Kahramanlar Yargılanırken...

Didimle, Bodrum arasında çok sayıda küçük ada var.

Bu adalardan biri de, kayalıklardan oluşan "Kardak" adası.

Kardak kayalıkları 1996 yılında Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine getirmişti...

Olayın kısaca öyküsü şöyleydi...

Bir Türk gemisi, Kardak kayalıklarında karaya oturmuştu. Yunanistan kazanın kendi karasularında olduğunu idda ederek gemiye el koyup, kardak adasına asker çıkarmıştı...

Yunan donanmasının da, Ege sularında olduğu biliniyordu. Türkiye'nin çok acele etmesi gerekiyordu. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'di. "O bayrak inecek, o asker gidecek" dedi ve gerekli emirleri verdi...

Öykünün geri kalan kısmının bilinmeyen yönünü, Ergenekon- Poyrazköy Davasının tutuksuz sanığı Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen 'in savunmasından dinleyelim.

"Kardak Kayalıklarında Yunan Bayrağını Türk Bayrağı ile değiştirenlerden 2 kişi burada yargılanıyor. Birisi Ercan Kireçtepe, diğeri de ben. Botların benzin parasını Kireçtepe'nin kredi kartıyla ödedik. Şimdi hepimiz burada terörist olduk."

Kardak krizi Türk Silahlı kuvvetlerinin zamanında akıllı planıyla başarıyla sonuçlanırken, bu kriz yüzünden Yunanistan kendi Genelkurmay Başkanını görevden almıştı..

Bu bir yargı süreci ama, kahramanlarımızın yurtseverlerimizin yargılanması bizlerin- toplumun üzerinde derin yaralar bırakıyor. Usanç, bıkkınlık yaratıyor. Geleceğe yönelik kaygılarımızı artırıyor.

Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarından, Atatürk'ün silah arkadaşı 2. Cumhurbaşkanım İsmet İnönü'yü Hitlere benzeten, Cumhuriyet devrimlerinin toplumda travma yarattığını söyleyerek, Cumhuriyeye karşı tavırlarını ortaya koyan anlayışlar gidişattan mutlu gözüküyor olabilirler.

Toplumsal direncimizi, çalışma azmimizi, yutseverliğimizi kimse baskı altına alamaz.

Siyasal iktidar, bütün güçleri elinde tutabilir. Toplumda ikiliği, bölünmeyi, kamplaşmayı, partizanlığı, yan tutmayı güçlendiren anlayışlara destek verirse, ülkemize iyilik etmez...

Siyasal iktidarlar geçicidir. Türkiye Cumhuriyeti her zaman var olacaktır. Türkiye Cumhuriyetine zarar veren anlayışlar ise bunun bedelini ödeyeceklerdir.

Kardak'a giderken, benzini kredi kartıyla alan yurtseverlerin şimdi bir terörist gibi yargılanmasını anlamakta güçlük çekiyoruz...