Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kadınlar evlenmeli ve koca eline bakmalıymış

Kadınlar evlenmeli ve koca eline bakmalıymış
 

Kadın! Oku. Çalış. Erkeğe köle olmak için gelmedin dünyaya.


Öyle buyurdu taksi şöförü!
 
Bugün editörlük yaptığım yayınevinden biraz geç bir saatte çıktım. Eve geç kalmamak için taksiye bineyim, dedim. Mecidiyeköy Profilo Alışveriş merkezi civarında bir bayanın indiği taksiye binmeye karar verdim. Boş taksi bulamıyordum, müşteri hanımın indiği araca bineyim, dedim. Demez olaydım. Taksici ilk dakikada inen bayanı bana küçümseyerek anlatmaya başladı.
 
“33 yaşına gelmiş, anca evlenecekmiş. Şimdiye kadar evlenmek istememiş. Dengini bulamamış. Ne komik.” dedi.
 
Benim gibi feminist yazara bunu demeyecekti!  Ben de “Ne olmuş ki?” dedim. “ İnsan istediği yaşta evlenebilir de, hiç evlenmeyebilir de. Ben ondan büyük yaştayım ama hiç evlenmedim.” dedim.
 
“Hiç mi evlenmedin?” diye şaşırarak sorduktan sonra kendini anlatmaya başladı. “Ben Doğuluyum. Bizim orada kadınların hepsi erkenden evlenir. Senin de evlenmen ve bir kız, bir de erkek çocuk yapman lazımdı.  Yaşlanınca sana kim bakacak?”
 
“Her doğan çocuğun anne-babasına bakacağı kesin mi? Baştan anlaşma mı imzalıyorlar? Bu dünyaya geldiğine pişman olacak çocuk doğurmak istemezdim.” dedim. Anlamadı.
 
“Neden evlenmedin?” dedi.
 
“Bir erkeğin hayatıma katabileceği bir şey yoktu. Kendim çalışıyorum, kendime bakabilirim.” Dedim.
 
“Eskiden ne güzel kadınlar erkeğin eline bakardı. Çalışmazlardı.  Kadın evde oturup, kocasına ve çocuklarına bakmalı. Erkeğin eline bakıp, evinde oturmalı.” dedi ya, ben de susmadım. “ Kadınlar da okusun, çalışsın. Koca eline bakmak güzel değil. Kendi ayakları üzerlerinde durabilmeliler. Çocuk da koca da garanti değil. Anne- babasına bakmayan çocuklar da var.”dedim.
 
“Şimdikiler annelerini babalarını huzurevine atıyor, bakıcı tutuyor. Bakmıyor buradakiler.” dedi taksici.
 
“Ben anneme bakıyorum. Ben de yaşlandığımda yeğenlerim huzurevine verip, bakıcı tutarlarsa kızmam.  Ne olacak?”dedim. Olmazmış öyle şey. Bir kızım, bir oğlum olmalıymış. Çok yanlış yapmışım ben. Hatalı olduğumu söyleyip durdu. Doğru düşünüyormuşum. Kardeşim var mıymış.  Vardı tabi. Evliydi de. Bak ne güzel, kardeşim akıllılık edip, evlenmişti de ben niye bir kocaya, çocuklara, anne- babalara bakmamışım. Yanlışmışım. Bu saatte neden işten çıkıyormuşum. Kocam çalışırmış.”
 
Bu şehre gelmekle bu şehrin insanı gibi olamayıp, bu şehre uygun düşünemiyorsun taksici abi. Ayrıca çalışan ve yazan bir kadın olmamı da sevmedin diye beni yolumuz bitmeden “beni o yollara sokma şimdi. Sen in buralarda” deyip de indirmen hiç güzel olmadı.  Evim uzak değildi. Ben de seninle sohbete bayılmıyordum ama çalışan, bekar kadınları sevmiyor olmanı sevmedim.  Zeki kadınların kendi kafalarına uygun bir adam bulup da evlenmeleri mümkün olmuyor işte.  Yanlış insanla, evlenmiş olmak için evlenip, yanlış bir hayat yaşamadım ve senin de şikayet ettiğin,  boşanan çiftler ve ortada kalan çocuklar sorununa katkıda bulunmadığım için mutluyum ben.
 
Bakalım senin çocukların sen yaşlandığında sana bakacaklar mı? Ben ne çocuk ve torun sahibi insanlar gördüm, yalnız başına ölen.  Ne kadar da yalnız, evlenmemiş kadın biliyorum, huzurevlerinde doktor bakımında, temiz yataklarında vefat eden. 
 
Sonumuz iyi olsun, diye dileklerde bulunmaktan başka diyeceğim yok.  Ayrıca ben çalışan ve bekar bir kadın olmaktan da mutluyum. Koca eline bakan, çocuklu, evli bir kadın olmaktan çok daha iyidir. Değiş biraz değiş.  Kadınlar artık ne kadar zeki olduklarını fark ettiler.  Erkekler de yalnız kalmak istemiyorlarsa bir zahmet sevmeyi ve kadına değer vermeyi öğrensinler.  Yoksa, ellerine bakanı bulamayacaklar!!!
 
Toplam blog
: 72
: 363
Kayıt tarihi
: 20.01.16
 
 

4 kitabı olan bir editör- yazar. Hayvansever. Çevreci. Kadın hakları savunucusu ..