Kandil’i yerle bir edemez miyiz?

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Bugünlerde pek çok kişi Türk Silahlı Kuvvetlerini acz içinde göstermeye çalışıyor. En fazla kullandıkları araç da, eski genelkurmay başkanı E. Org Yaşar Büyükanıt’ın söylediği sözler!

Büyükanıt, emekli olduktan 3 ay sonra “32. Gün” programında; “Bütün orduyu Kandil’e yığsam yine de orayı teröristlerden temizleyemem” demiş. Demek bir buçuk sene olmuş.

Ne hikmetse o günlerde bu sözlerin üzerine giden olmadı. Ama şimdi çok kıymetli… Barzani’den bölgedeki teröristleri temizlemesi istendiğinde, bu sözlere sarılıyor, “Kendi genelkurmay başkanınız böyle söylüyor. Sizin 1 milyonluk ordunuzun yapamadığını ben 3–5 peşmergeyle nasıl yapayım?” diyor.

Büyükanıt’ın yukarıdaki sözleri; şimdiye kadar yalanlanmadığı ve daha 24 Haziran Perşembe akşamı, 32. Gün’ün yapımcısı Mehmet Ali Birand, NTV’de tekrar ettiğine göre, demek ki doğru!

Tabii insan hayretler içersinde kalıyor. Çünkü genelkurmay başkanı oluncaya kadar ve olduktan sonraki 8 ay içerisinde gayet kabadayı bir görüntü veren Büyükanıt’ın, Dolmabahçe görüşmesinden sonra yelkenleri suya indirmesi, anlaşılır bir şey değil. Hele emekli olduktan sonra, yukarıdaki sözleri sarf etmesi rezalet! Hatta ağır bir suç. Çünkü sözleri hakikatleri yansıtmadığı gibi, Türk ordusunun manevî şahsiyetini küçültmekte, üstelik ordunun her bir mensubuna da hakaret içermektedir.

Diğer bir üzüntümüz de, eski genelkurmay başkanının bu saçma sapan sözlerinin TSK’ndeki yetkililer tarafından şimdiye kadar düzeltilmemiş olmasıdır. Çünkü gerçek Büyükanıt’ın söylediği gibi değildir. Eğer öyleyse, bu kadar büyük, dünyanın 4’ncü kuvvetli ordusunu boşa tutuyoruz demektir. Hemen lağvedelim.

Peki, kandil’i temizleme konusundaki gerçek nedir?

Kandil dağlık bir arazidir. Üzerinde 13 köy vardır. Dağın bir bölümü İran toprağıdır. Dolayısıyla İran’la müşterek yapılacak bir harekât faydalı olacaktır.

Türk ordusunun Kandil’le ilgili yeteneğine gelince… Evet, Kandil sarp bir arazidir. Fakat Türk ordusunun da böyle sarp arazilerde harekât yapabilecek “Dağ komando”, “hava indirme”, “özel kuvvetler” gibi çok sayıda birliği vardır.

Türkiye; bir Kandil harekâtını 3 komando tugayıyla yapabilir. Türk Ordusu, söz konusu 3 komando tugayıyla, birkaç hafta içinde Kandil’i tertemiz yapacak güçtedir. Yeter ki şu 3 tugayın yapacağı harekâta izin verilsin. ABD ve Irak’ın kuzeyindeki güçler engel çıkarmasın.

Bu harekâta katılacak 3 komando tugayının mevcudu, toplam olarak 9-10 bin kişidir. Yani Türk Ordusu’nun mevcudunun yüzde 1’i kadar!

Engel deyince aklımıza geldi; 2008 Şubat’ında büyük bir sınır ötesi harekât yapılmış, başarı genişletilirken birdenbire kesilmişti. O günlerde çok tartışılan husus neydi? ABD’nin, ordumuzun daha fazla ilerlemesine müsaade etmemesiydi. Bu bile ispat ediyor ki, Türk Ordusu’nun azıcık bir bölümü teröristleri bitirmeye yeterlidir. Yeter ki engel olunmaya, yeter ki iyi kumanda edile…

Uzakdoğuluların çok güzel bir sözü var: “Bir aslanın komuta ettiği tavşanlar ordusu, bir tavşanın komuta ettiği aslanlar ordusunu bozguna uğratır!”

Mehmetçiğin aslan olduğundan kimsenin şüphesi yok. Ona komuta edenler de aslan olduklarını ispat etmeliler.

* * *

KİM PANİKLEDİ

Cumhurbaşkanı, Harp Akademilerinde, kurmay subaylara yaptığı konuşmada, PKK’nın paniklediğini, panik halinde son eylemlerini yaptığını söyledi.

Radikal’deki, 25 Haziran 2010 tarihli yazısında ise Haluk Şahin şöyle diyor: “Bu konuda en doğru sözleri TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu söylüyorlar. Boyner, şu gergin dönemde bile diyalog kapılarının açık tutulması çağrısında bulunuyor. Kılıçdaroğlu ise, hükümetin bu konuda kendisini bir köşeye sıkıştırmış olmasının keyfini çıkarabilecekken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e inisiyatif alması gerektiğini söylüyor. Bakalım, PANİKLEMİŞ GÖRÜNEN HÜKÜMET bu şansları kullanabilecek mi?”

Sizce panikleyen kim?

Başbakan ve komutanları mevzide otururken gösteren fotoğraf çok tartışıldı. Bizce, ondan daha ilginç bir görüntü, günlerdir TV’lerde yayınlanıyor… Başbakan’ın bir yerden başka bir yere helikopterle uçarken çekilen kısa görüntüsü… Kimin paniklediğini anlamak için, o karedeki başbakanın gözlerine dikkatle bakın!