Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kadının avucundaki erkek!

Kadının avucundaki erkek!
 

Yeni evlenmişlerdi. Birbirlerini seviyorlardı da. Hem yeni evli olmanın, hem gençliğin hem de sevginin verdiği arzu ve istekle gözleri birbirlerinden başkasını görmüyordu. Her şey birbirleri içindi. Sevgi sözcükleri, iltifatlar havada uçuşuyordu.

Ancak zaman geçtikçe aralarında sorunlar yaşamaya başladılar. Bu sorunlardan en göze batanı da genç kadının, kocasının üzerine çok düşmesiydi. Her yaptığına karışıyor, her söylediğine müdahale ediyordu. Onu hiç kendi halinde bırakmıyordu. Tüm bunların yanında kıskançlık gösterileri de kocasını canından bezdiriyordu.

Kadın, kocasını kendi istek ve amaçları doğrultusunda yönlendirmeye çalışıyor, kendi düşüncelerini hayata geçirmek için her yolu deniyordu. Adam sabrediyordu. Bir gün gelip karısının kendini anlayacağını düşünüyor ve bekliyordu. Bu yüzden de ona sesini çıkarmıyordu.

Fakat zaman geçtikçe kadın, kocasının üzerindeki etkisini, daha doğrusu baskısını artırmaya başladı. İsteklerinin ardı arkası kesilmiyordu. Adamın hiç bir dediğini yerine getirmemekle birlikte, ona kendi düşünce ve fikirlerini kabul ettirmek için psikolojik baskı uyguluyordu. Bazen ağlıyor, bazen ayrılmaktan söz ediyor, bazen küsüyor, konuşmuyordu. Aslında hepsi numaraydı. Kocasının onu kırmayacağını, daha doğrusu tatsızlık çıkmaması için isteğini yerine getireceğini biliyordu.

Kadının kocasının üzerindeki bu hegomanyası akraba ve dost çevresinin de gözüne batmaya başlamıştı. Onun çok ileri gittiğini, frenlenmesi gerektiğini, yoksa bu evliliğin iyi sonuçlanmayacağını söylüyorlardı.

Ama kadın dur durak bilmiyordu. Hırslı ve gözü aç biriydi. Mal mülk sahibi olmanın yanı sıra kocasının da kendi istekleri ve düşünceleri doğrultusunda davranışlarda bulunması için ağır eleştirilerde bulunuyor, tenkit etmekten çekinmiyordu.

Adam susuyordu. Ona karşı sevgisi tükenmişti ama evlilik bağlarının kopmasını istemiyordu. Bu yüzden katlanıyordu. Ama kadın bunun farkında değildi.

Kadın hırslarına yenik düşüp, kocasının üzerine basarak yükselmeye çalışırken, adam giderek içine kapandı, daha çok sessizliğe büründü.

Zaman böyle akıp geçti. Ekonomik açıdan çok iyi bir duruma geldiler. Çocukları oldu. Adam işinde kariyer yaptı. Sevilen sayılan bir müdür oldu.

Kadın ise evde demir yumruk gibiydi. Çocukları ve kocası üzerinde mutlak hakimiyet sağladı. Her konuda eşit, her yerde yan yana, el ele, göz göze, diz dize olacaklarının sözünü vererek gerçekleştirdikleri evliliğin yerinde artık yeller esiyordu.

Kadın, erkeğini avucunun içine almıştı.

Ama avucundaki erkek kendi erkeği değildi artık. O başka biriydi ve her akşam işten dönerken ruhunu dışarıda bırakıp eve giriyordu

 
Toplam blog
: 121
: 1472
Kayıt tarihi
: 23.08.07
 
 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 28 yıllık g..