Kafamdaki farklı

Her siyasi partinin anayası sayılan parti tüzükleri ve proğramları var. Orda yazılanlarla ne yapacaklarını beyan etmiş olurlar. Halk ona göre karar verir. Seni ya iktidara getirir ya da muhalefette kalmaya uygun görür. Biz bunu böyle biliriz. Ama hemen hemen kimse ne parti tüzüğü bilir ne de proğramını. Hatta sormazlar bile. 

Partilerin avantajı, parti tüzüklerini bilmedikleri halkı yönetmeye talip olmalarıdır. Çünkü partiler seçimlerle iktidara gelirler. Seçim süresi boyunca vaatler yapılır. Atılır, tutulur. İçimizden biri partinin yazılı sözlerinin ne olduğunu sorma ihtiyacı duymaz. 

" Partimiz, kutsal dini değerlerin ve etnisitelerin istismar edilerek siyaset malzemesi yapılmasını reddeder." " Öte yandan dini siyasi, ekonomik veya başka çıkarlara alet etmek veya dini kullanarak farklı düşünen ve yaşayan insanlar üzerine baskı kurmakta kabul edilmez." Aklımıza, mantığımıza uymayan bir yanı yok. Bunu kim diyor ? Bu beyan kime ait ? Bugün bizi yönetmeye çalışan iktidar partisine. 

Bir ara başörtüsü ile yatıp kalkmıştık. Başörtüsünü iyi yakalayanlar bir takım ilave aksesuarlarla süsleyip önümüze koydukları zaman -bizim başörtüsü ile problemimiz yok olduğunu bildikleri halde- oy oranlarını artırıverdiler. Başka bir örnekte şu: Galeri açılışında yapılan saldırı. Ya da parkta oturan gençlere alkol sorgusu. 

İşte yazılı beyan, işte uygulama. Partinin ayakta kalabilmesi için veya seçim kazanabilmek için halkın yumuşak karnından elin çekilmesi lazım. Başkalarına yol göstermesinler. Çoookk yumuşak karnımız var. 

Demokratik kurallar içinde mücadele olmalı. Ne dersiniz?