Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '10

 
Kategori
Deneme
 

Kan revan

Kan revan
 

ayrılık


Burası meydan...
Daha önce de meydandı, ortasında duran saatin altında buluştuğumuz.
Sonra saatlerimiz kaydı, sapmalar yaşadık, denk gelemedik...
Şimdi de meydan...
Er meydanı
Her yer kan revan...

Zırhımı üstüme giyeli çok uzun zaman olmuştu oysa.
Tam zamanıydı hiç yara almamanın...
Ama kayan saatlerde bir şeyi farketmemişim , zırhım da eskimiş benim gibi.
Bırak sırtıma sapladığın hançerini, yağmur yağsa içinde sırılsıklam olacakmışım meğer...
Bin mevsimi atlattım onun altında hiç bir hava muhalefetinden etkilenmeden.
Ya da ben öyle sandım...
Ne soğuğu hissettim, ne kavurucu sıcağı.
Zırhım yeniydi, ben gençtim...
İkisi de henüz eskimedi diyorsan eğer o zaman şöyle diyeyim; zırhım yepyeniydi, ben genceciktim...

Kelime dağarcığımı genişlettim onca zaman, ama miğdem bir türlü genişlemedi diğerleri kadar.
Miğdemi bulandıran binlerce küçük sinek dolaştı etrafımda, kustum, boşalttım zehirimi, belki de ondan...
Yazdım... Sana döktüm kelimelerimi, sen kimsin onu bile bilmeden...
Sonra geldin...
Hafızamın, ellerimin, ruhumun tozunu aldın, parlattın yeniden kullanıma hazır, yepyeni, tıpkı zırhım gibi, tıpkı gencecik ben gibi...
O meydanda, saatin altında saatlerce konuştuk.. aynı anda aynı şeyi düşündük, soru sormadan cevap verdik, çoğu zaman konuşmadık bile. Gözlerimizin birbirine değmesi bile gerekmedi çoğu zaman. çünkü sana bakmıyordum, sen zaten baktığımda duruyordun o her ne ise... Gözlerimin arkasını görüyordun baktığım zamanlarda da... çok sıcaktı terledik, çok soğuktu üşüdük, çok karanlıktı el yordamıyla yol bulduk, çok aydınlıktı gözlerimiz kamaştı...

Sonra zaman geçti, saparak, kayarak hem de bu kez...
belki de o kitabı bu yüzden çok sevdim...
defalarca yeniden doğan, bir araya gelen, şanslarının bolluğunu bilerek şuursuzca harcayan iki kişi... sonra zamanlar sapmaya başladı, geciktiler birbirlerine, ayrı düştüler...
bizim gibi...

Burası meydan...
Daha önce de meydandı, ortasında duran saatin altında buluştuğumuz.
Sonra saatlerimiz kaydı, sapmalar yaşadık, denk gelemedik...
Şimdi de meydan...
Er meydanı
Her yer kan revan...

 
Toplam blog
: 5
: 373
Kayıt tarihi
: 05.11.10
 
 

İletişim dalında yüksekokul mezunu, yönetmen ve metin yazarıyım.. yazmayı, yazmayı sevenleri okum..