Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '18

 
Kategori
Güncel
 

Kadınlarla Derdiniz Nedir Sizin

Kadınlarla Derdiniz Nedir Sizin
 

basından alıntı


 
Tıkandım, bu günlerde hiçbir şey yazamıyorum. Basılmış kitaplarımdaki mevcut şiirlerden asıyorum sayfama. Bu yazıyı kaleme   almama sebep, değerli bir dostumu-arkadaşımı kaybetmiş olmam. Yaram tazelendi.Ölümle çok erken tanıştım. İlkokul dördüncü sınıftaydım 35 yaşındaki dayımı iş kazasında kaybettik. Ve 20 yaşımda babamı yitirdim. Ablam 55 yaşında gitti,11 ay sonra annem ve diğerleri üst üste...
***
19 mayıs sabahı Atatürk'çü bir arkadaşım bayram mesajını attıktan yarım saat sonra kalp krizinden yitti gitti. Bir hafta önce biraradaydık. Büyük şok oldu benim için. Acele toparlanıp gittik. Eşinin köyüne gömülme vasiyeti varmış önceden. Köye akraba evine gittik, Kur'an okundu sonrasında camiye gitmek için kalktığımızda, evde bulunanlardan biri, burada kadınlar erkeklerden sonra mezarlığa gider biz bekleyeceğiz dedi. Beynim döndü, acılıyız bir şey demedim. Camiye geldik,eşime söyledim, şaşırdı ve sinirlendi. Kimseyi takmadık, mezarlığa girdim eşimle birlikte, baktım kadınlar yavaş yavaş birikmeye başladılar arkamızda. 
 
*Kardeşim burası mezarlık; sen ben o, herkes bu toprağa girecek, üstelik bir kadını defnediyorsunuz neden kadın sizden sonra girsin? Böyle bir kanun mu var? Orası babanızın tapulu malı mı? 
Kendi kendilerine bir kanun uydurmuşlar âdeta. Kimse ses çıkarmayınca almış yürümüş yasaklar. Definden sonra eşim bir yığın nutuk çekti kendilerine. 
 
*Pürnûr içinde uyu dostum arkadaşım.Sen olsaydın bilirim ki susmaz cevabını verirdin ama sessizliği yeğlemem senin gidişinde söz kirliliği yaratmamak adına idi yalnızca.
 
***
 
Dünyada kadınlara gösterilen ayrımcılık yıllar geçtikçe çağdaş ülkelerde azalırken, ülkemizde ise aksine gün geçtikçe büyük bir artış göstermektedir.*"Kadınları “koruma” adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakmak, tacizciyi değil tacize uğrayanı tecrit etmek anlamına gelir."(evrenselnet).Ne kadar yerinde bir tespit. 
*Cinsel açlığın Afrika'sıdır Türkiye ne yazık!
 
***
 
Kadınlara ayrı toplu taşıma uygulayan şehirlerin sayısı ülkemizde giderek artmakta. Van'da Sivil Dayanışma isimli bir grup, kadınlara özel 'pembe otobüs' uygulaması için 7 ayrı noktada imza kampanyası düzenlemiş. Ancak ilginçtir ki; kampanyayı düzenleyenler erkekler olduğu gibi, destek için imza atanların neredeyse hepsi erkek imiş. 
 
Şimdi burada durup düşünmek gerek.Kadın adına ya da yararına, olduğu söylenen bu projeyi hayata geçirmek için kadınların fikri alınmış mıdır? Kadınların aklı yok mu ? Kendi istekleriyse, kendileri taleplerini iletemiyorlar mı ?
 
Bana göre bu proje, kadınlardan korkan, iradesine, nefsine hâkim olamayan erkekler içindir.Kadını kendinden korumak için şu fedakarlığa bakınız. Vah vah vah...
 
BEN KENDİMİ TUTAMIYORUM, BARİ ONLAR BENDEN UZAK DURSUN DÜŞÜNCESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL BU!  
 
Kampanyayı yapan erkekler, imzayı atan erkekler. Bu durumda kadınları toplumsal hayatın içinden çekmek isteyen kim ?  Elbette ki erkekler! Birilerinin sırf erkek (!) olduğu ve her haltı yapma hakkını kendinde bulduğu için, her gün yeni bir akıl tutulmasına maruz kalıyoruz.
 
*Ülkemizin birçok yerinde Pembe otobüsün denenmesi büyük tepkilere yol açmıştı. Cem Yılmaz'ın ağabeyi Can Yılmaz, “Kadınlara pembe otobüs, troleybüs, yapmak yerine, kadınlarla yolculuk yapamayan hıyarlara tel örgülü açık kasa kamyonet yapılabilir” ifadelerini kullanmış. söz konusu tweet paylaşım rekoru kırmış. Bravo...
 
***
 
Ülkenin düştüğü duruma bakınız! İlim, bilim teknolojiye yatırım yapan ülkelere bakın bir de bize. Yıl 2018. Pembe otobüs diye bir uygulama başlatıyorsunuz ve bunun gerekçesini kadınların tacizden korunması olarak gösteriyorsunuz. Pekiii öteki otobüse binen kadınlara tacizi hak ediyor gözüyle mi bakacaksınız?!  Pembe olmayan otobüslerde her türlü tacizi meşrulaştırmış mı oluyorsunuz böylece. Bari olmuşken pembe kaldırımlar da olsun, oradan yürüyelim pembe otobüslere.
 
Rahatsız edilen taraf bizsek niye kendinizi bizden uzaklaştırmaya çalışmıyorsunuz? Size mavi otobüsler yapılsın, siz sadece onlarla gidip gelin bir yerlere. Biz niye cezalandırılıyoruz? Kadınları ayrıştıra ayrıştıra bitiremediniz...
 
***
 
Bu arada, pardon da "siz kimsiniz" ki, kendinizi bizden daha üstün görebilme hakkına sahipsiniz?! Dünyaya aynı Yaratan tarafından getirilmiş iki ayrı cins kuluz.
Bu kibir neyin nesi? Ayrıca sizi dünyaya getiren, o ayrıştırdığınız olan biziz, biz kadınlar.Anneniz, eşiniz, kızınız, kardeşiniz,halanız,teyzeniz...sizin ötekileştirdikleriniz arasında bulunmaktadır. Acaba bunu hiç düşündünüz mü???
 
İstanbul Zeytinburnu'nda kadınlara özel mağazaların bulunduğu AVM açılmış. Kadınlar rahatça alışveriş etsinler diye imiş. Eminim ki bu da erkeklerin ortaya attığı bir fikirdir ki zaten basından gördüğüm fotoğrafta, AVM nin açılışını erkeklerin yapmış olması bana bunu söylemekte.
 
***
 
* "Ben bilmem beyim bilir" kafasında olanlar yok mu? Elbette var ama nedenini araştırmak gerekir!
 
Erkeklerin çizdiği sınırlar içinde var olabilen kadınlar ile kendi kendini yapması şart olduğu kanısına inanmış veya inandırılmış  kadınlar. Araştırılması çok ciddi bir antropoloji konusu bana göre.
 
*Yanılmıyorsam Mehmet Ali Birand'ın üniversitelerden birinde 32 gün proğramıydı. Neden Türban tartışma konusuydu. Neden takıyorsunuz ? Sorusuna tıp öğrencisi olduğunu söyleyen bir genç kız; saçlarım göründüğünde erkekler tahrik olur ve bu benim günahımdır demişti. Bir tıp öğrencisinin böyle bir zihniyete sahip olması demek, doktorluk mesleğine başladığında erkek hastalara hizmet vermeyecek olması demektir.
 
***
Normal şekilde (şekilci olmayan) örtülen örtü eskiden beri annelerimizin başında var olmuştur. Yarım  baş açık şekilde, ya da tamamı kapalı, önden fiyonklu başörtüleri idi ki bu ananevi şekilde sürmüş hâlâ da süren bir bağlama usulüdür. 
 
Bu şekilciliğin başlama noktası Erbakan zamanında olmuştur bana göre. Yalnız başörtüsü değil, birtakım abuk hareket akımı da ayrıca bu zamanda başlamıştır.  Dayı kızı, amca kızı kuzenlerine el vermez, tokalaşmaz olmuşlardı. Öyle bir hâl olmuştu ki artık İmam Hatip okulunu bitiren her kadın hoca  sıfatını, almış ve din konusunda yalan yanlış fetva verir olmuştu. Öyle şeyler vukuu bulmakta idi ki şaşırıp kalıyordu insan.
 
Rahmetli annemin misafiriğe gittiği bir evde başka bir misafirin bebeğinin uyuduğu odada annem namaz kılmaya girince, bebeği olan kadın arkasından odaya son sürat dalmış ve burada namaz kılamazsın "bebek erkek" namehrem, günahını ben üstlenemem demiş te annem şaşıp kalmış. Böyle bir zihniyete kadar gelmemiz ne acı ki, bu yıllar yıllar önce meydana gelmiş bir olay.
 
***
 
Son söz:
*Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur. Mustafa Kemal ATATÜRK
 
***
 
 
Hâdiye Kaptan
 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....