Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Mayıs '11

 
Kategori
İstanbul
 

Kanal İstanbul

Kanal İstanbul
 

Çicek Dalı


KANAL İSTANBUL 

Her yanı tarih kokan,  

Altında medeniyet yatan,  

Bize olmuş vatan 

Güzel şehir İstanbul. 

Yurdumuzun incisi, gerdanlığı iken; dünya şehri olan İstanbul. 

13 milyon kişinin yaşadığı, çağı kapatıp, yeni bir çağın başlamasına neden olan İstanbul. 

Kanal İstanbul gerçekleşir mi? 

İstanbul’a ne kazandırır, ne kaybettirir? 

Bunun için yapılacak yatırıma değer mi? 

Kanal İstanbul konusu ortaya atıldıktan sonra, bu sorular sorulup, bunlar konuşulmaya başlandı. 

Keban barajının yapıldığı yıllarda, ortaokul ikinci sınıfta idim. Coğrafya dersi hocamız derste Keban barajı konusunu açarak dedi ki: 

- “ Çocuklar Keban barajına öyle bir para harcanıyor ki, bir liraları üst üste koyup, bir metre yüksekliğe getirseniz Türkiye’nin etrafını 1, 5 kere dönersiniz. Elektrik üreteceklermiş. Ürettikleri bu kadar elektriği ne yapacaklar. Toprağa mı verecekler.” 

Daha sonra Keban’ın üç katı kapasitede Atatürk barajı yapıldı. Başka barajlar yapıldı. Mevcut elektrik ihtiyacımızın hidroelektrik barajlarından ancak % 40 karşılayabilir durumdayız. 

İlk boğaz köprüsü yapıldığında, entellerimiz köprüye karşı çıktı. Şimdi ise bu köprüleri kullanmakta beis görmüyorlar. 

Süveyş kanalı yapıldığında da buna karşı çıkanlar olmuştur. Panama kanalına da karşı çıkmışlardır. Şimdi ise bu kanallar, oraların olmazsa olmazı durumundadır. 

Cenabı Allah İstanbul’a İstanbul boğazını bahşetmiş. Kıyılar boğaz akıntısına göre oluşmuş. Betonu yok, demiri yok ama yüz yıllardır büyük aşınma göstermeden kıyılar kendisini korumuş. 

Boğazın altından zehirli gaz çıkmamış. Karadeniz’den gelen akıntı, Marmara denizinin doğal dengesini bozmamış. 

Ama artık bu boğaz 13 milyonluk İstanbul’u, günlük 350 gemi geçiş talebini karşılayamaz duruma gelmiştir. Boğaza gelen gemiler bir gün beklemeden sonra, ancak geçiş yapabiliyorlar. 

Boğazdan geçen gemiler, İstanbul için büyük bir tehlike oluşturuyorlar. Kılavuz gemi almadan geçerek, her yıl birçok kazalara neden oluyorlar. Bütan gaz yüklü bir gemi düşünün. Boğazdan geçişi sırasında, bünyesinde oluşan sızıntı ile geminin patladığını düşünün! İstanbul bu durumda ne olur? Atom bombası tesiri yaratır. İstanbul un yerinde yeller eser. 

Bu sebeple emniyetli gemi geçişinin sağlanabileceği, yeni kanal büyük ihtiyaç olmuştur. Tabi ki bu kanal düşüncesinin, iyi bir etüde, projeye ihtiyacı var. Bu konuda dağarcığında bilgisi olanlar, bildiklerini ortaya koyup, uyarı vazifelerini, fikir üretme vazifelerini yerine getirmelidir. 

Bir düşüncenin, birçok çözüm yolları ortaya çıkabilir. Bölgenin nüfus yoğunluğu en az tutularak, rekreasyon ağırlıklı planlama yapılabilir. İstanbul’un Walt Disney’i 

Olabilir. 

Kanalın iki yakasını birleştiren ulaşım yollarının, mevcut yolların dışında ihtiyaç olacak talepleri nazara alarak planlanmalıdır. 

Dünya şehri haline gelen İstanbul’un ihtiyaçları hızla artmaktadır. İstanbul boğazının altından tüp geçişler yapıldığı gibi, kanal İstanbul’un altından metro, tren yolu, içme suyu isale hatları, alt yapı galerisi inşa edilebilir. Bunların hesaplaması yapılırken 30 yıl sonraki nüfusa göre değil, 100 sene sonraki nüfusa göre hesaplama yapılmalıdır. 

Kanal İstanbul konusunda düşünen beyinlerin düşünmesi, bildiği varsa ortaya koyması, gerekmektedir. Bu tarihi bir teşebbüstür. Geleceğin Süveyş kanalı, panama kanalıdır. Ev yapanla evlenene Allah yardım edermiş. Çağ kapatıp, yeniçağı açan şehirde bu kanal “ Yeni bir çağın açılmasına neden olacaktır.” 

Mustafa Yolcu 

 
Toplam blog
: 172
: 1405
Kayıt tarihi
: 26.06.09
 
 

1953 Yılı Çorum iskilip doğumluyum.  inşaat mühendisiyim. Ankara'da ikamet ediyorum Yazılarım baz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara