Kadının korunmaya değil, erkeğin aydınlanmaya ihtiyacı var

Aslında herkesin fark etmesi gereken bir husus var, kadınların korunmaya değil, erkeklerin aydınlanmaya ihtiyacı var.

 

Ben de orta okul yıllarımda dershane gezisinden dönerken bindiğim bir minübüste tacize uğradım. Orta yaşlarda bir adam, elimde bavulum var diye geçtiğim köşe tarafa beni iyice sıkıştırıp eliyle kalçama dokunmaya başlamıştı ve nefesini neredeyse boynumda hissettiriyordu. Ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilememiştim çünkü ne olduğunu anlamak istemeyecek kadar korkmuştum. Olayı fark eden orta yaşlarda başka bir adam "sen şöyle gel kızım, elinde yükün var, daha rahat edersin." diyerek bana kendi yerini vermişti. O gün eve gidip saatlerce duşun altında kalmıştım, nasıl hissetmem gerektiğini bilmeden ağlamıştım. Hatta beni neden almaya gelmedi diye anneme kızmıştım.

 

Kadın ya da erkek kimsenin kimseye bu ve benzeri duyguları yaşatmaya hakkı yok, olmamalı, olamaz da. Hepimiz hislerinin, duygu ve arzularının bilincinde olan insanlarız ve bizi hayvanlardan ayıran tek özelliğimiz aklımız, mantığımız. Hepimiz göğsümüzü gere gere "Elhamdülillah" müslümanız diyoruz ya, işte o zaman en azından nefsimizin isteklerini bastırabilecek kadar müslüman olmaya çalışmalıyız. Bizim özgürlüğümüzün başladığı noktada başkasının özgürlüğü kısıtlanmamalı hani hep diyoruz ya kul hakkı... Benim bendenim, benim hayatım ,benim hakkım hakkıma girme!!! Çocuklarımızı yetiştiren anne babaların yanı sıra onların hayatlarında büyük deneyimlere yön veren, onları etkileyen bir de çevre hususu var ve biz çocuklarımızı çevreden uzaklaştırmak, korkutmak, insanlardan soyutlamak yerine onları çevdeyi de bilinçlendirecek bilinçte yetiştirmeliyiz. Kızarken "bak amca kızar, teyze kızar yapma" diyerek korkutmak ve engellemek yerine yanlış olanı izah etmeliyiz. Çocuklarımıza korku anında çığlık atma, sıkıldıkları her durumda kendilerini anlatma hakkı tanımalıyız. Herkes kendi içinde, kendi bedeninde, kendi ruhunda pahabiçilemez, kıyaslanamaz bir güce sahip. Kimse kimseden bedensel ya da ruhsal anlamda üstün değil.  

 

Cinsellik kadın- erkek herkesin hakkı ve böylesine duygusal bir eylemden bireyleri uzaklaştırmaya, geleceklerini, kurdukları hayalleri yıkmaya hiçbir sapkın düşüncenin hakkı yok. İnsan kendi içindeki gücü fark ederek hareket etmeli. Tehlike anında çığlığım, alarmımdır. Benim bedenim, benim hayatım, benim hakkım, hakkıma girme çünkü ben de en az senin kadar müslamanım. Taciz edilenler değil, taciz edenler utansın çünkü onlar kendilerine, eşlerine, çocuklarına, ana babalarına sadakati, kendisine ve karşısındaki insana saygısı olmayan aslında yaptığı her hareketle, ettiği her sözle kendilerini aşağılayan insanlardır. Taciz edildim ama taciz etmedim, bundandır ki başımı yastığa rahat koyarım. Kadınım ve kadın olarak doğduğum için de mutluyum. Ben toprağım, bereketli tohumlara gebeyim, ben bir anneyim ve adam olacak çocuklar yetiştireceğim. Ve ben yarın yeni doğan güne yine kız gibi, kadın gibi uyanacağım.

 

Benim bedenim, benim hayatım, benim hakkım... Hakkıma girme!!!     

 

TATLI HIRSIZI