Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '13

 
Kategori
Deneme
 

Kairos mu Kronos mu? Sizin zamanınız hangisi?

Kairos mu Kronos mu? Sizin zamanınız hangisi?
 

Zaman ne kadar önemli ve aynı zamanda acımasız.

Hızlı, son sürat koşmakta.

Bizlerse ardından adeta soluklanmadan koşuyor ve onu bir yerlerinden yakalamaya çabalıyoruz. Çoğu zaman yetişemiyor, geçmişle geleceğin arasına sıkıştırdığımız bugünü es geçerek hayatımızı sürdürme telaşımıza yenik düşüyoruz.

İşte biz de bugün  zamana hepimizin bildiği tarzdan biraz daha değişik bir çerçeveden bakalım istedim.  Bu aşamada önümüze iki yeni kavram çıkıyor.

KRONOS ve KAİROS …

Aslında bu iki kelime Yunan Mitolojisine göre iki Tanrı’yı simgeliyor.

KRONOS: Kainatın Hakimi (gökyüzü ile toprak ananın oğlu ve zamanın sembolü)

KAİROS:     Fırsat Tanrısı

Her ikisi de zamanı tanımlıyor aslında. Ama birbirlerinden o denli farklı ki…

KRONOS; aslında hepimizin bildiği kronometrik zaman. Yani yıl, ay, hafta, gün, saat, dakika, … diğer bir deyişle bizim hayat akışımız içinde planlar yaptığımız, bir yerlere birilerine randevular verdiğimiz ve hep daha çok olmasını istediğimiz zaman. Bize bir türlü yetmiyor nedense…

KAİROS ise;  bizim AN’da olmamıza izin veren, içinde katıldığımız zaman. Diğerindeki gibi arkasından koşmadığımız, telaş yapmadığımız; dingin ve huzurlu bir biçimde akan zaman. Bize düşen sadece bu sürenin içinde olmak ve  o ANın içine dalabilmek.

Tüm yaratıcı süreçlerimiz, beste yapma, şiir yazma, keyif aldığımız bir şeyler okuma, resim yapma, dans etme, güzel bir melodinin akışına kapılıp gitme, rahatlatıcı her türlü spor gibi bize kişisel olarak anlamlı gelen, yapmaktan zevk aldığımız aktiviteler sırasında ortaya çıkıyor. Ve bunlar aslında bizim ruhumuzu besleyen, açlığımızı gideren, mola anlarımız. Yani KALİTEli  kullanabildiğimiz zaman dilimi.

Zaman çok değerli, geri dönüşü yok, ANları yakaladınız yakaladınız, yoksa geriye dönüp tekrar tutabilme şansına hiçbirimiz sahip değiliz… Bu anlamda bilim adamları zaman kavramını kutsal bir değer olarak kabul etmenin önemini vurguluyorlar.  Böylece hem yaptıklarımızı hem de önceliklerimizi tekrar gözden geçirir, içlerinden sıkı bir eleme yapar ve bir kısmını yok sayabiliriz.

Yani zamanı kutsal ve çok değerli kabul ederek; hangi aktiviteler bizi ve ruhumuzu besliyor, bizi yeniliyor; hangi aktiviteler ise bizi tüketiyor, adeta tüm yaşam enerjimizi emiyor bunu fark edebiliriz.

Ne kadar zor olsa da bazı şeylere ‘hayır’ diyerek, bize daha özel ve sınırlanmamış zaman kalmasına, yani bizi besleyecek zaman aralığını yaratmaya izin vermeliyiz. İşte o zaman ruhumuz dinginliğe kavuşur, yenilenir, yeni şeylerle zenginleşir. Zevk aldığımız şeyleri daha çok yaparken, fiziksel ve ruhsal sağlığımız için gerekli şeyleri yapmak için de kendimize izin veririz. Hayattan daha çok keyif alır, yaşama daha farklı gözlerle bakar, daha sıkı sarılır; dert ve sıkıntılarla karşılaştığımızda ise kendimizi daha güçlü hissederiz.

Aslında kronos dediğimiz zaman hepimize eşit olarak sunuluyor, yani hepimize aynı gün aynı saat dilimi verilmiş, öyle değil mi? Ancak kairos ve kronos dengesini kurmak çok önemli, zamanı kendi lehimize KALİTEli kullanmak tamamen bize ait. O halde hepimiz kairos zamanına yer açmak için hayatımızda boşluklar yaratabilmeliyiz. Bunun için de öncelikler, sıralamalar, hedefler, hayaller, yapılacaklar elbette çok önemli.

Bunu yapabilmek için ANların FARKINDALIĞI ve o değerli süreci ruhumuzu besleyecek şeylerle zenginleştirmek ise bize düşen en önemli görev. Sonuç ise hayatımızı yaşarken daha dingin, daha mutlu, daha huzurlu ve tebessüm dolu bir yaşam… daha ne olsun.

Bir varmış bir yokmuş dediğimiz masal misali geçen ANlardan ibaret bir hayat varken, ruhumuzu yakalayabildiğimiz her detayla güzelleştirmek en önemli ilkemiz olsun her daim. Çünkü yenilenmek için, yeri geldiğinde arınmak için böylesi ANlara ihtiyacımız var hepimizin…

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

23.12.2012

 

 
Toplam blog
: 437
: 561
Kayıt tarihi
: 09.04.11
 
 

Makine mühendisiyim, bir kız annesiyim. Okumayı, yazı yazmayı, yazarak paylaşımlarda bulunmayı, insa..