- Kategori
- Küresel Isınma
Kar yağdı..KAR
Kar yağdı.. KAR..
Ülkemiz de kar görünce çok sevindik.
Kaç zamandır mevsimleri tadında yaşayamıyoruz.
Kış, kar demek oysa. Karsız kış olmaz.
Karın daha hafif atıştırmaya başlamasıyla çocukların kendilerini
sokağa attıklarına, şakalara, oyunlara başladıklarına tanık olduk.
Hüzünlendim. Ekran karşısında ömürleri tükenen genç insanlar,
yaşamın güzelliklerini düşlemekten bile uzaklar.
Bereket yağış arttı, etraf neşelendi, biraz olsun
salgın günlerinin ağırlığından uzaklaştık.
Pencereden görünen manzara keyif veriyor.
Kışları kar beklemek hakkımız, ancak “neden yağmıyor” sorusu boşuna;
bilim, içinde bulunduğumuz koşullarda küresel ısınmanın
etkilerini açıkça ortaya koyuyor.
Bizim kuşağın ilkokulda öğrendiği
dört mevsimin yerleri pek belirgin değil.
Doğa, insan eliyle gelinen duruma tepki veriyor.
Düşünme yetisi olan insanın, yaşaması için gerekli olan koşullara,
kendi eliyle bu denli kötülük yapması anlaşılır değil.
Yaratan uygarlığın(!) olumlu sonuç vermesini beklemek saflıktır.
Kar biraz yüzünü gösterince, barajlar dolmaya başladı.
Üç tarafı denizle çevrili coğrafyamızın su fakiri olması üzücü;
Kar, sokakta yaşayan kötü insan görüntülerine de
rastlamamıza neden oldu.
Sosyal medyada bunun üzüntüsünü paylaştı insanlar.
“Yağışa sevinelim mi, bu insanların haline üzülelim mi?”
Kar yağışı ile evsizler arasında herhangi bir bağ yok.
Evsizlik siyasal sorundur. Ekonomidir.
Dünyanın pek çok yerinde yaşamlarını
sokakta geçiren insanlar artıyor.
Bir evde yaşayacak kadar geliri olmayan insanlar
sokakları mesken tutuyor.
Evsizlerin sorunlarını “sadaka” mantığıyla,
geçici biçimde çözmek düzenin oyunudur.
Evsiz birine o günlük -ya da bir sürelik- aş, barınak vermek çözüm değildir.
İnsanlar güçsüz, hasta ya da sınırlı yeteneğe sahip olabilirler.
Bunlar o kimselerin açlığa, evsizliğe mahkûm edilmesi için sebep değildir.
Kar yağdı bu sene. Konukluğu ne kadar sürecek bilemeyiz.
Keşke gereği kadar görünse, görevini yerine getirse.
Yaşamın sürmesi böyle olacaktır.
ozcanvural33@hotmail.com