Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
İnançlar
 

Kadın ve İslam

Kadın ve İslam
 

İranlı ressam Laleh Nozari'nin resim sergisinden


NİSA SURESİ VE KADININ VESAYETİ ...

“ Erkekler kadınlar üzerinde hakimdirler. Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır. Hem de erkekler mallarından infak etmektedirler.
İyi kadınlar itaatli olan ve Allah’ ın kendilerini korumalarına karşılık, kendileri de gizliyi koruyanlardır.

Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın, ( yine uslanmazlarsa ) dövün, size itaat ederlerse , aleyhlerinde bir yol aramayın.
Muhakkak ki Allah, Aliyy ve Kebir olandır.”

( Nisa Suresi . 34. Ayet – Meal )

***

TEFSİR ( İbni Kesir Tefsiri ) :

(Nisa Suresi ve Tefsiri : http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=164977 )

“Ailede hakimiyet erkeğindir. Allah Teala : “ Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler .” buyuruyor. Erkek kadın üzerine hakimdir, onun reisidir. Büyüğüdür, onun üzerinde hakimdir ve eğrildiği zamanlarda onu terbiye edicidir. “Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır.” Zira erkekler kadınlardan daha üstündürler. Erkek kadından daha hayırlıdır. Bunun içindir ki peygamberlik erkeklere mahsustur.

Peygamber efendimizin; ” İşlerinin idaresini kadınlara veren bir kavim asla kurtuluşa eremeyecektir .” sözü gereğince en büyük hükümranlık ( idarecilik ) da erkeklere aittir.

Hakimlik makamı ve buna benzer makamlar da böyledir. Allah Teala “ Hem de erkekler mallarından infak etmektedirler “ buyurmaktadır.

Erkek mehir ve geçim için; Allah’ın kitabında ve peygamberinin sünnetinde kadınlar için üzerlerine yüklemiş olduğu külfetler sebebi ile mallarından infakta bulunmaktadırlar. O halde erkek haddi zatında kadından üstündür, erkek için kadın üzerinde bir fazlalık ve üstünlük söz konusudur. O halde erkeğin kadınlara hakim olması uygun düşmektedir. Nitekim Allah Teala bir ayeti kerimede “ Erkekler onların üzerinde bir dereceye sahiptirler" ( Bakara, 228 ) buyurmuştur.

….


Allah Teala ; “ Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin “ buyuruyor.

Serkeşlik eden kadın ise kocasına üstünlük taslayan, onun emrini yerine getirmeyen, ondan yüz çeviren ve ona kızan ( bugz eden ) kadındır.

Ne zaman ki kadında serkeşlik alametleri belirirse erkek ona nasihat etsin ve bu isyanına karşılık Allah’ın azabıyla korkutsun.

Muhakkak ki Allah Teala ; kocanın hakkını onun üzerine vacip kılmış, itaatini emretmiş ve erkeğin onun üzerine üstünlüğü, fazileti sebebi ile ona asi gelmesini haram kılmıştır.

Resulullah ; Bir kimseye başka birine secde etmesini emredecek olsaydım , üzerindeki hakkının büyüklüğünden dolayı kadının kocasına secde etmesini emrederdim “ buyurmuştur.

Buhari’ nin rivayetine göre Resulullah şöyle buyurmuştur; Erkek karısını yatağa çağırır da kadın bundan yüz çevirirse ve kocası ona kızarak yatarsa sabah oluncaya kadar melekler o kadına lanet ederler. “

Allah Teala “ Onları Dövün “ buyuruyor ki ; nasihatle ve yalnız bırakmakla yola gelmezlerse incitmemek şartıyla , onları , dövmeye hakkınız vardır.

Resulullah Veda Haccında şöyle buyurmuşlardır : “ Kadınlar hakkında Allah’tan korkunuz. Onlar sizin yanınızda yardımcıdırlar. Sizin onlar üzerindeki hakkınız sizin hoşlanmadığınız birini evinize ayak bastırmamalarıdır.Şayet bunu yaparlarsa ; incitmeksizin onları dövünüz. Onlarında sizin üzerinizdeki hakları ; uygun şekilde geçimlerini ve giyimlerini sağlamanızdır. “

Birçokları “ incitmeksizin dövmek” tabirini kullanmıştır.

Hasan el Basri ise “ iz bırakmayacak şekilde dövmek “ demiştir.

Fakihler ise “ Bir organını kırmamak ve iz bırakmamak suretiyle dövmek “ demişlerdir.

***

Diyanet’ in tefsiri biraz daha yumuşak ifadeli “ hafifçe dövün “ şeklindedir.

İmam Hatip Okullarında bunlar ders olarak okutulmaktadır.!.

***

17 Şubat 1926 - Türk Medeni Kanunu' nu kabul edildi. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. Medeni Kanun ile;

Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı.

Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.

***

Toplumumuzda kadına yönelik şiddetin altında zaman içinde iyice zirve yapan erkek egemen kültür ve dini motiflerle oluşturulmuş meşruiyet platformu olmadığını söylemek mümkün mü ?

Günümüz koşullarında çağ dışı görüntülerle devam eden “ Namus “ sorunsalının yüzlerce yıl devam eden şer’ i hukuktan beslenmediğini söylemek mümkün mü ?

Toplumların gelenek, görenek , töre veya kültürü vb. düzlemde hala bu uygulamaların devam ettiği de göz ardı edilemeyecek bir gerçek…

Ilımlı olsun veya olmasın laik olmayan bir düzende, şer’i hukukla yönetilen bir ülkede yaşamak bir kadın için ne kadar güç…Aslında bilinçli ve eğitimli bir erkek için de güç olması gerekmez mi ?

***

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünce ( KSGM ) Avrupa Birliği'nin mali desteği ile 51 ilde 12 bin 795 kadın ile yüz yüze görüşülerek yürütülen '' Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması '' nın sonuçları açıklandı.

TÜRKİYE ORTALAMASI OLARAK,

Kentte yaşayan kadınların………………………………….% 40 ı,

Kırda yaşayan kadınların…………………………………….% 47 si,

Eğitimsiz ( ilkokul bitirmemiş ) kadınların………..% 56 sı,

Lise ve üzeri eğitimli kadınların……………………… …% 27 si ,

Düşük Gelir grubundan kadınların…………………….% 50 si,

Yüksek Gelir grubundan kadınların………………………% 29 u

EŞİ VEYA SEVGİLİSİ TARAFINDAN FİZİKSEL VEYA CİNSEL ŞİDDETE MARUZ KALMAKTADIR. !

Burada dikkat edilirse görülecektir ki sadece kırsal kesimde, eğitimsiz ve yoksul kadın dayak yememektedir. İstatistik göstermektedir ki ;

Kentte yaşayan her 10 kadından 4 ü,

Eğitimli her 10 kadından 3 ü,

Zengin her 10 kadından 3 ü eşi veya sevgilisinden fiziksel veya cinsel şiddet görmektedir.

Yani kadına yönelik aile içi şiddet sadece “ orda , uzakta bir köyde “ yaşanan bir zulüm değildir.

Kentlerde de aynı sorun devam etmektedir.

Hiç ummadığınız kişiler bu açmazda olabilir…Dayak yiyen kadınlar susmakta çoğunlukla üstelik.….

KENTTE YAŞAYAN HER 10 KADINDAN 3 VEYA 4 Ü AİLE İÇİ ŞİDDETE MARUZ KALMAKTADIR…!!!.

YANİ DAYAK YEMEKTEDİR !!!!…..

***

“Cennet anaların ayağı altındadır “ ve “ Dayak Cennetten Çıkmadır “ söylemlerinin birbirini nasıl bütünlediğini kendi adıma yeni fark ettiğimi söylemeliyim.. Kadın kocasına itaat ederse cennete gidecektir. Aksi halde günahkardır. Dolayısıyla dayak kadının cennete gitmesini sağlayacak bir araç olmaktadır…!!!

Yüzlerce yıl böyle yaşamak…? !!!.

***

Sevgili Hatice Atalay’ın “ 8 Mart Ne Ola Ki ? “ adlı bloğunda, Muhsine ARDA ’ nın o güzelim şiirinde vurguladığı gibi…

“ 32 peygamberin 32 si de erkek

Üstüne üstlük

İsa’nın babalığı nedeniyle

Hristiyanlık ‘ ta Tanrı da erkek,

Böyle bir inanç dünyasında

KADININ YERİNİ NEREDE BELİRLEMEK GEREK ?.... “

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=166162

 
Toplam blog
: 61
: 3400
Kayıt tarihi
: 25.12.08
 
 

İnşaat mühendisiyim. İTÜ mezunuyum.   ..