Kar ve sonrası

Büyüklerimiz bu yıl kış gelmedi diyordu. Ama 3-4 gün önce başlayan kar ilçe merkezinde 2 gün , yüksek kesimlerde 3 gün eğitime ara verdirdi. Gelmeyince meraklandığımız, geldiğinde de hüsran yaşadığımız kış artık kapımızda. Nedendir bilmem ama yazın o en hararetli sıcağında bile kış mevsimini düşünürüm, bunda sıcakları pek sevmemin de rolü büyüktür...

Kış mevsimi karadenizde genelde sert geçer. En az 6 ay bizim buralarda sobalar yakılır. Kış mevsimi gelmeden genelde insanlarımız kışlık yakacak ve yiyeceklerini hazırlama gayreti içine girerler. Özellikle eylül ayı bölgemizde iş yoğunluğunu en fazla olduğu aydır. İnsanlar kışa hazırlıklı girmek için tüm gayreti ile çalışırlar ki kış mevsiminde sıkıntı yaşamasınlar.İnsanlar çaba harcamakta haklılar... Kışın yiyecek ve yakacak fiyatları genelde el yakar. İnsanlar genelde ekonomik düşünürler. O yüzden her an bölge halkı hazırlıklı olmak zorundadır.

Kar şehir merkezine kadar indi. Tv de izliyorum yurdumuzun her yerinde aynı kar görüntüleri var. Yine okullar tatil, yine trafik arap saçı, yine kazalar ve ölümler var...

Toplum olarak hala belli bazı olaylardan ders almıyoruz. Acı olaylar karşısında anlık tepkiler veriyor, olayların acısı hafifleyince olayları umursamaz hala geliyoruz. İşte insan bunlara isyan ediyor. Başka devletler daha fazla kış şartlarına rağmen,sistemlerini oturtmuşlar, problemsiz yaşayışlarına devam ederken biz, hala okulları tatil edip, işi biraz da Allah' a havale ediyoruz, kar yağışı dursa da çocuklar eğitimlerine devam etse falan... Yine kar sonrası buzlanma da trafiği içinden çekilmez hale getiriyor. Ne devletin ilgili birimleri yolları açmak için çaba sarfediyor onlarda işi Allaha havale etmiş durumdalar... Trafiğe zincirsiz çıkan insanlarımızda buz üstünde patinaj yapmaya istekli ki o kadar çok kaza olabiliyor.

Kısaca doğa ile birlikte yaşamaya alışmalıyız diye düşünüyorum. İçimizdeki korkulardan, saplantılardan sıyrılarak şu kış mevsiminde yaşadığımız, görmeyi dahi istemediğimiz olayları yaşamamak için, hem devlet, hem de birey olarak gerekli tüm tedbirleri almalıyız . Devletimiz kurulalı 87 yıl olmuş... Bu kadar basit olayları bile hala çözememiş olmanın devletimizin ve halkımızın bir ayıbı olduğu kanaatindeyim. İleri ülkeler seviyesine yetişmek durduk yere olmuyor... Hem emek hemde güç hem de bilgi gerektiriyor. Bu yüzden tüm gücümüzü, bilgimizi kullanarak şu alt yapı denen sorunları bir an önce çözmek zorundayız ki, ekonomimizi düzeltebilelim, uzayda da birileri ile yarış edebilelim..