Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadın ve yalnızlık..

Kadın ve yalnızlık..
 

Yalnızlık her ne kadar insanların kendi tercihi olsa da kadın'ın kendini, kendi yarattığı dünyasına hapsetmesinin kendince haklı gerekçeleri var bence. Dünya kurulduğundan bu güne değin, eziyet edilen , alınıp satılan, baskı altında tutulan, eleştirilen, yeri geldiğin de dışlanan hep kadın olmuş.

Üstelik Yaradana rağmen.. Kadın o denli yıpratılmış ki - gücünü, ezmek olarak- kullanan karşı cins tarafından çözümü kendi dünyasının kapılarını kapatmakta bulmuş. Ama Yaradan'ın kendisine bahşettiği ayrıcalıklı duygu bütünlüğünden ötürü de bu kapıları sadece -SEVGİ-' ye aralamış..

Havva, yılan tarafından kandırılıp yasak olan meyveyi yedikten sonra Tanrı yılan'ı cezalandırır.
"Bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın.Karnın üzerinde sürünecek ve yaşamın boyunca toprak yiyeceksin." der. Bu olay günümüze kadar "koynunda yılan beslemek" benzetmesiyle, kadınlarla özdeşleştirilmiştir. Kadın bir takım şeyleri inkar etmeye kalksa "Kedi gibi nankör" denmiştir.

İnsanoğlu yaşamda karşılaştığı acılarla olgunlaşır. Tecrübeler ile büyür. İtildikçe güçlenir. Çaresiz kaldığında da savunma güdüsü gelişir. Kadınlar da sanırım bu yüzden - kabul görmese bile- hiç kimsenin koruması ve kollamasına gerek kalmadan güçleniyor. Bu güçlenme fiziksel değil de duygusal ve zihinsel anlamda gerçekleştiğinden, şartlar ne olursa olsun kendi kendilerine yetebiliyor, ayakta kalabiliyorlar.

Bir kadın'ın ruhuna dokunmanın yolu sevgiden geçerken ne gariptir ki "bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer" denilir. Kadın hep üretir, erkek hep tüketir. Kadın hep yapıcıdır, barışçıldır. Kadının yaptığı her şey -görevi- dir. Aynı şeyi erkek yaptığı zaman -lütuf- tur.

Yaradan'ın yarattığı gün ki temennileri ve arzuları zaman içinde güçlü olanın lehine evrim geçirmiştir.

www.edebiyatdefteri.com 'da okuduğum bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.

KADININ YALNIZLIĞI

Kadının yalnızlığı gözlerinden anlaşılır.
Derin bakar.
Konuşmadan da bakışlarıyla romanlar yazar.
O gözlere ne gözler değmiştir de
O nedense hak etmeyen gözlere gönül vermiştir.

Kadının yalnızlığı gülümseyişinden anlaşılır.
Kahkahalar yabancıdır.
Tebessümünün ardında bir hayat saklıdır da
Anlatamaz bir türlü.
Anlatmaya başlarsa kalp kıranı anımsayacaktır çünkü.

Kadının yalnızlığı sözlerinden anlaşılır.
Konuşmaları sade ve yalındır.
Ağzı kalabalık değildir.
Kendisiyle sohbeti, dedikodulu muhabbetlere tercih etmiştir.

Kadının yalnızlığı evinden anlaşılır.
Can yoldaşım dediği bir kedisi, köpeği, kuşu ya da balığı vardır.
Masada tek bardak, tek çatal, tek tabak
Gelmeyeceğini bildiği bir misafire, bir sevgiliye, bir ona ayrılmış tek yatak.

Kadının yalnızlığı seçimlerinden anlaşılır.
Seçmediklerini düşünmek pişmanlığını arttırır.
Hep başka bir yerlerde yaşamanın hayalini kurar.
Bu hayalini gerçekleştirmek için fırsatlar kovalar.

Kadının yalnızlığı yirmi dört saatinden anlaşılır.
Birbirine benzeyen, kurulu giden saatler.
Zaman en çok yalnız kadınları acıtır.
Her geçen zaman birilerine, bir şeylere geç kalmışlığın sancısıdır.
nlatamaz bir türlü.
Anlatmaya başlarsa kalp kıranı anımsayacaktır çünkü.

Mutlu kalın..

 
Toplam blog
: 347
: 1365
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

İstanbul 25 Temmuz : /… İşletme tahsil ettim. Özel ilgi alanım olduğu için 2 yıl Psikoloji okudum..