Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kandırılmak ve akıl

Kandırılmak ve akıl
 

Kandırılmış, aldatılmış insanlar kullanılıyor demektir.
Kandırılan, aldatılan insanlar kullanılırlar.

Neden kandırıyorlar, aldatıyorlar?
Bir amaçları var ki kandırıp aldatıyorlar.
Kandırıp aldatıyorlar ki, sizi kullanabilsinler.

Amaçları düzgün, doğru, iyi, yararlı bir amaç olsa idi,
Kandırmaya-aldatmaya gerek/ihtiyaç duyarlar mıydı?
Duymazlardı.
Demek ki amaçları kötü, yanlış.
Demek ki bunlar iyi niyetli değiller, art ya da kötü niyetliler.
Demek ki bunlar iyi, değerli, doğru, yararlı, dürüst, makbul insanlar değiller.
Kandırıp, aldatıp, insanları kullanıyorlar.

Siz de görüyorsunuz zaten,
Kandırılan aldatılan nice insanı.
Siz de farkındasınız, biliyorsunuz bazı insanların,
Hatta pek çok insanın,
Yine pek çok insanı pek ala, hem de çok rahat ve kolayca kandırıp aldattığını
Ve kandırılıp aldatılan insanları da nasıl kullandıklarını.

Onun için kanmayın aldanmayın işte, aklınızı kullanın.
Aklınızı kullanın, kendinizi kullandırtmayın.
Ve sanmayın ki siz de o kandırılan aldatılanlardan değilsiniz.
Sanmayın ki sizi kandırmıyorlar, aldatmıyorlar,
Sanmayın ki sizi, kullanmıyorlar.
Bal gibi kullanıyorlar.
Sanmayın işte
Sanmayın
Sanmayın
Sanmayın!

Aklınızı kullanın!
Emin olun, bilin!
Emin olmaya, bilmeye çalışın!
Bilin, her an sanıyor ve sanmaya hazır olduğunuzu!
Bilin,
Hiç olmazsa bunu bilin, bundan emin olun
Her an, aldanmaya-yanılmaya hazır beklediğinizi.
Ve her an
Birilerinin sizi kandırmaya, aldatmaya
Aport beklediğini;
Hatta her an zaten
Kandırdıklarını, aldattıklarını, yanılttıklarını,
Sizi de kullandıklarını.

Hiiiç aksini savunmayın bana
Ben görüyorum, biliyorum çünkü
Nasıl da kandırılıp, aldatıldığınızı
Nasıl da kullanıldığınızı.

Bunun en basit yolu,
İnsanların kendilerini farklı göstermesidir,
Kendilerini iyi, değerli, dürüst, iyi niyetli, bilgili, makbul insanlar gibi gösterirler!

Sorarım..! Hanginiz kendinizi böyle göstermemektesinizdir?
Öyle olsanız da, olmasanız da?!

Bunun bir diğer ve kolay yolu da,
Gerçekleri, olanları örtmektir, örtmeye çalışmaktır.
Örtmek için ne mümkünse yapmaktır
Hem de her yol mübah cinsinden!
Gerçeklerin, olanların, doğruların bilinmemesini, öğrenilmemesini isterler.
Bilmesin insanlar, öğrenmesin insanlar… Aman!
Kim… insanlar gerçekleri, doğruları, olanları bilmesin, öğrenmesin ister?
Kabahati, suçu, ayıbı, yanlışı olan!!
Yalancı, sahtekar, ahlaksız, kötü olan!!


Ama sadece onlar değil,
Kim yalancının, sahtekarın, ahlaksızın
Suçunu, sahtekarlığını, yalanını, ahlaksızlığını
Örtmek ister?
Aklı olmayan, doğruyu bilmeyen, yanılan!
Aldanan!!

Görüyorsunuz değil mi, bilmedi mi insan
Nasıl da kolayca aldanır, kanar, kandırılır
Yanılır, yanıltılır, yanıltır
Kendi kendini bile!!!!

Evet, kendi kendini bile…
E hani iyiydi insan, hani akıllı idi
Hani iyi niyetli idi, değerli idi?
Külahıma anlatın
Bu mudur?
Kendi kendini bile aldatıyor,
Yanılıyor yanıltıyor insan!

Ve kendi yanılan zaten başkalarını da yanıltır, kandırır.
Kaçarı yoktur, aksi mümkün değildir bunun
Kendi yanılan, doğrunun o olduğunu sanandır çünkü
Öyle düşündüğü için, kendisi sanan olduğu halde
Kendini de sanmayan olarak sanır ve öyle de gösterecektir haliyle
Ve siz de onun sanmayan olduğunu sanacaksınızdır
Ve siz de onun yaptığının, dediğinin
Doğru olduğunu sanacaksanızdır.
Ve siz de aldanan, kanan, kandırılan, yanıltılan,
Yanılan, yanıltanlardan… karştıranlardan
Olacaksınızdır. Ortalığı da…

Hatta öyle ki,
Bir suça, yanlışa, yalana, ahlaksızlığa
Yani doğru olmayan herhangi bir şeye
Sessiz, tepkisiz kalmayı, susmayı
Sana ne, bana ne demeyi dahi
Daha akıllıca sayanlarınız olacaktır,
Akıllılık sanacaksınızdır.
En azından kafanız karışacaktır...
Acaba hangisi doğru?
Hatta, inanacaksınızdır ki
Hata insana mahsustur canım…
İnsandır yanılır, ne olacak demeyi
Gerçeği, ayıbı, yalanı örtmeyi, görmemeyi, yok saymayı
Üç maymunu oynamayı,
Olanı olmamış gibi kabul etmeyi
Herkesi herşeyi olduğu gibi kabul etmeyi

Hatta hatta yanlışı yapanları kucaklamayı, onlara da sempati duymayı, sevmeyi,
Kötüleri, yanlış yapanları baş tacı etmeyi dahi
Hırsıza, katile, saldırgana, suçluya, ahlaksıza, yalancıya, sahtekara saygıyı bile
İnsanlık, doğru, iyi, yararlı sanacaksınız!
Savunacaksınız bile bunları!
Dostluk, sevgi, saygı, iyi niyet, iyilik sanacaksınız bütün bunları!
İnsana saygı ile onura saygıyı bile karıştırıp
Değerli ile değersizi eş tutup

Yanıbaşınızdaki doğru, mert, dürüst, iyi, makbul insanların onuruna
Her an saygısızlık yapan siz
Yanlışa yalancıya, art niyetliye, riyakara, kötüye, saldırgana,
Ahlaksıza, katile, kötüye, bölücüye, teröriste saygıdan söz edeceksiniz.

Çıkarcılığı, iyilik, akıllılık, doğru sanıp
Gamsızlığın da çıkarcılık, bencillik olduğunu
Gamsızlığın da arsızlık, yüzsüzlük, yanlış olduğunu
Karıştıracaksınız hep, sorgulayacaksınız;  hatta belki,
Farketmeyeceksiniz bile.

Oysa sloganlar yer etmiştir
Mıh gibi durmaktadır aslında zihnimizde, aklımızda
Ama bilirken bilmez olup,
Sanki zaten bilmezmişsiniz gibi,
Unutuvermiş olursunuz bir de bunları birden, hayret!
Hepsi de doğrudurlar oysa
“Susma, sustukça sıra sana da gelir”
“Suça göz yumanlar da suçlular kadar suçludurlar”
“Suçu örten de suça ortaktır”

“Yanlışın, suçlunun, saldırganın, ahlaksızın suçunu,
Gerçekleri, olanları gizleyen, saklayan, örtenler de
O yanlışa, suça, saldırganlığa, ahlaksızlığa ortaktırlar”
Yanlışlara göz yumdukça, insanların bunları bilmesi önlendikçe,
Yanlışlara tepki gösterilmedikçe, yanlıştakiler-ahlaksızlar-suçlular
Kınanmadıkça, cezalandırılmadıkça, dışlanmadıkça
Sessiz kalanlar, bunların üstünü örtenler veya hiç olmadı sayanlar
Olanı yok sayanlar, görmezden gelenler
İnsana değil… doğruya, haklıya, mağdura, masuma değil,
Saldırgana, suçluya, sahtekara, ahlaksıza, kötülere, kötülüğe hizmet etmiş olurlar.


Oysa insan nedir?
Doğruya hizmet eden mi, yanlışa hizmet eden mi?
İyiye mi, kötüye mi?
İnsana hizmet eden mi, insana zarar verene hizmet eden mi?
Hangisi haktır, ahlaktır, doğrudur, insanlıktır, “iyi”liktir, iyidir?
Haklıya, merte, dürüste hizmet mi,
Haksıza, namerde, sahtekara, ahlaksıza hizmet mi?
Hangisi akıldır?  Ya iyi niyet?
İnsana, doğruya hizmet mi,
Sahtekara-ahlaksıza-yalancıya-şerefsize hizmet mi?
Bilmez mi ki akıl?
Yanlışa hizmet edersen, yanlışlar daha da cesaret bulur,

Yayıldıkça yayılır, çoğaldıkça çoğalır.
Seni de alır içine, sarar,  katar önüne savurur
Yanlıştakinin ekmeğine yağ sürdükçe
Seni de yağlaştırıp, yağdanlık, yağdanlık
Homini gırtlak lüp
Yutmaz mı elbet seni de?



Filiz Alev
22.03.”12

 
Toplam blog
: 157
: 3152
Kayıt tarihi
: 03.03.11
 
 

Ekonomistim, emekliyim. İki evlat annesiyim. Müzikle ilgilenirim, bestelerim vardır. Düşünürüm, a..