Kanallar

Arap saçı

 

Arap sabunu en masumu…

 

Şimdilerde Arapların şeyi yani yalellisi kısaldı.

 

Bitap düştüler hazır mamaya rağbet etmekten.

 

Bir zamanlar; Habibiler: Uzak dururlardı; zengin olanları turist turist gelir giderdi.

 

Artık öbek öbek gelenler geri dönmüyorlar. Onların mutlaka kutsal bir görevi olmalı.

 

İskandinavyalılar ülkeleri çok soğuk olduğundan ötürü ülkemize gelmek isteseler; onları da bağrımıza basar TC kimlik numarası verirdik belki de; onlar da arı gibi benzin istasyonlarında çalışırlar sarışın rüzgârlar estirirlerdi.

 

Sahiller çiçek açardı.

 

Nasibimiz komşulardan; ev alma komşu al demişler.

 

Ne kadar kolay demişler. Komşu komşu kalsa; ev sahibini strese sokmasa; kök salmadığı toprakları bellemeye kalkmasa diye düşünmeden edemiyor insan.  

 

Kumanda aleti olmadan; kumandayı elinde tutan ebeveyn dönemini; mahalle baskısını yaşamış nesil…

 

Emeklilik çağında başlarına talih kuşu konmuş nesil...

 

Fibromiyaljikle mi uğraşsın yoksa frendumun yan etkilerinden korunmaya mı çalışsın.

 

Allahtan ufak tefek unutkanlıklar; seçenekleri birbirine karıştırmayı pek tetiklemiyor.  

 

Walla! Tarih sadece tekerrürden ibaret olsaydı…

 

“Bu ne sevgi ah bu ne ıstırap” Radyolarda sık sık çalardı.

 

Abdullah Yüce Usta “Izdırap” demiş onun adına      

 

Kısa orta uzun dalgalı nostaljiler; her bir şey günü geldiğinde nostaljik olmuyor mu?  

 

Görünmez, duyulur spikerlerin: Ses tonu kapitalleri; gözlerinde çapak dahi olsa dinleyiciyi bağlamaz ki …

 

Televizyonda durum öyle mi?

 

Spikerler

 

Uzunlu kısalı çerçeveli köşeli; seçmece yakışıklı ve güzeller.

 

Sayıları denizlerdeki kum tanecikleri kadar…

 

Değilse de

 

Ekrandan sırıtan eciş bücüş sunucuya hiç rast geldiniz mi? Demode Out fit (üst baş) kargayı mest eden ses tonu size de mi denk gelmedi; vay bak sen şu tesadüfe…

 

Her renkten kanallarımız at nalı kadar uğurlu; her kanal bir davanın peşinde uzmanlık alanları en azından bir tane de olsa var.

 

İsmigüzel, isminarin, ismigüçlü, ismiekşilituzlu, ismiacıtatlı, numaralı numarasız…     

 

 Yok; yok diyeceksin ama doğru değil; HAYVANLARA ÖZGÜRLÜK GRUBU/Facebook ve tüm tüylü tüysüz pullu pulsuz, kanatlı, panzerli, melekler için çırpınanlar yok olan ve ihtiyaç duyulanlardan biri de nedir biliyor muyuz?

 

KANAL! TV KANALI! Yardımlaşma, bilgilendirme, haberleşme, sahiplendirme; ünlü ünsüz hayvan severler ve melekleri ve icraatları; aklıma gelmeyen aklınıza gelen her türlü aktiviteyle harıl harıl çalışan; ihmal edilmiş canların umudu bir kanalımız var mı?

 

Neden yeşilin, tüylünün sapasağlam bir lobisi yok?

 

Sadece imza toplamak yetmez.

 

Yıllardır katliamcı Kanada için milyonlarca imza toplandı. Vicdansızların elindeki sopalardan halâ bebiş kanı damlıyor.

 

KANADASI olmayalım; içimiz huzur dolsun; doğa başımızın tacı

 

Zindanlara dönüşen; acımasız gardiyanların terör estirdiği barınaklar yok olsun. Çiftlikler çoğalsın; veterinerler gönüllüler ünlüler 24 saat ekranları doldursun.

 

BİR KANAL DOĞSUN!

 

Sizce adı ne olsun?

 

Kocaman yürekli, kocaman isimli sponsorlar kanala kanat gersin.

 

Destek verelim bu kanala; reklamlar verilsin. Buluşma toplanma noktası olsun.

 

Haydi Facebook’ta korkunç resimler sergilemek yetmiyor görüyoruz.

 

Ülkemizi bütünüyle seviyoruz. Bu topraklarda yaşama tutunmaya çalışan canları görmezden gelerek; işkence ederek sanki insan türünden daha değersizmiş gibi muamele ederek; kendi sorunlarımızı hale yola koyacağımızı düşünürsek yanılırız.

 

Düzelmez!

 

Başta kim olduğu değil; en başta diğer canlara takındığımız tavır bizi yönlendirecek.

 

Ne kadar acımasız zalim davranırsak; bir o kadar karşılığını göreceğiz.

 

Değişmez kural bundan ibaret.

 

Alev Meisel / Merhaba Berlin 3.3.2017 Cuma

 

 

 

1.3. 2007- 1.3.2017 Teşekkürler Milliyet Blog