşı onun bir erkekle ilişkisindeki en gizil tehlikedir. Bu “gizil tehlikeyi” sezemeyen kadın beraber olduğu erkekle olan ilişkisini en mahrem ayrıntısına kadar paylaşırken aslında bunu sadece arkadaşlığın dürüstlük rajonundan yapmaz; kadın gerçekte erkeğinin mükemmel vasıflarıyla böbürlenerek bencil egosunu parlatır. Erkek arkadaşının yatakta ne denli hünerli olduğunu bile “kanka” yaptığı hemcinsine ballandıra ballandıra anlatan kadınlar vardır. Öbür kadın da azize değil ya, o da nefsinin çekimiyle arkadaşının erkeğini merak edebilir. Meraktan olmasa bile, bazan da kendine nispet yapıldığı düşüncesiyle intikam almaya yeltenebilir. Bir kadın erkeğini en yakın sandığı hemcinsine kaptırdığında ağlayıp sızlayarak mağdurları oynar. Ancak, gönül ilişkilerindeki mağdurluk genel olarak zordan değil, saflık sınırlarına tecavüz eden aptallıktan ileri gelir.

Bir erkekle olan ilişkisindeki mutluluğunu en mahrem cinsel ayrıntılarına kadar ballandıra ballandıra hemcinsine anlatan kadın “kurt” olamaz; olsa olsa “çakal” olur. Tabi ki çakaldan kurtluğa terfi edenleri de vardır. Bu kadınlar tecrübeyi bilgi yapabilen ender insanlardandır. Bazı kadınlarsa kurdun çakalıdırlar hani. Gözlerine kestirdikleri erkeğe bir başka kadının güven kalkanıyla yanaşırlar. Bu başka kadın erkeğin karısı, sevgilisi, kız arkadaşı hatta annesi ve kız kardeşi bile olabilir. Önce erkeğe en yakın duran kadını “güven kafesine” kapatırlar; sonra, bir punduna getirip erkeğin cinsel nefsini çelerek işi bitirirler. Kurdun çakalı, kapacağı erkeği kendi arzusuyla seçer; arkadaşının sahip olduğu erkeği ballandıra ballandıra övmesinden kaynaklanan bir kıskançlık dürtüsüyle hareket etmez. Çakallık bu kurt kadınların av taktiğinden ibarettir.

Kocasını veya sevgili erkeğini en yakın kadın arkadaşına kaptıran kadınlardan olmayın. Önce kendinizi kadınsı bakımda boşlamayın; fakat asla kadın arkadaşlarınızla seksi görünüm yarışına girmeyin; seksi hâllerinizi sadece erkeğinize teşhir etmeye özen gösterin. Yoksa, "görelim bakalım kim daha seksiymiş!" yarışmasını kazanan sizden daha kurt kadına kocanızı veya sevgilinizi kendi ellerinizle ikram etmiş olaiblirsiniz. Sonra unutmayın ki, sahip olduğunuz erkekten övgüyle söz etmeniz kadın arkadaşlarınıza üstünlük iması gelebilir. İşte bu ima duyumu kadınsı gururu kıskandırıp bir üstünlük savaşını başlatabilir. Kadınlar arası savaşta elbette “kadın kadının kurdu” olacaktır.

Bir de "bilge kurt kadın" vardır. Kadının “bilge kurdu” asla bir başka kadına erkeğiyle hava basmaz. Egosunun kibriyle çenesine sahip olamayan kadın eninde sonunda bir başka kadının kurtluğuna yenilir. “Kocam/sevgilim en yakın arkadaşımla beni aldattı”, ya da, “en yakın arkadaşım beni kocamla/sevgilimle aldattı” diye uluyan aptal çakal bence merhamete tabi değildir.

“O kadın, kocamla/sevgilimle ilgili en mahrem sorunumu ve mutluluğumu paylaştığım biriydi" derken, yüzünüze yapışan ağlamaklı şaşkınlıktan sıyrıldığınız gün, siz de “kadın kadının kurdudur” sözünü özünden anlamış olarak “bilge kurtlar” arasında yerinizi alabilirsiniz. Bilge kurtlar başka kurtların artıklarına tenezzül etmezler; avlarını onurlu emekleriyle yakalarlar…

Yazarın özel tüyosu: Her ne kadar, “erkek erkeğin kurdudur” sözü olmasa da, “bilge kurt” olmayı erkeklere de tavsiye ederim.

Zahmet edip buraya kadar okumuş olanlar bilmelidirler ki okuduklarının hiçbiri kadının genel özelliği sayılmaz; bence, kadınların sıralanabilir genellikte davranış özellikleri annelik dışında tam tespit edilebilmiş değildir. Her kadın kendine has bir anlam şifresiyle var olur. Kadını anlamadaki zorluk da buradan gelmektedir; kadın değme insanla şifresini paylaşmaz.
 
Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışmakla ömürlerini bitirirler; diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar; örneğin (izafiyet teorisine) “görecelik kuramına”. Albert Einstein
 
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..