Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '12

 
Kategori
TV Programları
 

Karadayı ve 1 Milyon neden var…

Karadayı ve 1 Milyon neden var…
 

Karadayı, Kenan İmirzalioglu, Berguzar korel


Ve Prenses kaslı ve güçlü erkeğini pencere önünden izler. Koruyucu, yakışıklı, güvenilir ve çoğu zaman haklı çıkan Karadayı. Utanma ! Prenses Yüzün kızarmasın, heyecan sarmasın yüreğini, yoksa kalp atışlarınmı hızlandı. Bak Prens’in sana bakıyor.

Son yıllarda dizilerde en çok Ezel’den sonra dizi müziklerini doğru yerlerde çalmaya başladılar. Duygusal bir sahnede duygusal bir müzik ama insan içini ürperten o hissi yaşatan müziklerden bahsediyorum, amatör müziklerden değil. Heyecanlı yerlerde de giren hareketli müzikler. Yapımlarında gittikçe kalitesini arttırıyor.

Yedinci bölümde Annelikle ilgili güzel bir konuya değinildi. İlknur oğlu Nazif’in ağzından, kocasının Baba Nazif için cinayeti işlemiş olabileceği kelimesini söylemesini haz etmeyip, kocasına gönül koysa da oğlu Nazif’e babayı kötülemek yerine sen yanlış anlamışsın, Baban öyle demek istememiş demesi uzun zamandır, fazla anlatılmayan hatta yaşanmayan bir anı bize tekrar hatırlattı. Kol kırılır ama Yen içinde kalır. Bir aile hiçbir şekilde Baba’yı veya Anne’yi yermemelidir. O kişi kendi babasını veya Annesini kötüler konuma soksa bile.

Bu haftanın en önemli sözü : Daha iyiye inanmak için 1 milyon neden var. Kimi sevebilmek için, kimi yol gözlediğini görebilmek için, kimi de hak ettiği yere geçebilmek için

Her hafta oyunculara biraz daha ısınan seyirci, tüm karakterleri içine alan konusu ile Karadayı Reyting’ini sürekli yükseltiyor. Dizinin eski Türkçe de kullanılan kelimelere de değinmesi gayet güzel, bilmeyenler için diziden bazı sözleri ve anlamlarını aşağıya yazdım.

Mesela hayırlı işler ne yazık ki o zamanlarda olan görgü şimdi hakim değil. Esnafa Hayırlı işler dedim mi tuhaf bir şekilde bu nediyor diye yüzüne bakan oluyor. Ya da sana ne diyen. Bir kusurum mu var ? Rica ederim, Kolay gelsin, Allah bereketini arttırsın.

Hissi kablel vuku : Yaşanabilecek bir olayı önceden görüp bilebilme Tahayyül: Aklımızda bir olayı canlandırabilmek, Kurguyu kurabilmek Müsterih olun : Rahat olmak, kaygılanmamak Ziyadesiyle: fazlasıyla Amenna : Kabullenmek, inanmak Münhasır : Bir şey için veya kimse için ayrılmış anlamına gelen. Nevi şahsına münhasır: Kendine has olan hal tavır veya davranış gibi sözleri içinde barındıran dizi her hafta bölümlerine yeni bir kelime daha ekleyeceğine eminim.

Prensesimiz Feride hn. Prensi Salih’i  nam-ı diğer Karadayı ‘yı gittikçe daha fazla sevmeye başladı. Prens ise ilk defa Adada farklı gözlerle Prensesine baktı. İkinci kez elele tutuştuklarında Prensesin yüreği titredi. Adada konuşmaları, şakalaşmaları ve birbirine bakışlarını çok güzel yansıtan kamera, sabah iki güzeli de çok güzel çekmiş, Kamera bu çocuğa yakışıyor derler ya… Kamera Kenan İmirzalıolu’nu seviyor. Gelelim Bergüzar Korel hakkında konuşan Armağan Çağlayan bey’e bir günde farklı bir polemik yaratmasa, verdiği kararlar ve söylediği sözlerin % 50 sine katılsam da %50’lik kısmına  hak vermiyorum. Her dizide bir erkek bir kadın oyuncu oldu mu, zaten bunlar er geç sevgili olacaktır. Önemli olan bu yakınlaşmayı insanlara en iyi şekilde yansıtmaktadır. Bu dizide alışılmış olanın dışında başta çok sert tavırlar ortaya koyup, sonra bir anda Salih’e karşı yumuşak tavırlar sergileyen bir Feride hn. görüyoruz. Tabi yine bir anda kızacağı anıda göreceğiz. Bence Bergüzar Korel evet siz, Armağan bey yüz mimiklerini aynı şekilde kullandığını savunabilirsiniz ama sevgiyi sadece gözleriyle bile anlatabilen ender bir oyuncudur.

Yine de yaptığı yorum için hani Bergüzar Korel’in her dizisinde aynı ifadeyi gördüğünü savunuyor ya kendisi, yine de aksini söyleyen beni inandırsın demiş. Ben teşekkür ediyorum kendim adına dizi için yaptığı yorumlara en azında izlemeyen bir grup bile bakalım öylemi gerçekten diyor. Yani reklamın iyi veya kötüsü olmaz. Dünyanın en iyi işini de yapsanız, her zaman bu işi beğenmeyen birileri olacak. Dizinin aynı saatinde  O Ses Türkiye nasıl reytingin yarısını alıyorsa diğer yarısı da Karadayı’ya gidiyor. Yani her zaman izleyen, izlemeyen, beğenen, beğenmeyen olacaktır.

Bunu Reyting cihazlarının sonucundan görüyoruz zaten. Sanırım artan Reyting dereceleri Armağan bey’e yeterli cevap olmuştur. Ve biz her zaman fikirlere saygı duymalıyız, bizim için olumlu olsa da olmasa da herkes aynı düşünceyi paylaşacak diye bir şey yok.

İnanalım ki dizide de dediği gibi; Daha iyiye inanmak için 1 milyon neden var.

Murat sarı

https://twitter.com/muratsari8084

(25.11.2012 )

 
Toplam blog
: 52
: 1367
Kayıt tarihi
: 25.11.12
 
 

Düşüncelerimi, hayallerimi, bilgilerimi paylaşmayı seviyorum, dünyaya birbirimizi anlamak çin gel..