Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '09

 
Kategori
Aile
 

Kadının değeri.

Kadının değeri.
 

Yıl: 1945. Ülke Türkiye. Yer: Ereğli/Konya.


10 Temmuz 2009 tarihli Evrensel gazetesinde okuduğum bir makale ilgimi çekti. Üzerinde yorum yapılan başlıklar ya da yapılmayanlar beni fazlasıyla oyaladı, zihnimde çeşitli türev düşünceler oluşturdu.

Yazı, Tuzla Belediyesinin yeni evli çiftlere dağıttığı ve Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Döndüren’in yazdığı “Delilleriyle Aile İlmihali” adlı kitap içinde yazılanlardan yola çıkıp, “Şimdi isterseniz kitapta neler yazıyormuş tek tek inceleyelim:" diyerek başlayıp aşağıdaki başlıkları ele alarak sürüyor;

"1. Kadın dokuz yaşında evlenebilir:
Evleneceklerin tasarruf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Bu da 7 yaşına ulaşıp iyi ile kötüyü ayırt etme gücünü elde etmekle gerçekleşir. Alt yaş sınırı kızlarda 9 erkeklerde 12’dir.”
- Yani diyor ki hazret “Bu devirde çocuk büyütmek, hele de kız çocuğu büyütmek çok zor! En iyisi 9 yaşına geldiğinde verin birisine gitsin! Siz büyüteceğinize kocası büyütsün! Böylece mesuliyeti de üstünüzden atmış olursunuz!”

2. Erkek 4 kadın alabilir:

İslam’a göre aralarında eşitliği sağlamak şartıyla (1) erkeğin aynı anda 4 kadınla evlenmesi mümkündür”.
- Eşitliği sağlamak ise yataktan geçer! Kadın aç kalmış, açıkta kalmış hiç önemli değildir! Önemli olan dördünün de gönlünü yatakta hoş tutmaktır!

3. Kadından ve ‘gâvurdan’ şahit olmaz:
Şahitlerin 2 erkek veya 1 erkek 2 kadın olması gerekir. Şahitler Müslüman olmalıdır”.
- Yeri geldiğinde “Cennet anaların ayakları altındadır” diye kadına övgüler yağdıracaksın, yeri geldiğinde de 2 kadını 1 erkeğe eş değer tutacaksın! Yeri geldiğinde çalıp çırptığın milyarlarca doların hesabını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacaksın, yeri geldiğinde de Avrupalıya “gâvur” diyeceksin! Bu kadar basit!

Kitapta ayrıca “Kadını iz bırakmadan döv!”, “Kadın erkekle tokalaşmaz!”, “Evlilik dışı ilişkiye 100 değnek!” gibi maddeler de yer almaktadır!"

Diyor ve devam ediyor. Sonunda 1. başlığa dönerek şöyle bir hesaba girişiyor;

"
Bir kız çocuğunun 9 yaşında evlendiğini düşünürsek, buna göre evlendikten 9 ay 10 gün sonra bu kızımız doğurabilecektir! 20 yaşına geldiğinde ise (isterlerde tabi) yaklaşık 9 tane çocuk sahibi olabilecektir! Üstelik en büyüğünü evlendirip –kızımızın hala 20 yaşında olduğunu düşünelim- torun sahibi de olabilecektir! 30 yaşına geldiğinde ise yaklaşık 20 tane çocuk sahibi -ki her 9 yaşına geleni evlendirdiğini düşünürsek- birçok da torun sahibi olacaktır! 40 yaşına geldiğinde ise hayata tutunmak için bu sefer eşi de kendine katılacak 9 doğurmaya başlayacaklardır! Gerisini ise siz hesaplayın..." Diyerek bitiriyor.

Gerisini ise siz hesaplayın... Dediğinden ben de aklım yettiğince hesaplıyor ve lineer olarak çocuk ve torunların toplamının, 40 yaşında 405’i bulduğu sonucuna ulaşıyorum ki bundan sonrası için hesap yöntemi bulamadığımdan vazgeçiyorum.

Sonra başka hesaplar yapmaya başlıyorum. 2. başlık hesaba giriyor; 30 yılda aşiret 405x4(4 hanımlı evlilik)=1624 nüfusa erişiyor diye düşünüyorum.

Tabi bu hesap düz mantıkla tamamen kadın üretim ve üremesi üzerine kurulu olduğundan, 3. başlığı devreye sokarak, hepsine dikkat edip kâfir olması engellenebilirse diye düşünerekten 1624 / 2=810 şahit elde ediyorum.

Bu durumdaki, hem de iyi ile kötüyü ayırt etme gücünü elde edebilmesi kadına göre üç yıl geri olan bir erkek (Maalesef bu utanca ben de dâhilim), sürüyü (pardon aşireti) bu kıt kanaat aklı ile nasıl güdecek. Tabii ki “Kadını iz bırakmadan döv!”ecek.

-Bu üretim hızı ve kalabalıkta kâfir olmalarını da engelleyerek, şahit sayısını düşürmemek gerektiğinden, kadınlarca suça iştirak ile oluşacak “Evlilik dışı tokalaşmaların” iz bırakmadan başarılabilmesini önlemek “iz bırakabilecek bir değnekle mümkün olabilmekteydi herhalde” diye derinlere dalmıştım ki beni bu sinirsel zihin sarmalından, yemek vakti için uyaran arkadaşlarım kurtardı. Darısı başınıza. Kalabilirseniz kalın sağlıcakla.

 
Toplam blog
: 14
: 832
Kayıt tarihi
: 23.07.09
 
 

1957 Konya-Ereğli doğumluyum. 1960 dan bugüne İstanbul'da yaşamaktayım. İnşaat Mühendisiyim. 2 kı..