- Kategori
- Güncel
Kadına şiddet önlenemiyor mu?

emek işçisi kadınlarımız
Her 8 Martta olduğu gibi bugün de yine, kadına karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığın tavan yapmasında en büyük sorumluluğa sahip olan, son 13 yıldan beri iktidarı elinde bulunduran partinin mensupları kadınlarla ilgili süslü cümleler kurup; kadının kutsallığından, erkeklere bir emanet olduğundan söz ederek samimiyetsiz açıklamalarda bulundular
Bu kişilerin, her şeyden önce Türkiyede son yıllarda şiddet olaylarının büyük bir hızla artmasının sebeplerini doğru teşhis etmeleri ve önleyici tedbirleri zamanında almaları içn çaba sarfetmeleri gerekmez miydi?.
Suç oranlarının tavan yaptığı ülkemizde özellikle kadına karşı şiddetin giderek artması ve toplumda bir infial yaratma noktasına doğru evrilmesi ihtimal dahilinde gözükmekte. Daha mutedil, daha dindar bir toplum yaratma iddiasıyla yola çıkan bir iktidar döneminde, şiddet olaylarının tam aksine artmasının en önemli sebeplerinden birisinin, iktidar partisinin siyaset etme uslubu olduğu yadsınamaz.
İktidar mensuplarının şiddet dilini tercih etmesi, toplumu ayrıştırarak, her fırsatta iyi eğitim almış, beyaz yakalı yetişmiş elemanları değersizleştirip, diğer kesimi kendisine daha yakın görerek onları yüceltme söylemlerini sürdürmeleri,kanunları çiğneme eğilimleri,şiddete yatkın bireyler üzerinde tetikleyici bir unsur olmaktadır.
Eğitimde ve İnsani gelişmişlik endekslerinde dünya sıralamasnın sonlarında; yolsuzlukta, şiddette, her türlü suç oranlarının artmasında da ilk sıralarda olduğumuzu göremeyen, tablonun bu kadar karanlık olduğunu fark edemeyen, kadının maruz kaldığı insanlık dışı davranışları önleme becerisini gösteremeyen ve bu olumsuzlukları değiştirme çabası da sergilemeyen iktidar partisi ve hükümeti vebal altındadır diye düşünmekteyim.
Sonuç olarak; ne zaman ki erkek, "kadına karşı şiddet" konusunda kadınla el ele mücadele eder, onunla iktidar yetkisini paylaşmaya razı olur, kadının biyolojik özelliklerine göre pozitif ayrımcılık yapar ise; işte o zaman, kadının çilesi ve karşı cinse karşı korkuları da bitmiş olur.
Hemcinslerime sesleniyorum! "Toplumu oluşturan diğer yarımızla savaşmak yerine, el ele mücadele etmenin yollarını bulmak zorundayız." diyorum.