Saddam sonrası Irak

Saddam Hüseyin idam edildi... Tüm kanallarda bu sabah bakıyorum da bu haber yayınlanıyor. Birileri Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) bir aşamasını daha bitiriverdi.

İdam gününe, idam yerine, idamı gerçekleştirenlere, idamı yayınlayanlara bakıyorum da daha önceki bir takım olaylardan pek de farklı olmadığını görüyorum. İdam günü Müslümanların arefe gününe denk getirilmiş, idam yapılan yer daha önce Saddam döneminde kullanılan istihbarat merkezinin sorgu yeri ki burada Şiiler sorguya çekilmiş ve idamlar burada gerçekleştirilmiş, idamı gerçekleştiren ve yayınlayan ekip Şii kesimin adamları ki Saddam Hüseyin Sünni inanışa sahip bir kişi... Olaylara baktığımız zaman sanki Şii kesim Sünni olan Saddam'dan intikam alıyor gibi gözüküyor. Görünen görüntü şimdilik böyle...

Ama ben olayların arka yüzene dikkat çekmek istiyorum... Ta 1. Körfez Savaşı öncesi Büyük Ortadoğu Projesi hazırlanmış ve bu projeyi ortaya koyacak siyasi aktörlere biçilen roller dağıtılmıştı. Saddam'ı Kuveyt' e girmesi için kışkırtan ABD daha sonra Kuveyt'e kucak açan, ona sahip çıkan bir dünya devleti kimliğine kavuşmuş, Saddam ise dünya için tehlikeli bir mega manyak bir kişi olarak tanıtılmıştır. 1.Körfez Savaşı sonunda Saddam yerinde bırakılmış, 2.aşamaya geçilmemiştir. 2. aşamaya geçmek için ABD özellikle Kuzey Irak'ta yeni bir oluşum yaratmak istemiş ve burada oluşan oluşumlara gerekli teknik, askeri, maddi her türlü yardımı yapmıştır.

Irak 1. Körfez Savaşı sonunda 3 bölgeye ayrılmış, Saddam için Bağdat ve çevresi bırakılmıştır. ABD; 2.Körfez savaşına kadar güneyde Şiileri, kuzeyde Kürtleri örgütlendirerek Büyük Ortadoğu Projesi'ne giden yolu sağlamlaştırma çabası içine girmiştir. Kuzey Irak'ta Kürtler ABD şemsiyesi ve yardımları altında bağımsız bir devlet olma yolunda önemli adımlar atmışlardır. 2 önemli aşiret başı Barzani ve Talabani ABD'nin talimatları sonucunda biraraya gelmiş, bunlara büyük vaatler verilmiştir ki 2. Körfez Savaşı sonunda Talabani Irak cumhurbaşkanlığına, Barzani ise kuzeydeki Kürtlerin başına getirilmiştir. ABD 2. Körfez savaşı için bu Kürt aşiret başlarının denetiminde bulunan bölgeyi güvenli kılarak kendine üs olarak kullanmak ve ilerde ABD kayıplarını en aza indirmek, Irak-İran-Türkiye-Suriye içinde dağılmış bir yapıda bulanan Kürtleri bölge ülkeleri için bir tehdit olarak kullanmak, İsrail devletini üzerindeki Müslüman baskısını engellemek, İsrail'e yardımcı olacak tampon bir Kürt devleti oluşturmak ve en önemlisi BOP'u gerçekleştirmek gibi amaçları gütmektedir.

ABD; Kuzey Irak'ta güvenli bölgeyi engelleyecek nitelikte gördüğü PKK elebaşını yine karga tulumba Türkiye'ye teslim ederek Kuzey Irak'taki karışık ve çetrefil yapıyı bir düzene sokmuştur. Ayrılıkçı terör başının zamanın Türk hükümetine teslim edilmesinin diğer bir nedeni de, 2. Körfez Savaşı için Türkiye'nin ABD saflarında yer almasını sağlamak içindir. Türkiye'de; ABD tarafından kendi saflarında Irak'a saldırması ve kuzeyden cephe açılması baskısı sonucu hükümet erken seçim kararı almak zorunda kalmış, Irak'a olacak olan savaş bir süre ertelenmek zorunda bırakılmıştır. Erdoğan hükümetininde ABD yanlısı bir politika izlemesine rağmen 1 mart tezkerisinin mecliste kabul edilmemesi sonucu ABD, Türkiye üzerinden kuzey cephesini açamamış, kuzeyde bulunan Kürtlerle ve İngiliz askerleri ile savaşa girilmek zorunda kalınmıştır. Tezkereninde reddedilmesi Türk-ABD ilişkilerinde çok derin yaralar açmıştır. Erdoğan hükümetinin ABD'nin Irak savaşına girmek istememesinin altında bölgenin çok karışabileceği, Irak devletinin bölünebileceği endişesi yatmaktadır. Bugunkü duruma baktığımızda da Irak'ta güvenlik olayının tamamen sıfırlandığı, 800 bin ırak vatandaşının, 4 bine yakın ABD askerinin öldüğü, evlerin, işyerlerinin her an saldırıya maruz kaldığı, çocuk yaştaki kızlara, evli bayanlara tecavüz edildiği, tecavüz görüntülerinin internetlerde dolaştığı da garip bir gerçektir...

Irak'taki savaşı kazanan ABD'dir. İstediği hedeflere de çoktan ulaşmıştır. Şimdi askeri varlığını yeni bir operasyon için çekmek, 10 yıl gibi bir süre kendi vatandaşları üzerindeki savaş sendromunu atmak için gibi hedefler peşindedir. Yeni bir İran savaşı öncesi kendi eksikliklerin tamamlama peşindedir. BOP'a giden 2. yolda hedef İran'ın askeri varlığının tamamamen etkisiz hale getirilmesi, bu da yapılamıyorsa yıprsatılması amacı vardır. Yıpratma işi için zaten Birleşmiş Milletler'den de gerekli yaptırım kararı çıkartılmıştır. 10 yıl gibi bu yaptırımlarla İran güçsüz bırakılacak ve 10 yıl sonra gerekli askeri darbe vurulacaktır.

Saddam Hüseyin'in idam kararının ilan edilişinden 4 gün sonra infazını gerçekleştirilmesi ise İsrail ve ABD' nin işidir. Bayram öncesi tüm Müslümanlar korkutularak sindirilmek istenmiştir. ABD bölge liderlerine de aslında bir mesaj vermek istemektedir. "Dediğimi yapın yoksa sizi aynen Saddam gibi yaparım" demektedir....

Peki Saddam sonrası Irak ne olacak derseniz?... Cevap çok basit: Irak Saddam zamanındaki kadar hiçbir zaman güvenli olmayacak... Ve belki de Saddam zamanındaki Irak devleti tarihe karışıp gidecek... Ve o küfredilen Saddam Irak'ın en son devlet başkanı olarak tarihte anılacak... Ve o ABD, milyonlarca Kızılderiliyi katleden, soykırım yapan o uğursuz devlet, bir gün öyle yada böyle belasını bulacak... ABD'yi yöneten liderlerin sonraki yaşantılarını bir araştırdığınızda çok ilginç şeyler göreceksiniz...