- Kategori
- Güncel
Kadir Topbaş Neyin Başkanı Oldu?

Kadir TOPBAŞ
Türk insanını anlamak bir hayli zor gerçekten. Ya topluca galeyana geliyoruz seviniyoruz, ya topluca galeyana gelip birilerine saldırıyoruz. “Birliktelik” duygusunu başka kelimelerle ifade edebilmek mümkün ancak ağır kaçabileceği endişesi o kelimeleri kullanmayı engelleyen unsurlardan biri.
Bizim bu “birlikten kuvvet doğar” durumumuz çoğu zaman anlamadan, dinlemeden tepkide bulunmamıza sebep oluyor. Yaşanan durumla ilgili ayrıntılı ya da gerçekçi bilgiye sahip olmadan sağdan, soldan duyduğumuz kulaktan dolma bilgiler topluca yanlış hareket etmemize vesile oluyor.
***
Çillerli dönemlerde Gümrük Birliği’ne girişimizi AB’ye girdik şeklinde değerlendirip sevinen kitleyi düşündüğümde gülsem mi ağlasam mı diye kararsız kalıyorum. Türkiye’nin ekonomisini, ithalatını ve ihracatını koşulsuz AB’ye teslim eden bu manasız anlaşmayı dış politikadaki ciddi bir başarıymış gibi göstermeye çalışanlar kitlesel hareket eden halk üzerinde başarılı olmuşlar ki halkımız davullu zurnalı kutlamalarla Gümrük Birliği çaresizliğini kutlar olmuşlar.
***
2005 yılında tam üyelik için AB ile müzakerelere başladığımızda da Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve ailelerinin balkonlardan bayrak sallayarak coşkulu kalabalıklara seslendiğini; karşılarındaki coşkulu kalabalığın ise Avrupa Birliği’ne girdiğimizi düşünürcesine yaptığı anlamsız hareketlerin derecesinin fazlasıyla abartıldığını düşünmüştüm. Bayrak sallayıp çığlık atanlar Türkiye’nin AB’ye girdiğini düşünüyorlardı zannımca. Geçmişte Hıristiyan Birliği’nin parçası olmayacağız diyenler coşkulu kalabalıklara Türkiye’nin AB başarısını anlatıyorlardı. Gülemedim, ağlayamadım da!
***
Davos dönüşü Erdoğan’ı karşılayan kalabalığın İstanbul’a 6-7 saatlik mesafedeki kentlerden otobüslerle taşındığını duyduğumda, daha Erdoğan Davos’ta çıkışını yapmadan birilerinin bilinçli olarak kitleleri haberdar ettiğini anlamıştım. Yine ne için havaalanına geldiğini bilmeyen kitle coşkuyla, çığlık çığlığa Erdoğan’ı Ortadoğu’nun lideri olarak karşılamış, kıyametleri koparmıştı. Gece yarısıydı sanırım, hayretle izlemiştik.
***
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Dönem Başkanı olarak seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın havaalanında karşılanma dakikalarını görünce az önce dile getirdiğim anları bir kez daha hatırladım. Yine coşkulu bir kalabalık, yine çığlık çığlığa koparılan bir kıyamet. Ne oldu diye soruyorum kendi kendime? İstanbul’un birçok sorununa çözüm bulamayan belediye başkanı, dünyada hatırı sayılmayan adı dahi anılmayan bir teşkilatın başına tek aday olarak girip başkan seçiliyor. Kadir Topbaş’ın dünyanın dört bir yanından destek aldığı tüm medyada yankılanırken Topbaş’ın tek aday olarak girdiği seçimde seçilememesi ihtimalini düşünenler var mıydı?
Havaalanındaki coşkulu kalabalığın yüzde kaçı teşkilatın ne işe yaradığını biliyordu?
Daha genel sormak lazım sanırım; birliktelik duygusuna sahip insanımız neyi kutladığını, ne için alkışladığını, neye haykırdığını biraz araştırsa da o şekilde haykırsa daha iyi olmaz mı acaba?
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU