- Kategori
- TV Programları
Kanal D "2. Sayfa" Programı İçin Pişman Olmuş mudur?
Teve2 'de hafta içi her gün saat 09:00'da yayınlanan "2. Sayfa" programını genelde takip ederim.
Hatırlayanlarınız var mı bilmiyorum ama programın sunucuları Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel bu işi yapmaya Kanaltürk 'te başladı.
O zamanlar programın adı "Renkli Sayfalar"dı...
2016 yılında Kanal D 'ye transfer oldular.Yaklaşık bir yıl kadar da program devam etti.
Ve sonra bir anda programın sunucuları değişti.
Yerlerine gelen isimleri görünce şok geçirdiğimi hatırlıyorum.
Lerzan Mutlu ve Şule Zeybek...
Ne alaka diye düşünmüş, aklımdan programın helvasını kısa zamanda yeriz herhalde diye geçirmiştim.
Ki öyle de oldu...
Üç ay anca dayanabildiler.
Hele hele final yapacaklarını duyururken "ağlamaları falan" beni baya baya güldürmüştü.
Zira programı sıfırdan o hale getirenler, kendi eserlerinden vakur bir edayla, gözlerinden bir damla yaş gelmeden "elveda" derken,
Lerzan Mutlu ve Şule Zeybek 'in, sonradan kondukları programı üç ay yapıp, ağlaya ağlaya veda etmeleri, oradan salak gibi görünüyoruz herhalde dedirtir cinstendi.
Aklıma geldikçe hala gülüyorum ya neyse...
Bu arada Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel 'in programı bırakma nedeni, o dönemler Kanal D 'nin yanlarına bir kişi daha koymak için baskı yapmasıydı.
Programın sunucuları bu isteğe sıcak yaklaşmamıştı.
Öyle ya, bu iş sinerji işidir.
Yıllardır dirsek dirseğe çalıştığın biri varken, bir illüzyon oluşturmuşken, yeni birine ne gerek var.
Belli ki "arkası kuvvetli biri" programı izlemiş izlemiş, "ben de o masada olmalıyım" diye hırs yapmış, hatır gönül ilişkileri de mevzuyu buraya getirmişti.
Peki tüm bu olanların sonunda kaybeden kim oldu?
Bence Kanal D...
Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel 'in Teve2 'de yaptığı "2. Sayfa" isimli programın isim değişikliğinin nedeni, muhtemelen Kanaltürk'ten Kanal D'ye geçerken, programın tüm haklarını kanala devretmiş olmaları...
Zira bu ülkede bir şey ürettiniz mi; onun uzaydaki haklarını bile önce yapımcıya sonra kanala teslim etmeniz gerekir.
Etmem derseniz, iş yapamıyorsunuz.
Neyse...
O zamanlar Kanal D'de bu ayrılığa kim neden oldu bilmiyorum ama,
Her zaman sektör içinde başkaların yaptığı işe bakıp bakıp ağzı sulanan, sonra da benim olmuyorsa kimsenin olmasın diyen açgözlüler olmuştur.
O açgözlülere destek olup kendi yediği kabı pisleyen televizyoncuların sayısı da az da değildir.
Bir kaç gündür bakıyorum, Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel yaptıkları programı o kadar güzel götürüyorlar ki...
Sonra dönüp Kanal D'nin sabah kuşağına bakıyorum ve "nasıl yanlış kararlar" diyorum.
Zira Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel, geçtiğimiz sezon Star TV'de yayınlanan ve konuşulanlar yüzünden zırt pırt yüklü cezalar yiyen, Cengiz Semercioğu ile Seren Serengil kafasında da program yapmıyorlar.
Kontrollüler.
Nerede ne diyeceklerini ve haberleri nasıl yönlendireceklerini biliyorlar.
Konuları kişisel savaşlara çevirmiyorlar.
Mesela ben Gülşen Yüksel'in yüzündeki o muzip ifadeyi ve sarkastik cümlelerini çok seviyorum.
Müge Dağıstanlı'nın programdaki dengesi de bana keyifli geliyor.
Haberler lay lay lom mu?
Evet, lay lay lom...
Bazen konuyu uzatmak için çok mu tekrara düşüyorlar?
Evet düşüyorlar.
Hatta aynı cümleyi birden fazla tekrar ettikleri de oluyor.
Ama...
Magazin yapıyorlar ve tatlı bir dilleri var.
Çünkü onlar zaten magazinci...
İşleri bu...
Hasbelkader ünlü olup o kontenjandan ekranda değiller.
Kanal D eski adıyla Renkli Sayfalar şimdi ki adıyla 2. Sayfa programını elinde tutsaydı ve sabah kuşağına bu programı koysaydı,
Emin olun şu an yayınladığı sabah kuşağındaki programlardan çok daha iyi sonuçlar alırdı.
"4 kadın" isimli program ne alaka, "Hayat Sağlıklı Güzel" programının özellikle Nihat Dik'li kısmı ne alaka?
Kanal D; deneye yanıla, deneye yanıla, doğru yolu bulmamakta inat ediyor.
Olan da "Kanal D" markasına oluyor.
***********************
Blog'uma da beklerim... :)