Kapısuyu’nda cephane taşıyan yüz yıllık tekne

Kapısuyu  köyü bugün, Bartın ve Kastamonu illerinin sınırında bulunan ayrı iki köyün adıdır. Biri Kurucaşile Kapısuyu, diğeri de Cide Kapısuyu’dur. Kurucaşile’ye bağlı olan Kapısuyu köyü bağlı olduğu ilçe merkezine 5-7 km,Cide’ye bağlı olan Kapısuyu ise bağlı olduğu ilçe merkezine yani Cide’ye toplam olarak 25 km uzaklıktadır. Her iki köyün de tüm ticari iş ve işleri bugün tamamen Kurucaşile ilçe merkezi iledir.

Kapısuyu köyü geçmişte Osmanlı devletine donanma yapılan bir bölge olup;1970’li yıllara kadar kıyı kesiminde yılda 30-35 adet 300-400 tonluk gemiler yapıldığını biliyoruz.Her gemi yapımında 10 kişinin çalıştığı düşünülürse toplam 300-350 kişinin çalıştığı bir sektördü.Gerçi bugün bu sektörün yok olması Kapısuyu’nu turistik amaçlı bir mekan haline getirmiş ama Kapısuyu turizm’den de gereken yararı da görememektedir.

Kurtuluş Savaşı döneminde Karadeniz kıyılarının önemi büyüktü.Atatürk’ün “Gözüm Sakarya’da Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da”derken İnebolu’ya verdiği önem ve değer anlatılmak istenmektedir. Burada ana hedef İnebolu’dan gelecek olan cephane ifade edilmektedir.Bugün İnebolu sahilinde bu durumu simgeleyen bir anıt mevcuttur.Bu anıt 70 yaşlarında cephane taşıyan bir kahramanı simgeleştirmiştir.Bu kahraman Hamamcı Kadı Salih Reis’tir.

Mühimmat ve cephane bütün bu kıyılardan Ankara’ya oradan da Batı cephesine aktarılıyordu. Sakarya’nın Karasu kıyılarından Sinop’a kadar bu kıyıların kadını erkeği büyük katkı vermişlerdir. İşte bunlardan bir tanesi de yukarıda belirttiğim ve kısmen fotoğraflarını paylaştığım ve bugün Kapısuyu köyünde depoda yatan 9 metrelik bir teknedir.

Teknenin bugünkü sahibi olan yöre sakini aynı zamanda kendisi de bir gemici olan Şükrü Ay[1]-özetle şöyle demektedir.  “Özellikle İnebolu merkezli olmak üzere bütün Karadeniz kıyılarında Kurtuluş savaşı döneminde silah ve cephane taşınmıştır. Köyümüzde bulunan bu teknede bu yıllar içinde cephane ve silah taşımakta kullanılmıştır.Savaş sonrası   1920’li yıllardan beri bu depoda(yörede mağaza denilmektedir) bulunmakta ve depo’da yatmaktadır. Kurtuluş Savaşında Rusya kıyılarından Anadolu’ya silah ve cephane taşımıştır.İlgili kurum ve kuruluşların bu tekneye sahip çıkması ve gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılarak gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini”ifade etmiştir.

Biz de buradan sesleniyoruz: Üniversitelerin Tarih bölümü kürsülerine, müze müdürlüklerine,ilgili bakanlık,valilik ve kültür müdürlüklerine bir görev düşmektedir. Karada depoda yatan bu tekne gün yüzüne çıkarılmalıdır.

Kapısuyu köyünden Şükrü Ay’ın dedesine ve bugün büyük oranda kendisine ait olan bu mağaza’nın olduğu yere 30/08/2012  tarihinde giderek; 80-90 yıldır depoda saklı yatan tekneyi yerinde gördüm. Kapalı bir mekan içinde olan tekne, bugünkü gibi modern alet ve araçlarla yapılmadığı gibi tamamen el yapımı bir teknedir.Üniversitelerimiz başta olmak üzere,ATESE gibi askeri araştırmalar yapan birimlere, müzelere konunun araştırılması için büyük görevler düşmektedir.

Teknenin bugün sahibi olan Şükrü Ay’da dedelerinin olan teknenin ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından alınarak sergilenmesi isteğini iletmektedir.

Bize de düşen bu konunun yukarıda isimlerini belirttiğim kuruluşlara duyurulmasıdır.Bu teknenin su yüzüne çıkarılması için gerekli ilgi ve alakanın gösterileceğini ümit etmekteyim.